grapefruit moon

• closing time albümünden bir tom waits şarkısı. tom waits in sesi alışılmadık derecede duru, zannedersem ki alkol ve sigaranın etkisi henüz tam belirmemiş.
  
  grapefruit moon, one star shining,
  shining down on me.
  heard that tune, and now i'm pining,
  honey, can't you see?
  'cause every time i hear that melody,
  well, something breaks inside,
  and the grapefruit moon, one star shining,
  can't turn back the tide.
  
  never had no destination, could not get across.
  you became my inspiration, oh but what a cost.
  'cause every time i hear that melody,
  well, something breaks inside,
  and the grapefruit moon, one star shining,
  is more than i can hide.
  
  now i'm smoking cigarettes
  and i strive for purity,
  and i slip just like the stars into obscurity.
  'cause every time i hear that melody,
  well, puts me up a tree,
  and the grapefruit moon, one star shining,
  is all that i can see.
• dolunay olduğu günlerde, ayın doğduğu andaki kızılımsı haline verilen ad. ^*
• an itibariyle beni en derin duyguların insanı yapmış, şirket ortamında sümük ve göz yaşına boğmuştur
• dediği gibi, bu şarkıyı her duyduğumda, içimde bir şeyler kırılıyor.kendimi bir yerlere vurasım geliyor, tüm evrene süzülmek sonra..
• greyfurt ay, bir yıldız parlıyor,
  benim üzerimde parlıyor.
  bu ezgiyi duydum ve şimdi yas tutuyorum,
  sevgilim, göremiyor musun?
  'çünkü o melodiyi her duyduğumda,
  içimde bir şey kırılıyor,
  ve greyfurt ay, bir yıldız parlıyor,
  gelgiti geri döndüremezsin.
  
  hiç varacak bir yerim olmadı, karşıya geçemedim.
  benim ilham kaynağım oldun, ah ama ne pahasına.
  'çünkü o melodiyi her duyduğumda,
  içimde bir şey kırılıyor,
  ve greyfurt ay, bir yıldız parlıyor,
  sakladığımdan fazlası.
  
  sigara içiyorum şimdi
  ve saflık için çabalıyorum,
  ve kayıyorum, yıldızların bilinmeze kayışı gibi.
  'çünkü o melodiyi her duyduğumda,
  beni bir ağacın üstüne misafir ediyor,
  ve greyfurt ay, bir yıldız parlıyor,
  tüm görebildiğim bu.
• the early years volume two da ki versiyonu, closing time'a nazaran daha güzeldir.
• tom waits imzalı asil bir melankoli.
• muhteşem bir tom waits şarkısı. yaşattığı his tam olarak hüzün ve üzüntünün iç içe geçmiş hali. hüzünç diyebilirim, evet, tam olarak bu. dinleyiniz.
• çok değil, sorunsuz bir güne rastlayana denk en güzeli grapefruit moon.
• 'cause every time i hear that melody
  well, something breaks inside..
  
  şu şarkının özellikle bu bölümünde içimden bir şeyler kopuyor. yani aslında şarkı burada kendini anlatıyor adeta.
  
  aynı albümden martha mı, bu mu deseler, sanıyorum bu aralar grapefruit moon derim. bazı şarkıların ilk vurduğu organınız kulak değil, kalp olabiliyor. ve bu şarkıda aklıma hep o müthiş film moonstruck geliyor; cosmo's moon sahnesi tabii ki..
  
  edit: mezkur sahne..