• gerek günlük hayatımızda gerekse sözlük ortamında sıkça karşılaştığımız suçlardandır.
    konu ,basit olarak incelecek ve uygulama zamanı olarak iki kısma ayrılacaktır.

    hakaret : bir kimsenin ,başka bir kişiyi bir olay belirtmek suretiyle halkın düşmanlığına ve aşağılamasına sebep olması veya namus ve onuruna dokunacak bir fiil yakıştırmasıdır.

    sövme : bir kimsenin ,başka birine bir eylem yakıştırmaksızın şeref ve haysiyetine saldırıdır.

    a-1 haziran 2005 tarihine kadar uygulanacak maddeler : eski tck.nun 480 (hakaret) 482(sövme) 483(tüzelkişiler)484 (mağdurun tayini) 488(şikayet) 489(vazgeçme) ve 490(zamanaşımı)

    gerçek kişiler yanında bazı tüzel kişiler de mağdur olabilirler.bazı kamuya yararlı dernek ve kurumlar (kızılay,tdk vs) ile siyasi partiler ve adli-siyasi-idari-askeri kurullar (köy ihtiyar heyeti,belediye encümeni,tbmm komisyonları,mahkeme kurulları,askeri sağlık kurulu vs) bu tüzel kişilerin şikayetleri kurul başkanları tarafından yapılır.

    eğer isim belirtilmemiş ise,yakıştırılan eylemden kim olduğu hemen anlaşılabiliyor ise veya bazı ipuçlarından (karine) mağdurun kimliği açıkça belli oluyorsa “isim belirtilmiş “ sayılır.

    hakaret ve sövme suçunun takibi şikayete bağlıdır.tüzel kişilere hakarette kurum,dernek,parti ve kurulların “başkan” veya temsilcilerinin şikayet hakkı vardır.ölmüş kimseye hakaret ve sövmede
    mirasçılarının şikayet hakkı vardır.

    şikayet ve davadan vazgeçme halinde ,takip ve dava ortadan kalkar.

    şikayet ,süreye bağlıdır.hakaret -sövmeyi ve sanığın kim olduğunu öğrendikten itibaren 6 ay içinde şikayet edilmelidir.bu durumu açıklarsak ; diyelim bir yazar 1 ocak 2000 tarihinde hakaret içeren yazı yazdı.mağdur yazıyı 1.7.2000 tarihinde öğrendi.6 aylık süre geçmiş şikayet edemiyecek mi ? hayır şikayet hakkı yeni başlıyor.çünkü sanığın kim olduğunu yeni öğrenmiştir.ancak bu öğrenme süresinin de bir sınırı vardır.bu sınır suça ait dava zamanaşımı’dır.(hakaret ve sövme suçunda 5 yıl) .diyelim mağdur bu yazıyı 1.11.2004 tarihinde öğrendi.şikayet süresi artık 2 aydır.çünkü 2 ocak 2005 tarihinde zamanaşımı süresi dolmuştur.

    hakaret ve sövmenin basın yoluyla (internet dahil) işlenmesinde ceza artar.

    b-1 haziran 2005 tarihinden sonra uygulanacak maddeler:

    bu tarihten itibaren yeni tck.yürürlüğe gireceğinden kısaca açıklıyalım.yeni yasada hakaret ve sövme ayırımı kaldırılmış ,sadece hakaret başlığı altında düzenlenmiştir.madde anlaşılabilir bir dil ile yazıldığından, olduğu gibi aşağıya kopyalıyorum :

    hakaret
    madde 125- (1) bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için, fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
    (2) fiilin mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle islenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
    (3) hakaret suçunun;
    a) kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
    b) dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
    c) kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
    işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
    (4) ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
    (5) kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde, suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.

    diğer hususlar eski ceza kanununda yazılanlarla uyumlu olduğundan ayrıca zikretmiyorum.

    nelerin hakaret olabileceği konusunda kısa bir açıklama gerekiyor.(gerekçeden alınmadır)
    “ kişiye herhangi bir olayla irtibatlandırmadan, soyut olarak yakıştırmalarda bulunulması hâlinde de, hakaret suçu oluşur. kötü bir niteliği veya huyu ifade eden sözler, somut bir fiil veya olguyla irtibatlandırılmadıkları hâlde, yine de hakaret suçunu oluştururlar. örneğin, bir kimseye “serseri”, “alçak”, “hayvan” denmesi hâlinde, somut fiil isnadı söz konusu değildir. aynı şekilde kişiye soyut olarak “hırsız”, “rüşvetçi”, “sahtekâr”, “fahişe” gibi yakıştırmalarda bulunulması hâlinde de hakaret suçu oluşmaktadır. kişinin bedenî arızasını ifade etmekle veya kişiye bir hastalık izafe etmekle de hakaret suçu işlenmiş olur. örneğin, kişiye “kör”, “şaşı”, “topal”, “kambur”, “kel” vs. demekle; kişiye “psikopat”, “frengili” veya “aidsli” demekle, hakaret suçu işlenmiş olur.
    dikkat edilmelidir ki; davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekir. kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amacına yönelik olarak belli bir siyasî kanaatin isnad edilmesi hâlinde de hakaret suçu oluşur. örneğin, bir kişiye “faşist”, “komünist” veya “mürteci” demekle, hakaret suçu işlenmiş olur. bir kişiye izafeten söylenen sözün veya bulunulan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, toplumda hâkim olan telâkkileri, örf ve adetleri göz önünde bulundurmak gerekir.”

    şaka olarak söylenen sözlerde hakaret kastı yoktur.haber olarak aktarmalarda yine “haber verme” niyeti olmalıdır.ayrıca eleştiri yapılıyorsa bu niyet korunmalıdır.ancak eleştiri bahanesi ile hakaret cezalandırılır.

    hakaret yazı ile sözle karikatür vs ile olabileceği gibi işaretle de olabilir.örneğin “bir yerini göstermek”
    şeklinde de olabilir.

    sonuç olarak ,yazarların kendilerini ve sözlüğü gözeteceğine yüreğimle inanıyorum.

    ayrıca ilgileri nedeniyle :

    (bkz: ölülerin manevi şahsiyetine hakaret etmek)
    (bkz: halkı kin ve düşmanlığa tahrik)
    (bkz: din hürriyeti aleyhine suçlar)
    (bkz: cumhurbaşkanına hakaret)
    (bkz: yabancı devlet başkanına hakaret)
    (bkz: turkluge cumhuriyete devlet kurumlarina hakaret)
  • hangi sözün hakaret ve sövme olduğu konusunu hukukçuların, özellikle yargıçların bilmesi gerekir.mahalli deyimler,bölgeye has olduğundan bilirkişi incelemesi gerektirir.bazen siyasilerin konuşmaları da "siyasi eleştiri" içinde kalabilir.bu konuda da bilirkişi incelemesi yapılır.

    batı karadeniz bölgesindeki bir ilçede görev yaparken hakaret suçundan açılmış bir davada, şikayetçi ,(bana "bayraklı" dedi )
    diye ithamda bulunmuştu.bayraklı sözünün o bölgede hakaret olduğunu mahalli bilirkişi dinleyerek öğrenmiştik.
  • kanunlardaki, (eski-yeni tck) "madde-i mahsusa" ,"somut olay veya olgu" yakıştırması şeklindeki ibarelerden anlaşılacak husus şudur :

    yakıştırılan olayın uydurma veya gerçek olması önemli değildir.ancak,olayın ,(küçük düşürmeye) elverişli ve imkânsız olmaması gerekir.örneğin "sen mars'ta genelev patronluğu yapıyorsun" sözünde imkansızlık olduğu için hakaret suçunun unsuru yoktur.

    yine bilgi vermek,anlatmak (hikaye etmek) şaka yapmak,eleştirmek yanında "cevap verme"de de ölçülü olmak gerekir.bu konu daha çok savunmaya yönelik olduğundan (ispat hakkı,karşılıklı hakaret vs) incelenme dışında tutulmuştur.

    madde başlığı dikkate alındığında ,kavramlar ceza kanunları açısından ele alınmıştır.tazminat hukuku açısından bir değerlendirme yapılmamıştır.kaldı ki "kişilik haklarına saldırı" nedeniyle açılan tazminat davalarında,hukuk hakimi ceza mahkemesinin kararları ile bağlı değildir.

    yargıtay kararlarına göre bazı hakaret ve sövme suçlarına örnekler :
    pezevenk ,sövmedir
    "kocam sana yetmiyor,donunu kocamın başına attın" sözü hakarettir.
    "sen oğluna karılık yapıyorsun" sözü hakarettir.
    "bizim paramızı ve altınlarımızı çaldı" sözü hakarettir.
    "seni koacama s.k.ettiririm" sözü sövmedir.
    gözlüklü olan birisini anlatmak için "dört gözlü" demek hakaret ve sövme suçunu oluşturmaz.
    "hayvan herif,namussuz herif" sözlerine muhatap olan birinin " bu sözü aynen sana iade ediyorum" demesi hakaret ve sövme olmaz.
    "senin karını kocama alacağım" diyen birine tenasül uzvunu göstermek sövmedir.
    tartışma sırasında "ulan" sözünü sarfetmek sövme sayılmıştır.
    "şirketin hukuk müşaviri bir avukattır.ama,(............) avukat olamamıştır.ona yeniden hukuk tahsili yapmasını ve hukuk kitaplarını okumasını tavsiye ederim" sözleri hakarettir.
  • ne söylersen söyle suçtur gibi bir şey. sözlükte savunulageldiği ve şiddetle katıldığım haliyle göte göt demek suçtur kısacası.

    açıklamak amacıyla, birinci göt bildiğin "kıç" diğeri de bildiğin "göt" olsun: kıça göt demek iki halde de hakarettir.
    a. kıça göt dediğin için götün kendisi hakarete uğradığını düşündüğü için size dava açabilir.
    b. dava kazanılırsa; kıç, kanunların kendisi aşağıladığına dair haklı bir kanı ile karşı dava açabilecektir.

    yani bu memlekette götler ne kadar göt olurlarsa olsunlar "göt" kavramı ve varlığı ile olan dolaylı ya da saf ilişkilerinin beyan edilmesi durumunda küplere binerler. yani götler göttür ama bunu kendileri dahil kimse bilmemelidirler. yoksa benim anladığım kadarıyla karşınızda kanunları bulursunuz.

    şu halde avukat, savcı, sanık, davacı, şahitler ve hakimin her birinin adının göt olduğu bir mahkemedeki diyalogları hayal ederek eğlenebiliriz. henüz bunun yasak olmadığını zannediyorum, ama eli kulağındadır, çabuk olun.

    götlerin kanunlar sayesinde götlüklerini muhafaza edebilmesi hatta adı* dışında her halleriyle bu durumlarını topluma mal edebilmelerinden toplumu ya da bireyi koruyacak bir kanun ise yok. çünkü gerçeklerinden kaçmayacak kadar barışık ve kendine güveni olan bireylerin bulunduğu yerlerde olur bu; güven özveri, ter, yani göt ister.
  • hakimin inisiyatifi ve savunmanın maharetine göre çok farklı şekillerde sonuçlanabilen dava örneklerine konu olan suçlardır.

    (bkz: #14608544)
  • kamu görevlisine görevinden dolayı gerçekleştirilenleri haricinde tüm hakaret suçları şikayete bağlı suçlardır ve uzlaşma kurumuna da tabidirler.
    iddia edildiği gibi göte göt demek hakaret suçunu oluşturmaz ama götlük yapsa bile bir insana göt demek suçtur.sadece sözla meydana gelmeyebilir mesela yüze tükürmek başparmağı işaret ve yüzük parmağı arasından geçirip kişiye sallamak da hakaret suçunu oluşturur.her suçta olduğu gibi bu suçta da kast unsuru önemlidir.yani gerçekleştirilen eylem ya da sarfedilen sözün muhatabı aşağılamak kastı ile gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir.

    örneklemek gerekirse
    bir arkadaşınıza rastladığınızda "naber lan" derseniz suç oluşmaz.ancak tartışma sırasında muhatabınıza "seni fena yaparım lan"derseniz hem tehdit hem de hakaret suçu oluşmuş olacaktır.
  • akepenin izmir mitingi sırasında bir kadının başbakana hakaret etmesi ile gözaltına alınması herhalde ileri demokrasinin gereği sayılmış. var mı ya hakaretten gözaltına alınma?
  • benim bu husustaki görüşüm şudur ve mümkünse hemen yasalaşmalıdır:

    isteyen herkesin, istediği her kişiye hakaret ya da küfür edebilmesi anayasal bir haktır; yeter ki kendisine küfür edilen kişi de küfür eden kişi ya da kişilere küfür edebilme yeterliliği içinde olabilsin.

    buna göre, ölmüş kişilere yapılan iftira, hakaret ve küfürler kesinlikle suçtur; muhatap kabul edilen özel ve tüzel kişiler tarafında dava konusu edilebilir..

    buna göre; görevi ve makamı ne olursa olsun, sağ ve sağlıklı olan her şahsa küfür ve hakaret edilmesi serbesttir ve bu durum asla bir dava konusu olamaz..
  • bugün otobüste yaşlı bir adam camı açmadığım için bana hayvan, kes, gençlik boş, öküz vb. hakaretler etti. karşılık vermedim. ismini istedim söylemedi. böyle bir durumda ne yapmak gerekiyor, nasıl hareket etmeli, adını sanını bilmediğimiz bir insan kafasına göre ağzına geldiği gibi bize saydırmaya başladığında ne yapmalıyız bilen varsa söylerse sevinirim.
hesabın var mı? giriş yap