• hüsrev hatemi'nin 1988'de çıkmış şiir kitabı ve aynı isimli çok güzel şiiri.

    grili çocuk 1

    çocuk, sen makpela tarlasından
    geçtin mi ki üstüne sinmiş
    eski çağların güngörmüşlüğü.

    ışık kuşları yarasalar gibi değil,
    karanlıktan gocunurlardı onlar...
    ışık kuşları hiç varolmadılar.
    sen var mıydın ki bir zamanlar?

    gittiğine göre, vardın diyorum
    ancak varolanlar gidebilir.
    yok olanlar için tam aksi
    yok olanlar günün birinde
    bakarsın ki, çıkagelir.

    sen vardın, sis renginde giyinerek
    ve çekilir gibi bir imbikten
    gittin, bazı kimseler sordu
    yönünü yöreni -onlara ne-

    ben, özü gitmiş ve kararmış
    dibe çökmüş bir tortu
    suskun, kalakaldım çaresiz.

    yokluk, ayrılık, gitmek, bu sözler...
    sevilmez en azından;
    benim için böyle değil
    bunlar senin vedâından
    yadigar sayılırlar artık.

    yokluk, gitmek ve ayrılık
    seni düşündürürse bana
    daha ne isterim ki çocuk?
  • grili çocuk 2
    -gidiş'i-

    bir kış günü, sabah dönüşürken öğleye
    gittin, griler giyinerek ötelere...
    boz idi bulutlar ve bozdular
    güneşli görünümünü havanın.
    giden sendin, gelenlerden bana ne?
    eski gelmelerin, çekildi gerilere
    bundan böyle bürünmüş grilere
    kalacak gözümde gidiş ânın.
    ah çocuk, griler giymeyi de nerden buldun,
    gitmek mi sis rengi giydirdi sana?
    yamaçları sıyırıp göğe ağar gibi
    akşam karanlığında yağan kar gibi
    bu ellerde geç kalmağa korkar gibi
    gittin çocuk, sislere büründün de.
    ve süreklileşti benim için artık
    bu kısa bölümü zamanın.
  • grili çocuk 3
    -yollar-

    kırları, ormanları, kentleriyle
    herkesin yüreği bir ülke
    benim yüreğim de aynen öyle.
    bir kış günü kar misali savrulmuştun ya,
    kalır o kar hâlâ yürek doruklarında.
    kaptan şoförler, ceketleri omuzlarında,
    çocuğu hiç tanımamışken asla...
    çay molası verirler o dağlarda.
    bense tevellüdü unutulmuş,
    sade beyaz saçlı değil, beyaz kaşlı,
    tel gözlüklü, dalgın bir orta yaşlı,
    müesseseden olmayan çaylar için
    cebimde bozukluk arar dururum.
    o ülkenin yolları fakat çocuk,
    ölümümle yok oluncaya kadar,
    ıssız, kimsesiz uzanmalıydılar;
    yozluktan kurtulmadı ülkem ancak,
    senin anın doruklarda bir anıt,
    senin anın bir anıt doruklarda.
  • grili çocuk 4
    -istanbul'da bir arayış-

    çocuk, keder senin dargın ikizin midir,
    gelirsen gider de, gidersen gelir.
    sanki keder denizi üstünde ay'sın
    seninle oluyor onda med-cezir.
    ses ver çocuk, yoksa öte tarafta mısın
    bir dev tutsağı mısın, kaf'ta mısın
    cennet'e mi uğradın, araf'ta mısın?
    sahi nerdesin lütfen bildir.
    ıslak ve soğuk da olsa bahar geldi
    bir yerlerden mırıldanır şimdi dede efendi
    sen yine bildiğin bestelere takıl
    seni bana bildiren eski mûsikidir.
    gelmiyeceksin, bu düşü kim hayra yorsun?
    her öğleye doğru bekleniyorsun
    cümle kocamış yârân eksiledursun
    sensizlik kanıma sızan bir zehir.
  • grili çocuk 5
    -iç ve dış denizler-

    şimdi nerede uçuk benizli çocuk
    denizi izliyordur, endişeli...
    bir keresinde sımsıcak kalbinin neşeli
    ve gözlerine yükselen şarkıları
    duyulmaz olmuştu, günsüz kaldım.
    iki akgülünden gülümseyişinin
    yolumu bulduğum çocuk
    gitti, yalnızlığın balkanlarından
    gelen soğuk hava dalgası
    beyaza bürüdü her yeri.
    şimdi her yer akgül rengi
    ve hiç bir nirengi noktam yok artık
    bu öykü sona erecek çok
    geçmeden tamâmen.
    bu iş bitti hafız burhan bey
    bitti beyefendi
    sükût lütfen.
    benim yürek fısıltılarımı
    ayırmalı dalga seslerinden
    böyle vedalaşmalıyız uzaktan
    hiç üzülmemeli çocuk.
  • grili çocuk 6
    -dönüş'ü-

    gümüş tebessümün, altın başınla
    plaket ve altın kupasın sanki
    kalbimdeki keder sultanının
    cülûsunu tebrike gönderilmiş.
    o müstebidsultan görünce seni
    tahtına daha bağlanıyor inan ki;
    hep bu anı beklemiştim
    fakat gider misin çocuk?
  • ilk gençliğin ve olgunluğun şiiri, yaşam çoğunlukla, bazen sessizlik.
    grili çocuğun gidişi, birçok gencin içindeki; gitmek mi gerçekten? yoksa özüne dönmek mi?
hesabın var mı? giriş yap