*

  • brezilya'nın goodfellas ile boogie nights arasında mekik dokuyan uzamı. türkiye'de göstrerim şansı bulurmu derseniz, ben bulmaz derim ve yanılırım umarım.
  • 2002 yapımı, başrollerini matheus nachtergaele ve seu jorge'nin oynadığı, yönetmenliğini kátia lund ve fernando meirelles yaptığı ek$ın drama türündeki film*.
  • por. tanri'nin sehri.

    2002 brezilya yapimi bir film. rio de janeiro yakinlarinda kurulan gecekondu tarzi mahallelerdeki silahlanma, uyusturucu ve cete kulturunu anlatir anlatmasina, ama oyle hareketli, oyle guzel anlatir ki aman allah. 20 yil icinde buradaki insanlarin birbirine gecmis hikayeleri nefis bir kurguyla sunulur. filmin sonuna kadar "pek neseli bir film izledik hahakiki" diyan insanciklara da isin sonunda, olan olaylarin fevkalade gercek oldugu animsatilir. the guardian '2003'un ilk buyuk filmi' demis, cok da dogru soylemistir. ayrica muzikleri de ayni sekilde canli ve hareketlidir; kalkilasi, dans edilinesi gelir.

    bu arada filmde oynayanlarin cogu da o bolgenin fakir insanlarindandir ve hicbri oyunculuk egitimi almamislardir ama ne gam.
  • orjinal ismiyle cidade de deus: rio de janeiroda halkin fakirligini arada bir halki tartaklamaya gelen polis disina butun devletin unuttugu, mahalle cocuklarinin gun batiminda masumca futbol oynayip, aralarindan birkacinin ufak tefek hirsizliklar yaptigi 60'li yillarin kendi halinde unlu varos mahallesinin, 70'lerde uyusturucu, gece hayati aglarinin kalbinin attigi merkez haline gelip, 80'lerde daha 20'lerinde trigger happy bir cete lideri onculugunde inanilmasi zor bir ic savas mekani haline gelmesi...

    hicbir oyuncunun profesyonel olmadigi bir film...anlatmaya calistigi hikayeye oylesine uzak studyolardan ve film sirketlerinden degil, rio'nun kirli sokaklarindan, her sokakta isimsiz bir cocugun daha uyusturucu kavgalarina kurban gittigi rio varoslarindan dogdugunu ve gelistirildigini belli ediyor her karesinde..
  • daha cekilmeden once, epey iddiali bir proje olarak ortaya cikmis, sonucta ortaya cikan filme bakinca tum emegi gecenleri tebrik etmeyi gerektiren brezilya yapimi epik drama. hani mustafa altioklar metin kacan'in agir roman'indan berbat bir film yapmisti, iste benzer bir konuyu yaratici, vizyon sahibi bir yonetmenin eline verin, adama da "para yonunden derdin olmasin" deyin, ortaya boyle bir basyapit cikar kanimca. nefis bir kurgu, goruntu yonetmenligi, amator oyuncularin profesyonellere tas cikartan oyunculugu (pek cok sahne dogaclama olarak cekilmis) ile desteklenmis temposu bir an bile dusmeyen 2 kusur saatlik bir siddet oykusu. on yasina varmadan ellerine silah verilen erken buyumus cocuklarin favela'sinda ("i smoke. i snort. i've killed and robbed. i'm a man".) masum kalmaya yazgili, fotografci adayi rocket'in en cok da.
    guzel film.
  • "brugge cinema novo film festivali'nin benim icin acilis filmiydi cidade de deus. fikrimce festivalin acik ara en iyi filmiydi ayni zamanda. anlatim tarzi tarantino *etkisi tasiyan ama kesinlikle ozenti degil, aksine cok ozgun olan bir yapim, cidade de deus (yani city of god). rio'nun gecekondu mahallesi city of god semtindeki gelecekten umutsuz basibos cocuklarin nasil once sokak ceteleri kurup zamanla uyusturucu dagitimini ele gecirecegini anlatan bir hikaye. anlatilan onlarca loser karakter, kalabalik sokak sahneleri, carpici diyaloglar ve dillerde once upon a time america tadi birakan muthis film. asagida filmden alinti iki carpici diyalog:

    bir grup cocuk derme catma bir gecekondu evinin arkasinda oturmus, agizlarinda sigara, belki de az once plajda futbol oynamaktan gelmisler, aralarinda konusuyorlar:
    (diyalog filmin resmi sitesinden alintidir. http://cidadededeus.globo.com/)

    boy1: the big deal is dope, you got it?
    boy2: if you wanna be a dealer, you gotta start as a delivery boy, see?
    boy1: this delivery business is real bullshit. the time it takes being a delivery boy, then security, then manager, is way too long.
    boy2: what you gonna do? you've gotta wait for them to die...
    boy1: i will just do it just like pequeno did: you gotta whack everyone and that's it! (pequeno cocuk yasta elinde silahla her onune geleni vurup ustune de pis pis gulen bugunun en buyuk cetesinin reisi olan genc.)

    bir baska karede ufak bir velet, 10-11 yaslarinda var yok, henuz delivery boy olmus, sunlari diyor:

    - listen man, i smoke, i snort... i've begging on the street since i was just a baby. i've cleaned windshields at stop lights. i've polished shoes, i've robbed, i've killed... i ain't no kid, no way. i'm a real man... "

    isbu entry, bir arkadasimin yazisidir filmle ilgili. bana mesaj atip ta "ayy, sen de mi sevdin o filmi? beraber basbasa bi tost yiyip tartisalim mi?" diye mesaj atmayin, reca ederim
  • yonetmeni fernando meirelles, yapimcilar arasinda da brezilya sinemasinin en baba ismi walter salles gecmekte. paulo lins'in romanindan uyarlanmis. ayrica ovule ovule yere goge konamadigi icin hafif bir cekingenlikle yaklasmis idim, beklentilerimi birkac yuz kat asti. pek supermis.
  • belkide festivalin en iyilerinden
  • brian molkonun şiddetle önerdigi bi film..
    (bkz: tanrıkent)
  • bir tavugun* kesilmesine ramak kala hissiyatini zorlanmadan ifade edebilmis, kurban bayraminin hemen oncesinde televizyonlarda oynatilmasi gerektigine inandigim son derece basarili film.
hesabın var mı? giriş yap