*

  • 68 kuşağındandır, önceleri muhafazakar solcu aydınlık hareketinin kurucularından olmuş, 80 darbesinden sonraysa anarşist olmuştur. 50'lerden başlayarak 83 yılına kadar türk siyasi hayatının, özellikle aydınlık hareketi ekseninden türk solunun anlatıldığı yarılma ve havariler adlı iki ciltlik anıları, bu tarzda yazılan diğer kitaplardan farklı olarak içinden çıkılan harekete gerekli mesafeyi alabilmiştir.
  • 70 öncesi dönemi de yazar yarılma adlı romanında aktarmaktadır. 12 yaşında ateist olduğunu, 13 yaşında sigaraya başladığını, kardeşi canı'ın çok zeki olduğunu ama sonradan bu ileri zekanın şizofrenliğe döndüğününü, bu kötü örneğin, gün'ün karakterinin oturmasında önemli bir etken olduğunu bu kitabından öğrenmekteyiz. kitabın altı bölümü vardır. bunlar sırasıyla: oluşum, uyanış, dönüşüm, atılım, yarılma ve darbe'dir.
  • 7 aralik 2002 saat 17.30 da kaos kultur merkezinde sohbet edilebilecek anarsist kisi.
  • anilar serisinin ucuncu ve son kitabi sapaki iletisim'den cikan, bu kitabinda da 12 eylul sonrasi aydinlik hareketinin saga kayisini, parti ici iktidar kavgalarini anlatan; soylesilerinden birinde aydinlik gunlerini soran okuyucularindan birini, "hayatimin en karanlik gunleriydi" diye cevaplayan, anarsizmle ilgili pek guzel ceviri ve yazilari bulunan cevirmen/ yazar.
  • "turkiye.. sosyal patlamaya dogru" isimli bir kitabi vardi 90'larin ortasinda kaos yayinlarindan cikan. nasil olup da birilerinin gozunden kactigini, toplatilmadigini merak ediyordum. "anarsist bunlar, tehlikesiz" diye mi dusunduler acaba?
  • (bkz: sapak)
    (bkz: ev)
  • ümit zileli nin amcasidir kendileri...
  • dtcf'nin tas binasinin dördüncü katinda felsefe okumustur.
  • yazdigi uc ciltlik anilarindan ilk ikisi, havariler ve yarilma, icerdigi bir cok tartismali fikre ragmen turkiye sol tarihine dair pek cok onemli cikarim yapmamizi saglayan, akici, duzenli ve estetik bir anlatima sahip eserler. kesinlikle okuyani sol ve ozellikle aydinlik hareketinin bugunku pozisyonuna nasil geldigine dair icgoruyle donatiyor bu onemli kitaplar, yazarin hareketini elestirirken kendisini de bu elestirilerden muaf tutmamasi; kendisini acimasizca yerden yere vurmasi cok carpici.. ote yandan daha yakin bir tarihi, cogunlukla yazarin anarsistlesme surecini anlatan sapak isimli cilt ise ilk iki cildi okuduktan sonra bende buyuk hayal kirikligi yaratti.. aydinlik hareketindeyken kendisine dair ozelestirilerini gizlemeyen, elestirilerini kisisel degil daha cok politik tarzda yapan yazar, bu ciltten itibaren kendi ulastigi pozisyonu mesrulastirmak icin elestirdigi kisilerle olan iliskisini kisisellestirerek, asiri-subjektivizme kayarak goze gorulur bir soylem kaymasi yasiyor. ornek vermek gerekirse, sevgilisyle birlikte eski aydinlikcilara yaptigi telefon sapikligini "aile iliskilerindeki cinsiyetcilik derecesini olcmek icin bir deney" olarak niteleyerek hakli cikarmasi bana gel de kulahima anlat dedirtti. "canimiz cok sikiliyordu, politikadan da uzaklasmistik, biraz eglenelim dedik" diye anlatsaydi herhalde ilk iki ciltteki kadar samimi olurdu.
hesabın var mı? giriş yap