• halkın daha çok dilek kapısı olarak bildiği şeyin dini literatürdeki adı. eskiden hacet kapıları açıkmış, yani bir kul ne dilerse, ne hakkında dua ederse o oluyor, istek geri çevrilmiyormuş. insan(oğlu) çiğ süt emmişliğiyle, çelişkili arzu ve dualarıyla adeta sistemi çatlatma, dengeyi bozma eğilimine girince hacet kapıları kapanmış.

    evren/tanrının insana görece küskün/kızgın olduğu, duaları makbul sayılmayan bir çağa, döneme girilmiş. tabii bu çağ, uzun yıllar bağlamında zaman olmayabilir. bir yerde insanın, insanlığın ana karnında olduğu, veya kısmen memedeki süt çocuğu olduğu zamanlara atıf olabilir: gak deyince süt, guk deyince su. hacet kapılarının kapanması belki de insanın kendi ne yaptığını bir kızgınlık, ayrılık, düş kırıklığı döneminden sonra anladığı, melanie klein'ın depresif pozisyonuna yakın/özdeş bir ayılma, büyüme halidir. bu noktadan sonra da arzunun sıfırlanması değil, şekillendirilmesi, ikame ve sosyalleştirme yollarına girilmesi, gerekecektir. hacet kapılarının kapalılığı anlamında bu, duasının/arzusunun anında/kolay kolay kabul edilmeyeceği beklentisine karşın dua etmeyi, istemeyi sürdürme, bir de arzu gerçekleşmesi için kendi hareket şansını/hakkını da kullanmaya başlama biçiminde bireysellik, eylemsellik olarak kendini gösterecektir.

    hacet kapısı bu çoğul ile ifade edilen yapıyla aynı değil, ama ilintili. arzu ifade etme, dileme kipinin sosyal hayattaki karşılığı olarak türbe veya ziyaret. hacet tepesi de öyle.

    (bkz: masallar gerçek olsa)
    (bkz: aydaş taşı)*
    (bkz: lanet/@ibisile), lanetlemek/@ibisile
    (bkz: zaman yani şimdi)
    (bkz: hacet)
    (bkz: hamuşan kapısı)
    (bkz: iyi dilek/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap