guido cavalcanti
-
tatlı yeni üslup (dolce stil novo) akımının önde gelen şairi.(1255-1300) dante en iyi dostu olduğunu belirtmiş yeni hayatta. floransalı varlıklı ve siyasal açıdan da etkili bir ailenin provans ve sicilya okulu ile klasikleri ve mistisizm ile birleştiren aşkın ve lirik şiirin şairi olmuş oğlu.
-
(bkz: il dolce stilnovo)
-
"bütün şiirleri", 1997'de, kemal atakay'ın çevirisiyle imge kitabevi'nden çıkmış. mesela:
gianni, ben. o guido. güzel
tatlı selamını selamla karşılıyorum.
bana, güzel, uyaklı bir soneyle
genç bayanın arzusunu
açıkladın.
şöyle demiş sana: "bana
sana huzur veren şeyi
yap." ve işte ben
kuşanıp,
hazırlandım.
andreas'ın yayı elimde
ve okları.
attığın adıma dikkat et!
çünkü tanrı'nın kilisesi
ceza ister elbette adalet adına. -
boccaccio decameronlarından birinde genç, yağız lakin gençlik heveslerinden çok felsefeye meraklı bir karakterin adıdır. pek zengin olsa da yeme içmeye önem vermez, eğlenceye düşkün değildir. bu yüzden de diğer gençlerin tepkisini çeker. şair cavalcanti isminin böyle bir karaktere veriliş sebebi pek muhtemel felsefi sorunlarla bile pek hafif bir şekilde baş edebilmesidir. hatta bu hafifliği bir keresinde, mezarlıkta düşüncelere dalmışken onu sıkıştırmaya gelen diğer gençlerden kurtulmasını sağlar. çünkü son derece hafif cavalcanti, yüksek mezar taşına elini koyup, çok hafif olduğundan öteki tarafa sıçrayıvermiştir. bu sıçrayış aynı zamanda boccacio anlatımın hünerini ve hafifliğini gösterir bir sanattır.
-
guido guinizelli'nin başlattığı dolce stil novo'yu geliştiren şairdir. dante alighieri'nin de benimsediği bu şiir anlayışından dante şöyle söz eder:
"dedim ki: 'ben o kişiyim ki,
sevda esın verince kaleme sarılırım,
onun yüreğime yazdıklarını aktarırım.'" -
cavalcante de' cavalcanti nin oğludur. dante alighieri ilahi komedyasında en iyi arkadaşının babası ile cehennemde karşılaşır ve cavalcante de' cavalcanti oğlunun hala yaşayıp yaşamadığını merak eder.
-
yazmak için kullandığı ve yeteneğine özgü araçları yapıtın gerçek konusu olarak gören ilk kişi. kalemi, bıçağı, kağıdı vs. sonelerinde birey olarak konuşturarak modern şiiri başlatır.
"şaşkın, çaresiz kalemleriz biz,
küçük makas ve acı çeken bıçak..."
aşk da onun eserlerinde çok önemli bir yer tutar. fakat yazı yazmada kullanılan araç-gereçler doğrudan okura seslenir; merhamet diler, sitem eder ya da okura herhangi bir şey söyler. sonelerindeki dizeler genelde acı ve umutsuzlukla doludur. buna şahit olan her şey iç çekmekten başka bir şey yapamayacak kadar da hareketsizdir. yine de yapıtlarındaki etki, müzikalite ve olağanüstü akıcılık benzersiz olarak görülür.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap