*

  • gerrain'in #2623289 entrysinde ziyadesiyle güzel anlattığı gibi, halay, üyelerinin toplamından çok daha fazlasıdır.

    "iki veya daha fazla insanın bir araya gelip ortak bir bilinç ile dans etmeleri" şeklinde primitifçe tanımlanan halay, aslında çok daha fazla parametreyi, hayatla ilgili çeşitli öğeleri barındıran bir harekettir.

    ilk belirtiler halayın oluşumunda görülür, kuşbakışı izlendiğinde evrenin yaratılışını simgeleyen patternlar görülür halay başlarken.

    insanlar ilk moleküllerin oluşumunu simgelercesine çeşitli şekillerde (serçe parmaktan, omuz omuza, el ele vs) birleşir, halayın core katmanını oluşturmaya başlarlar.

    core oluştuktan sonra, halayın hareketleri bir komutanın ordularına hedef belirtmesi gibi, halay başı denen, diğerlerinden tek farkı konumu ve elindeki mendil olan şahıs tarafından 'sağ ayakla giriyoruz baba' şeklinde belirlenir. halay başı herhangi biri olabilir, "halay başı" sıfatı kişiler tarafından değil, halayın kendisi tarafından bahşedilir kişiye.

    daha sonra halay evrenin ve zamanın derinliklerinde kalmış salınımlara öykünürcesine hareket etmeye başlar. bu patternler irdelendiğinde aslında halayın iletişim kurmaya çalıştığı gözlenir. bireylerin tek tek bundan haberi yoktur, onlar yalnızca halay çektiklerini zannederler ancak karınca kolonisi gibi, ortak bilinç, yaşamın kaynağında bambaşka bir amaca hizmet eder. kimi zaman bir tehlikenin sinyalini verir, kimi zaman evlenen çifte mutluluklar diler ancak çoğu zaman fark edilmez.

    halayın verdiği mesajları ilk fark eden dünyaca ünlü halayolog "gerrain halayoğlan" bu konuda şöyle bir açıklama yapmıştır:

    "izlediğim bir halayın bana bir mesaj vermeye çalıştığını ilk fark ettiğimde 6 yaşındaydım. o günden beri halayları inceliyorum. 17 ağustos depremini erzurum'da incelediğim bir halay haber vermişti bana. halaylar günümüzde çok küçümseniyor, oysa ki halay bizim kurtuluşumuz olabilir, halaylarımıza sahip çıkalım!"

    eğer müzik kesilmezse, halaybaşı yorulmazsa, ya da ters bir etken olmazsa halay asla durmayabilir, zira halayın bilgeliği sonsuza kadar konuşabilmesini sağlar, buna önlem olarak halaylar sınırlı alanlarda oluşurlar genelde (düğün salonu, vs)

    "bir halay, asla sadece bir halay değildir"
  • halayın oluşumundaki etkenler, asla önceden hesaplanamayacak oldukları için, halay her seferinde farklı bir bilinçle, farklı mesajlarla oluşacaktır.

    halayı oluşturan bireylerin damarlarındaki alkol seviyesi, o günkü sinir/stres katsayıları, hayattan beklentileri, içinde bulundukları ortamdaki nem/hava oranı, salonun klimalı olup olmadığı, içinde bulunulan ortamda ne kadar hesap ödeneceği (ki bu da bambaşka bir parametreler silsilesidir, detaylar için (bkz: bistromatik)) gibi binlerce farklı parametrenin etkilediği halayın ne yapacağı, asla önceden kestirilemez.

    örneğin 1983 yılbaşında, halaybaşının çok sinirli olduğu bir halay kontrolden çıkarak istiklal caddesi'ne fırlamış, 4 kişinin ölümüne, onlarca kişinin ağır yaralanmasına sebep olmuş idi.
  • "kontrolden çıkan halaylar" ile ilgili efsaneler anlatılır durur yüzyıllardır.

    halayologların incelemeleri sonucunda anlaşılmıştır ki kontrolden çıkıp gözden kaybolan halaylar, ormanlarda, dağlarda yabanileşip, doğal yaşama ayak uydururlar.

    bu noktada önemli bir eksiklik "müzik"tir. müzik olmadan yaşayamayan halay, kendi müziğini kendisi yaparak, özgürlüğünü ilan eder ("pınar başı burma burma yar yar yar aman")

    durmaksızın hareket ederek, nesillerini devam ettirebilmek için dişi halaylar arayarak, ve insanlığa kurtuluş* ile ilgili mesajlar vererek hayatlarını sürdürürler.

    halayın gıda ihtiyacı ise, yine halayın kendisi tarafından karşılanır.

    halayı oluşturan bireyleri yönlendiren halay, gıda ihtiyacı oluştuğunda en yakın yiyecek stoğuna girip kimi zaman yağmalayarak, kimi zaman rica ile, kimi zaman ise dükkan sahibini de halaya katarak (bkz: fagositoz) ihtiyacını karşılar.
  • yabanileşen halayların tehlikesinin farkına varan ortaçağ düşeslerinden "edina j halinay" kendi bölgesinde tüm halayları yasaklamış, halay çekemeyen halk mutsuz ve stresli bir hal almıştı.

    insanlar gizli gizli ahırlarda, yer altındaki sığınaklarda halay çekiyor, halay çekerken yakalananlar sorgusuz sualsiz infaz ediliyorlardı.

    o karanlık dönemlerde bir kahin şöyle bir kehanette bulundu:

    "hepsine hükmedecek bir halay,
    hepsini o bulacak
    hepsini bir araya getirip
    karanlıkta birbirine bağlayacak
    gölgeler içindeki düğün salonunda"
  • (bkz: halay timi)
  • halay...

    ilk olarak bundan 23 yy once orta asya da bir grup türkün kımızlarını içtikten sonra, düşmeden yataklarına gidebilmek için birbirlerine sarılırken hali hazırda kenarda ritm tutmakta olan davulun ritmlerine kendilerini kaptırmalarıyla ortaya çıktığı rivayet edilir. bu konuda gerçekten türkiye de kendimle beraber sayabileceğim 4 bilim adamı vardır. ben gerrain, mengus ve tabii ki büyük usta can barslan.. görüldüğü gibi halay hal-ay yani hallenmekden gelen bir kelime. hatta bi sn ya.. hal- ve ay ın birleşmeleriyle bile oluşmuş olabilir(yeni bişey bulmak) neyse bu taraflar cok gereksiz zaten. mühim olan halayların yaşamıdır.. incelenmeleridir.. halaylar niye varolur.?. ha denince halay olur mu?

    halayların yaşamı ile ilgili bilinen en kapsamlı araştırma hocamız can barslan tarafından yapılan halayların cinsel yaşamıdır.. burda dişi halayların ve erkek halayların birbirlerine seslerle gönderdikleri uyarılar ve çiftleşmeye olan isteklerini domalarak göstermelerinin tespiti biz halayologlar için bir mihenk taşı oluşturmuştur. erkek halaylar "ho ho ha ha" şeklinde çiftleşme isteklerini gösterirken dişi halaylar "mieeyy mieeyy lulululuululu" şeklinde "evet evet biz de hazırız" mesajı verirler. sanılanın aksine halayların doğum süreleri 9 ay 15 gün değildir.. bu tamamen ortamın coşkusuna göre değişen bir durumdur.. kimi gelişmiş bölgelerde "öyle bir coşmak ki 2 ayda ikiz halay doğurmak" gibi fasilitelere rastlanmıştır. her halay doğar büyür ve yeri gelince ölür. halayların biz insanlardan en büyük farkı da burda, yeniden yapılanma olaylarına girebilmeleridir. halayın dağılan parçalarından yeni halaylar oluşabilir.
  • bugüne kadar görülen en düşündürücü halay, kehanetle de bağlantılı olarak, 1764 istanbul halay olimpiyatları sırasında ortaya çıkmıştır.

    kasap havasına, ortada hiç bir çalgı yokken kendi kendine ve sağ ayakla olimpiyat düğün salonunda başlayan halayın hikayesi anlatılır durur uzak diyarlarda dahi...

    olimpiyat düğün salonunda kontrolden çıkan halay, kapıları kırarak, güvenlik görevlilerini ve seyircilerin kayda değer bir kısmını bünyesine katarak ortalıktan kaybolmuştur.

    300 kişilik bir halayın bir anda nasıl ve nereye kaybolabileceğini araştıran halayologlar, halaybaşı'nın üzerinde çeşitli rune'ler bulunan bir mendil taşıdığını fark etmiş ve giderek yükselen bir endişe krizine girerek işe yaramaz hale gelmişlerdir.

    bu halayın yüzyıllardır çeşitli yerlerde görüldüğüne dair rivayetler varsa da en tatmin edici kanıt 1946 yılında çekilen bir fotoğraftır. antalya'da bir köy düğününde çekilmiş bu fotoğrafta, düğünün kendi halayının tam arkasında, bulanık da olsa çok, gerçekten çok, müthiş çoklukta çok kişiyi barındıran bir halay silueti görülür.

    düğün halayının da kontrolden çıkmış olması, "tek halay"ın, o halayı ele geçirerek bünyesine kattığına işaret kabul edilir bilimsel çevrelerde.
  • tek halay'ın bir sözlük kullanıcısı olduğuna dair şüpheler ise 28 ocak 2003 eksi sozluk sanal halay zirvesi başlığında görülebilecek kadar çok kişinin bir anda etkilenmesi ve oldukları yerde halaya girmeleri ile iyice güçlenmiştir.
  • ray ray ray, ray ray ray
    rayrayrayrayrayyyy..

    ray ray ray, ray ray ray
    rayrayrayrayraaaaayyyy..*

    raa ra rayy, raa ra rayy
    rayy ra ray, raay ra rayy
    rayyrarayray ray ray ray ray

    raay ray raay ray
    ray ray ray ray ray

    $eklinde hep birlikte agizla icra edilen halay havasiyla vuku bulan gercekler butunu.
hesabın var mı? giriş yap