• türkiye'deki baskı rejiminin en yeni keşiflerinden.

    iktidarın huzurunu bozan, patronların istikrarını engelleyen bir gelişme mi oldu?
    insanlara ulaşmasını arzu etmediğiniz bir yolsuzluk haberi mi var?
    yoksa meydanlardan direniş olduğu bilgileri mi geliyor?

    çözüm basit: gizlilik kararı!
    hemen en yakınınızdaki kadrolaşmış yargıdan ya da savcıdan bir gizlilik kararı isteyin.
    kamu güvenliği, tanık koruması, yargıya müdahale edilmemesi en geçerli bahaneleriniz olsun.
    sonra bu kararı işbirlikçi medya kuruluşlarına gönderin.

    en geç 1 gün içinde canınızı sıkan gelişmeden haberdar olanların sayısı azalmaya başlayacak.
    sizin gündemi değiştirme gücünüze göre 1 haftada olay unutulacak.

    gizlilik kararı, siz de kullanın.
  • insanı çileden çileye sokan karardır.
  • ceza yargılaması usulüne ait kanununda yer alan düzenleme. en son kozinoğlu olayından da anlaşılacağı üzere, bu kurum son derece subjektiftir. ölen bir kişinin, ölmeden önce yargılandığı davada yapacağı savunmaya ilişkin bir bildiri, öldükten sonra diğer bir değiş ile kendisinden rızası dışında çıktığında, artık savunma tasvirini aşıp değişik bir hal almakta, bilinmemesi gereken bir sır halini almakta. bunun değerlendirmesini ise, yargılamadan bağımsız başka bir makam yapmaktadır. peki bu savunmanın, yargılamanın seyri ile ilgili kısmı ne olacak? bu hususun gizlilik kararı açısından bir önemi kalmamaktadır. bir vatandaş olarak, yargılmaların da alenirliği dikkate alınırsa, bu bilginin gizlenmesini doğru bulmuyorum, gerekçesi ne olursa olsun. ister özel devlet görevleri olsun ister başka bir şey, bu artık savunma dilekçesidir ve savunma dilekçesinin gizlenmesi diğer sanıklar ile birlikte halk gözünde de sakat bir durumun varlığına işarettir.

    kaldı ki; aynı zamanda, gizlilik kararı verilen konu, başka insanların hukuki durumlarını da açıkca ilgilendiriyorsa ve etkiliyorsa, özellikle aynı konu ile ilgili başka bir yargılama varsa, bunı gizlilik şemsiyesi altına alamazsınız. alınması demek, mahkemenin delillere ulaşmasının engellenmesi anlamına gelmektedir.

    bu nedenle gizlilik kararı geniş yorumlanmamalıdır.
  • modern zamanların "ben yaptım oldu"su.
  • demokrasinin performans kriterlerinden biri.

    dönemler itibariyle istatistiki bilgilerine ulaşılabilseydi ne kadar da yararlı bir bilgi olurdu.

    şu sene, bu davalarda gizlilik kararı alınmıştır ve bu kararlar şu kadar süre boyunca uygulanmıştır. gizlilik kararı alınan davalarda şu kararlar çıkmıştır gibi detaylı ve istatistiki bilgiler gerek meraklılarının gerekse de bilimsel çalışmalar yapan akademisyenlerin ve araştırmacıların işlerine yarayacaktır sanırım.

    (bkz: pkk'nın bingöl saldırısı için gizlilik kararı)
  • hukumetin oy oranini dusurecek mevzu ve hadiselerde uygulanan sansurdur.
  • bu ne melanet, ne iğrenç bir durumdur ya hu!

    hiçbir haltla ilgisi olmayan, ne fethullah güzellemesi ne bylock, ne saydıkları kıvır zıvır... yani zat-ı şahanelerinin yaptığı hiçbir haltı yapmamış, gayet atatürkçü bir ailenin çocuğunu gözaltına alıyorsun, tövbe tövbe deyip gidiyorsun emniyete. "sebep?" diyorsun, "malum konu" diyor. "neymiş malum konu?" diyorsun, "gündemdeki mevzu, fetö" diyor. "fatöcü mü?" diyorsun, "size açıklama yapamayız, avukat gelsin" diyor. hasbinallah diyorsun, avukat yolluyorsun suçlamayı öğrenmesi için, "gizlilik kararı varmış" diye geliyor size avukat.

    bir insanı içeri alırken neyle suçlandığını, neye dayandırdığınızı öğrenmeye hakkı yok mu insanların? bu mu hukuk? bu mu adalet?
  • islam siyasettir dedik ya, bu gizlilik kararı göğü bilimum melek, cin, gelecekten haber verenlere kapatan islamın allahı tasavurruna ne kadar da benziyor.

    gizlilik kararı, cin süresi 8-10 ayetler ile hicr süresi 16-18. ayetlerde tasvir edilen "bilgi toplayıcılarına karşı gökte taşlar ve alev toplarıyla uzaklaştırma" tablosuna benzemiyor mu!
  • internet varken, ancak ekonomi şahane diyen 70'lik moruklardan gizlerler...
hesabın var mı? giriş yap