• twitter'dan yaklaşık 2-3 haftadır takip ettiğim doktor. yazdıkları cidden çok faydalı ve bence herkesin kendisini takip etmesi gerekir. bilseydim daha önceden takip ederdim hatta.
  • yıllar öncesinden aklımda kalmış kişidir, şöyle ki:
    sene 96, ortaokul hazırlık öğrencisyiz, henüz 8 yıllık eğitim filan yok, liselilerle aynı okulda okuyoruz... sınıfta ingilizce hocası terör estiriyor, haftalardır tek kelime türkçe konuşmamış. derste türkçe konuşursak ingilizce öğretemeyiz ekolünden hoca işte. bir de en ayar olduğu şey dersinin bölünmesi. o gün nöbetçi öğrenci sınıfa girdi, lise öğrencilerinden biri; elinde kağıtlar var, hocadan imza filan alacak. "ehe, hoca şimdi çileden çıkacak" diye geçirdim içimden. içeri giren abimiz doğrudan ingilizce daldı hocayla sohbete, sonra devam ettiler aralarında. biz bişey anlamadık tabi, birbirimize bakıyoruz boş boş. adam da altyazılı filmlerde gördüğümüz amerikalılar gibi yardıra yardıra konuşuyor maşallah. hoca da gülüyor, şakalaşıyorlar, ilk defa ders bölündü diye çıldırmadı... ders bitince adını öğrendik, halit yerebakan. sınıftaki herkesin hafızasında yer etmiştir o gün az da olsa, biraz karizmatik bolca sempatik bir insan olarak.
    ara ara kendinden haber almakla beraber mehmet öz'ün asistanı olduğunu duyduğumda "helal olsun" demiştim içimden. sonraları twitter aleminde buldum dryerebakan'ı, 7000'in üstünde takipçisi var şu sıralar. sabah akşam yazıyor, anlatıyor, bilgi paylaşıyor. bazıları ayar oluyor tabi kendisine, o ayrı mesele. 3 ay önce filandı, star gazetesi kendisiyle yapılmış bir röportaj yayınladı, daha yakından tanımak için okunabilir: http://haber.stargazete.com/…ak-geldim/haber-714195
  • twitter hesabını takip etmekte fayda var. özellikle sağlık ile ilgili haberlerde bol bol su için gibi yüzeysel bilgiler görmekten bıktıysanız, kendisi şu yaşınıza kadar farkına varmadığınız detayları eğlenceli bir şekilde anlatıyor.
  • birçok tweet i doğru bilinen yanlışları kabak gibi ortaya çıkarıyor.
    ve tavsiyelerine de hep bilimsel bir araştırmayı kaynak gösterebiliyor. bol keseden sallamıyor yani... takip edilmesi gereken twitter adreslerinden...
  • konusmalarinda surekli olarak 'american journal of medicine' atifta bulunuyor lakin aklima cem yilmaz'in vedat milor'un anadolu'ya acilmasi espirisi geliyor... hocam bu topraklarda bu terminoloji ya da yaklasim gitmez.

    saka bir yana; turkiye'de bu islere standart getirmesini umut ediyoruz.. yuru hocam arkandayiz.
  • laf sokmalı son twitlerine bakılırsa tayyip erdoğan taraftarı gibi duruyor. turkuvaz medya'da yazıyor olmasa diğer türlü algilayabilirdim.
  • mehmet öz'ün eski asistanı.kendisini ilk kez bugün pelin çift'in programında gördüm.2 saatte kendisiyle ilgili vardığım kanı ise kesinlikle doğru bilinen yanlışlar diye bir kitap çıkartmalı.

    edit:yalnız kendisine gdo'nun yararı konusunda asla ve katta katılmayacağım.
  • şu an tekrarını seyrettiğim ve "içme sularındaki ve besinlerdeki tehlikeler" konusu tartışılan "öteki gündem" programında itici derecede ukala bir tavra sahip kişi.

    zat-ı alileri gdo'lu gıdaları seviyormuş. (bizzat kendi ifadesi.) karşısındaki gıda hareketi lideri kemal özer ise buna şiddetli bir şekilde karşı çıktığında ise cevabı "ben bunu doktor olmayan biriyle tartışmam" oluyor. üstelik karşısındaki kemal özer gayet efendi ve kibar bir biçimde buna cevap vermediği halde buna benzer beyanlarını program boyunca sürdürdü. kaldı ki kemal özer gdo meselesinde bu konuda yurt dışında yapılmış araştırma sonuçlarını gündeme getirdiğinde bile bunlara karşı tavrı gene bu oldu.

    bir de gdo konusunda sürekli olarak ve sadece abd'yi örnek göstererek gdo'lu gıdaları temize çıkartmaya çalışıyor. e, peki ya avrupa birliği? avrupa ülkeleri? avrupa'da gıdalarda gdo'nun kullanımı son derece kısıtlı ve kurallara bağlı. abd'de ise bütün gıda üretimi devasa özel tekellere bırakıldığı ve halk resmen bu devlere kurban edildiği için gıda konusunda abd'de bildiğiniz vahşi batı kuralları geçerli. abd'de bir üretici ürününün üzerine "gdo yoktur" bile yazamıyor!

    bir de gdo kullanımında bu abd'li şirket ve lobilerinin sürekli tekrarladığı "gdo olmazsa açlık olur, yeterli gıda üretemeyiz!" iddiasını tekrarlayıp duruyor. halbuki bunun son derece saçma ve boş olduğu bizzat abd'li bilim adamları tarafından bile yanlışlanmış durumda. karşısındaki kemal özer de buna karşı araştırma sonuçlarını getirince bu sefer bozuk plak gibi tekrar başa dönüyor: "doktor değilsiniz, bu konuda liyakata sahip değilsiniz" vs. demeye.

    not: sonradan kendisi de açıkladı, uzun süre abd'de doktorluk yapmış. sağ olsun, abd'nin tarım politikasını da ellerinde tutan gıda ve tohum tekellerinin bütün propagandalarını içselleştirmiş, bayraktarlığını yapmakta. bu tezleri için abd dışında bir kaynağı da yok tabi ki. aynı şekilde ab neden gdo konusunda bu kadar katı? sorusuna bir cevabı da...

    yazık, üzüldüm gerçekten. keşke abd'de kalsaydı da şu propagandayı kendi halkına karşı yapmasaydı...

    edit: tartışmanın hararetli bir anında "siznkiler mutlak doğru mu?" sorusuna "ben bir doktor olarak bu konuda çalışmışsam benimkiler mutlak doğrudur!" cevabını verdi. maşallah böyle bir kibir de görmemiştim epeydir tv'lerde. peki bu konuda çalışan bütün doktorlar, gıda konusunda çalışan uzmanlar seninle aynı fikirde mi? bilhassa abd dışında çalışan doktorlar?

    edit 2: unutmuştum bak, aşılı ağaç ile gdo'yu aynı şey olarak anlattı! ya kendisinin bir doktor olarak (sürekli bunu vurguladığı için söylüyorum) gdo konusuna hakimiyeti bu kadar, ya da çarpıtma yaptı.
  • an itibariyle atv de zahide ile yetiş hayata programında konuk olarak yer almaktadır.
hesabın var mı? giriş yap