• bu kitap çukurovadir.. sitmahastaligidir.. irgattir...
    anadoludur.. ozveridir..

    tek kelimeyle duygudur... duygu!
  • yaşar kemal'in "hüyükteki nar ağacı" bir değişik geldiydi bana okurken : biçemi, dili, havada kalan sonu... meğer basıldığı 1982 yılından çok önceleri, 1951'de yazılmış bu roman ("ince memed"in ilk olarak 1953 yılında cumhuriyet gazetesinde gün gün yayımlanmaya başladığı düşünülürse, "hüyükteki nar ağacı" yazarın ilk romanı gibi durur). yitirmiş onu yazar, annesinin sandığından çıkmış da öyle basılmış yıllar sonra.

    bu kısa romanın bir yerinde toprak ağasının teki, kavaklı köyde iş arayan ırgatları aşağılar. ırgatların yanındaki çocuk da çok bozulur bu işe, huyu suyu değişir bu yüzden. ırgatlar şöyle konuşurlar aralarında (toros yayınları, 1986; sayfa 94) :

    "onun halini hiç beğenmiyorum hösük. o kavaklı köyden sonra..."
    "hiçbir şey anlamadım," dedi hösük.
    "anlarsın sonra," diye çıkıştı aşık ali.

    *

    romanın sonuna doğru çocuk, hösük'ün babasından kalma fildişi saplı, işlemeli çerkes hançerini alarak kaçar gider, imi timi bellisiz olur. o çocuğun adı memet'tir, keklikoğlu'nun çobanı. sonradan adı "ince memed" olacak çocuktur o. gerisi efsanedir artık.
  • buram buram çukurova kokan yaşar kemal romanı.
    sıtması bol, toprağı yangın, suyu zehir çukurova...

    traktörlerin tarlalara girmesiyle ırgatlar arasında işsizlik başgösterir. çukurova'da iş vardır diye memet, çocuk memet, hösük, aşık ali, hasta yusuf yola çıkarlar. ama umduklarını hiç bulamazlar. hiçbir yerde onlara ihtiyaç yoktur.

    köyün birindeki yaşlı bir kadından dertlilere devalar veren nar ağacının methini duyarlar. bu nar ağacı öyle yücedir ki yanına ne zulmeden insanlar yanaşabilir, ne kemikli sivrisinekler. gölgesinde 3 gün yatana hastalık bulaşmaz. insanın cebini para doldurur, muradını gerçekleştirir.

    bu nar ağacının hikmetine öylesine inanırlar ki onu aramaya başlarlar büyük bir umutla.onu bulunca dertlerinin sıkıntılarının yokolacağına inanırlar.
  • umut dolu bir arayış ile çıkılan yolculuk...

    susuzluğa dayanamayıp sıtmalı sudan pança pança içmek...

    yorgun, bitap düşmek, hüyükteki nar ağacını bulabilmek için...

    çok uzun yıllar olmuş okuyalı.

    diğer yaşar kemal romanlarına göre çok daha ince ve çabuk okunur. (1 saatte yuvarlarsın hapur küpür)

    hele bir de bugün tommiks teksas bile okumaktn imtina eden yeni kuşaklar için yaşar kemal külliyatına başlangıç için bir aperatif bile olur.

    e ne diyeyim? alın okuyun. çok güzel bir roman...
  • karşılaştırmak ne kadar doğru olur bilmiyorum; ancak bana zaman zaman (belki bir yol hikayesi olması nedeniyle) yüzüklerin efendisini anımsatmıştır.
  • 100 temel eser içinde olsaydı keşke. ortaokul veya lise çağında ki çocukların okuma ihtimali artardı. hani herkes şu kitabı okumalı deriz ama bunu bir çok kitap ile örnekleriz. ama bu kitap o kadar samimi, o kadar gerçek ve bi' o kadar da masalsıdır ki, tercih edilesidir. yaşar kemal daha da yaşa.
  • "bunun filmi nasıl çekilmez ya?" diye sordurtan romandır

    not: lan yoksa?
  • yaşar kemal'in tüm eserleri gibi muhteşemdir. oturduğunuz yerden sizi çukurova'nın dağlarında, ovalarında, köylerinde gezdirir. memet'le beraber umutlanır, aşık ali'nin türküleriyle dertlenir, hösük'ün asabiyeti ve merhameti harmanlamasına şaşırır, en kötüsü yusuf'la sıtmalanır, ve elbette memet çocuk'la koca boynuzlu öküzün hayalini kurarsınız. sıcağa ve sivrisineklere meydan okur, kimi hor görülür, kimi de ağalar gibi ağırlanırsınız tereyağlı bulgur pilavı,bamya aşı ve ayran ile. umudunuzu hüyükteki o kadim nar ağacına bağlarsınız. böyle bir şeydir işte.

    not: bu kitap bana iki kez bulgur pilavı pişirtmiştir. en tereyağlısından.
  • içimizdeki ağlayan narin betimlemesi. yaşar kemal'in çocuklarından biri.
  • yaşar kemal'in duygulanarak için için ağlayarak okuduğum çukurova romanı. açıkçası bana da game of the year'ın dediği gibi ( bkz: #24589482) yüzüklerin efendisi'ni hatırlattı yol ve bir arayış hikayesi olduğu için ikisi de.

    buz gibi karpuz, kavun, bamya ve bulgur pilavı keyfi de cabası.
hesabın var mı? giriş yap