*

  • nam i diger greisen–zatsepin–kuzmin limiti . kozmik ışınların enerji limiti .

    makalelerde kisaca, gzk veya gzk limit olarak belirtiliyor.

    (bkz: kenneth ıngvard greisen)

    "evrensel nötrino spektrumu ve nötrino astronomisi

    proton bozunma deneyleri, kozmik nötrinoları da ölçebilme kabiliyetindedir. nötrinoların gut tarafından öngörülen enerji spektrumu şekil 2’de sunulmuştur. bu öngörüler arasında, güneş nötrinoları, dünya-kökenli ve atmosfer-kökenli nötrinolar, reaktör nötrinoları, sn 1987a’dan gelen patlama nötrinoları şimdiden kaydedilmiş durumdadırlar. bunlar gelecek kuşak proton bozunma deneylerinde de gözleneceklerdir. diğer görülmesi esin olan fakat henüz kaydı yapılamayan nötrino türü ise, çok yüksek enerjili protonların 3k kozmik mikrodalga ardalan fotonları ile çarpışmalarında ortaya çıkacak olan gzk (greisen- zatsepin-kuzmin) nötrinolarıdır. gelecek on yılın dedektörlerince kaydedilmesi beklenenler arasında, gzk’ler yanında, etkin-gökada-çekirdekleri (agn) kökenli olanlar da vardır. ancak, 2,7k mikrodalga ardalanının analogu olarak öngörülmüş olan 1,9k kozmik nötrinoların nasıl algılanabileceği yönünde henüz pratik bir öneri ortada yoktur. "

    (bkz: http://www.mehmeteminozel.net/pmakale.html)

    "kozmik ışın parçacıkları uzayda yol alırken, evreni dolduran düşük enerjili fotonlarla çarpışarak enerjilerini yitirirler. einstein'ın özel görelilik kuramına göre bizim galaksimizin dışındaki bir kaynaktan çıkıp dünya'ya gelen kozmik ışınlar, o kadar fazla sayıda enerji azaltıcı çarpışmaya maruz kalır ki, bunların maksimum olası enerjisi 5 x 10 19 elektronvolta çıkar. buna greisen-zatsepin-kuzmin sınırı adı verilir. "

    (bkz: https://sites.google.com/…e/ukayadan/bilimhaberleri)
  • "matrix filmini bilmeyen yoktur. yaşadığımız dünyanın aslında bir bilgisayar simülasyonu olduğunu anlatan film, bilimkurguda zihnin sınırlarını zorlamış olsa da biliminsanları evreni anlamak için yeni yaptıkları keşiflerle, bu olasılığın da gündeme geldiğinin altını çiziyorlar.

    biliminsanlarını bu düşünceye iten detay, simülasyonların belli kısıtlamalarının olduğu gerçeği. eğer evren bir simülasyon değilse, fizik kurallarının kısıtlamalara, engellere takılmadan süreklilik arz ediyor olması gerekiyor. bonn üniversitesi'nden profesör silas beane, parçacıkların sahip olduğu enerjinin anlamsız bir sınırı olduğunu vurguluyor. kozmik ışınların enerjisinin bir limiti var ve buna greisen–zatsepin–kuzmin (gzk) limiti deniliyor. yüksek enerjili parçacıklar, kozmik mikro dalgalarla karşılaştıklarında bunların arasına girerek daha düşük enerjili parçacıklar haline geliyor. biliminsanları bunu, büyük bir kutuyu, daha küçük bir kutunun içine koymak olarak tanımlıyorlar. böyle bir şeyin fizik kuralları ile açıklanmasının mümkün olmadığını anlatan biliminsanları, açıklamayı yapay olarak üretilmiş bir simülasyon evrende yaşıyor olabileceğimiz ihtimali ile yapıyorlar. elbette, bu fiziksel fenomenin bilimsel bir açıklamasının da birgün bulunabileceğini, simülasyon ihtimalinin çok küçük bir olasılık olduğunun da altını çiziyorlar.

    ancak şu detay da önemli ki, bilim ilerledikçe ve evreni gözlemledikçe, evrenin matrix benzeri bir yazılım olabileceği ve bizim de onun içinde yaşayan başka yazılımlar olduğumuz ihtimali biliminsanlarını daha çok düşündürüyor."

    (bkz: https://www.chip.com.tr/…iyor-olabiliriz_36534.html)

    (bkz: https://www.youtube.com/watch?v=wwd_fpd9r2u)
hesabın var mı? giriş yap