• tutuklanan soner yalçın'a savcılar tarafından sorulan soru. "gazetecilere, balyoz, ergenekon, mısır ayaklanması ve hükümete ilişkin internet sitesinde yayınlanan haberler ile ikinci ergenekon davasının tutuklu sanığı mehmet ali çelebi’nin telefonuna hizb-ut tahrir üyesi olduğu iddia edilen mahmut oğuz kazancı’nın rehber bilgilerinin yüklenmesine ilişkin haberler soruldu. gazetecilere, bir kişi ile telefonda görüşüldüğü, bu kişinin de ‘tutanaklar karıştı, yükleme yok, yanlış haber yapma’ dediği hatırlatılarak, “sizi yanlış haber yapmayın diye uyarıyorlar. siz buna rağmen neden haber yaptınız?” sorusu yöneltildi." demek ki neymiş polis amcanın yazma, haber yapma dediği şeyi yazmayacakmışsın soner efendi. uslu çocuk olup polis amcanın sözünü dinlemezsen işte böyle adamın bir yerlerinden kan alırlar. zaten içişleri bakanımız da dün söylemedi mi bizde basın özgürlüğü tüm dünyadan daha ileri diye işte kanıtı. sana yazma deniyorsa yazmayacaktın soner efendi. biz rabbimin keremine çok şükürler olsun ki ileri demokrasiye geçtik. o sebepten böyle yıkıcı, bölücü, toplumda infial uyandıracak, polisimizin itibarını sarsacak haberleri yapmadan önce uyarıyoruz gasteci milletini, yapma bunu haber, yazma diyerek. geri demokrasi olsaydık hiç uyarmazdık zaten. sor bakalım avrupa'da, amerika'da böyle bir uygulama var mı? onlar geri demokrasi olduğu için gastecilere yapma bu haberi, yazma bunu demezler. ne varsa ileri demokraside var çok şükür. daha size ne ileri demokrasi örnekleri göstereceğiz allah'ın izniyle. bekleyin görün.

    edit: götümüzden uyduruyoruz sananlar için haberin kaynağı: http://www.hurriyet.com.tr/…em/17055512.asp?gid=373
  • "hurriyet gazetesinin islevini anladik mi" sorusunu anlamsiz kilabilecek kadar bariz bir hurriyet klasigi. bunu yazan tosun, kafasinda sozlugu, basligi, saksiyi, sulandirmayi filan kurmus kurcalamistir. siz yeter ki pasi atin sevgili dogan medyasi, evelallah o topu gogsunde yumusatip manipulasyon doksanina cakacak ne cevherler var internetlerde.
hesabın var mı? giriş yap