gezinmek

• insanın çok sıkıldığı anlarda ortaya çıkan aktivitelerden biridir. kişi devamlı evin içinde gezer durur. o odaya girer ordan banyo yapar bi tur sonra mutfak ve buzdolabı diye gider bu.
• (bkz: dort donmek)
• bir$eyi becerememe, ba$aramama durumunu anlatir bazen.
  "-ohooo, yidin gene son iki'yi birader, sen anlamiyosun bu oyundan, git gezin....!"
• gezmenin suursuzca yapilani. kedi, kopek ve ufak bebekler yapar cok.
• gezmekten farkli ve otedir. gezmek plani tazammun eder, plan beklentiyi, beklenti elde edilmezligi, elde edememezlik tatminsizligi, tatminsizlik mutsuzlugu.
  gezmek bir yere gitme, gezinmek bir yerden gitmekle baslar. gezenin bir varis noktasi vardir, gezinenin kendisi noktadir, alemde bir toz zerresidir. gezmek donecegi yere ve zamana bagli olmanin konforunu barindirir. gezinene bu konfor hapishane huzurudur. gezen kurguyu sever, gezinen kendini saldigi kaotik ahengi, kozmik senfoniyi...
  "yeryuzunde ve gokyuzunde felsefemizin butun duslerinden daha fazlasi var"^*
  
  haydi rastgele!..
• (bkz: gezenleme)
  (bkz: gezenneme)
  (bkz: turalamak), turlamak
  (bkz: piyasa yapmak)
  (bkz: volta atmak)
• özellikle doğaçlama yapılan müzikte açışlarda, taksimlerde, peşrevlerde, ezgiyi belli bir makama uygun olarak ama değişik perdeler arasında çalmak, dolaşmak. iyi yapıldığında etkisi orgazmiktir.