• lezzetine doyum olmayan üstüne bir de ömür uzatmasıyla benzersizliği daha da pekişen mutfak. ince eleyip sık dokuyarak değil gelişine yaratılmış bir mutfaktır doğada doğal olarak ne varsa yemeğin de odur prensibiyle oluşmuştur. türkçeye müslüman mahallesinde salyangoz satmak deyimini kazandırmıştır.
  • otu da eti de balığı da boldur, o yüzden giritli ölmez sadece hafifce eskir.
  • (bkz: kulaçina)
  • neredeyse 5000 yıllık bir uygarlık tarihine sahip, bugün batı medeniyetinin doğuş noktası kabul edilen, 8300 metrekarelik koca girit'in yemek kültürü hakkında katılınan tek bir düğünle palavra denilip, atılıp tutulabiliniyormuş. cahilce hezeyanlardan kurtulup olayın özünü görebilenler tarafından zaten dünyanın en özel mutfaklarından birisi statüsünde değerlendirilir.

    hayatı genellemeler üzerinden yaşayan ortalama türk insanı tarafından vejetaryen bir mutfak olduğu sanrısı yaratılmış olsa da kanmayın diyorum ben. başka mutfaklarda karşılaşamayacağınız ot yemekleri de bulunur girit sofralarında, çeşit çeşit et yemekleri, hamur işleri de. dini bayramlar ya da düğün gibi kutlamalarda hazırlanan ziyafetler ise ayrı bir başlık olacak kadar geniş bir konu ve yine girit'e özgü özelliklere sahip.

    girit mutfağı, girit'in bir ada olması ve tarih boyunca süren işgal, direniş ve kıtlık dönemlerinde halkının hayatta kalma mücadelesiyle geliştirdiği yemek kültürü nedeniyle özgündür. ayrıca önemli bir ticari geçmişe sahip olmasıyla akdeniz, ortadoğu ve kuzey afrika mutfaklarıyla etkileşime geçmiş zengin bir mutfaktır.

    şimdilik bu kadar anlatmış olalım. ayrıntısına daha sonra devam ederiz. yazdıkça gözümün önüne maratha'lar, askolibrus'lar geliyor. acıktım be sözlük.
  • evet bi laf vardır "giritli giren bahçeye inek girmez" diye. burdan ne kadar çok ot yediğimiz bellidir ama şevketi bostanı da kuzu etiye pişiririz.

    evet bizim kadar çok ot bilen ve bunların yemeğini yapan başka bi kültür yoktur ama birini bilmek diğerinden vazgeçmek demek değildir.

    yani sorun şu ki bir düğünde ot yemeye odaklanıp et görünce hayal kırıklığına uğramak pek türk işi değildir. buna olsa olsa sevinilir ve "daha önceden yanlış biliyomuşum ben" diye hicap duyulup doğrusu öğrenmeye çalışılır.

    akıl var mantık var. yunan mutfağında feta'sız değil salata balık bile yemezler. bunun sütünü ıspanaktan sağmıyolar herhalde.
  • deniz ve deniz ürünlerinin yer almadığı mutfak. şaka gibi. adada yaşayan bir halk ve adada balık yiyecek yer bile yokmuş. *
  • (bkz: garavolli)
  • hehehe! özel günlerde sadece koçinisto (turunç kabuğuyla beraber sacda kavrulmuş tarçınlı kuzu eti),

    kuru üzümlü cevizli bademli iç pilav, fırınlanmış hindi ve olmazsa olmaz yağlı kaymaklı koyun yoğurdu yeriz...

    şokmuş aksini idda eden oldu mu ki zaten... ben yukarıdaki menü (sadece şarap ve rakı yerliydi) yemediğim bir

    yılbaşı veya büyük aile toplantısı bilmiyorum. burnumda tütüyor anasını satıyım. bi de bu adadaki ahtapot hiçbir

    yerde olmaz suyundan mıdır?
  • bir de bizde mesela patlıcanlı kebab, mantarlı biftek olmaz... bizde et garnitürdür, sebze ana yemek... söylenişinden de anlaşılır...
    kuzu etli şevketi bostan, kuzu etli arapsaçı, keçi etli enginar, balıklı bamya... vs, vs...
  • otu binbir çeşit, balığı bol, zeytinyağı esas alan sağlıklı mutfaktır.
hesabın var mı? giriş yap