1 entry daha
  • antalya'da artık geleneksel olarak düzenlenen kısa film yarışması.
    48. antalya altın portakal film festivali kapsamında, temmuz ayı boyunca antalya büyükşehir belediyesi bünyesinde kısa film üzerine atölye çalışması yapmış kursiyerlerden oluşan 10 ekip, elemeleri geçen 10 senaryodan çektiği 10 kısa filmle yarışıyor bu sene...

    yarışmanın en enteresan yanı,
    yıllardır düzenlenen ve daha profesyonel kısa filmcilerin yarıştığı "altın portakal kısa film yarışması"nda birincilik ödülü 10.000 tl iken, halkın portakalı'nda birinci gelecek filmin 30.000 tl ödül alacak olması.

    antalya'daki kötü hava koşulları sebebi ile gösterimleri 9 ekim'den 12 ekim'e ertelenen yarışmanın ödül töreni 13 ekim'de yapılacak.

    katılan filmler ve yönetmenleri:

    renkler - mehmet aydın
    1 gün - şahin pala
    çadır - mesut zümre
    gül ve siyah - mümtaz serkan özkaya
    zincirleme - levent koç
    rengim - oya kırcaburun
    kumanda - hasibe merve çelik
    resimdeki hayal - barkın dere
    na ruspi - cansu toprak

    edit: son filmin adı "na rupsi" değil, "na ruspi" imiş. broşürlerde yanlış yazmışlar, filmleri izledikten sonra düzelttim.
  • gün itibari ile ertelenen kısa film gösterimleri gerçekleştirilen ve akabinde finale kalan 3 filmin açıklandığı kısa film yarışması.

    ısrarla "açık hava sahnelerinden birinde" yapılmak istenen organizasyon soğuk hava sebebi ile bir çok kısa film meraklısını yarın soğuk alıgınlığı ile başbaşa bırakacak öncelikle bunu belirteyim.

    projenin kuruluşu, uygulaması ve ortaya çıkan ürünler belli bir kalitenin üzerindeydi.
    akaydın hoca'nın antalya'ya yaptığı en iyi katkılardan biri olduğunu düşünüyorum.

    herhangi bir sıralama belirtilmeden ilk üç şöyle açıklanmıştır:
    kumanda
    rengim
    gül ve siyah

    bana kalırsa yarışmanın en iyisi, notlarımda benden de bolca yıldız alan kumanda isimli film'di.
    bunun dışında rengim filmini "iyi fikir eksik uygulama" olarak kaydettim. ama ilk üçteyse yerinin ikinclik olacağı kanısındayım. gül ve siyah iyi bir konu, güzel betimlemeler yakalamış fakat görüntü, kurgu, oyunculuk olarak çok gerilerde kalmış bir filmdi bana kalırsa...
    ilk üçte hakkı üçüncülük

    bunların dışında bana kalırsa 1 gün ve çadır teknik ve görüntü kaliteleri, veda filmi de tescilli güzel başrol oyuncusu ile öne çıkan filmlerdi. fakat 1 gün'ün en zayıf yönü senaryosu ve dramatik eksiklikleri, çadır'ın ise lirik atmosferi ve güzel foroğraflarına rağmen, kötü kurgusu ve kendini anlatmaktaki kopukluğu idi. bir de kuzum çok sündürülmüştü sekanslar.
    veda ise ciddi anlamda anlatmak istediğinden çok uzaktaydı. bazı filmleri kendi başlıklarında daha ayrıntılı incelemeye çalışacağım için burada daha uzun yorum yazmıyorum.

    adından dolayı en çok merak ettiğim film na ruspi ise final cümlesine sıkışıp kalmış çok kötü oyunculuk ve uygulamanın buluştuğu bir hayal kırıklığı idi benim için. neyse ki en azından ne anlama geldiğini öğrenmiş oldum.

    juri başkanı oyuncu gülsen tuncer herkesle çok ilgiliydi. ilk önce filmlerin sinemacılar tarafından çekildiğini düşünerek izlemeye başlamışlar, daha sonra sıradan vatandaşların çektiğini öğrenince her filmin mutlaka mansiyon alması gerektiğini düşünmüşler. beklentilerin üzerinde bulmuşlar filmleri. ödül töreninden sonra iki kez göz göze geldiğim gülsen tuncer bana hamle yapıp kolumdan tuttu ve "filmin var mıydı yarışmada" dedi. ben şaşırdım ve "hayır hocam, yoktu dedim." "pek bir üzgün görünüyorsun da ondan sordum" dedi. "filmim olmadığı için üzülmüş olabilirim" dedim, gülümsedi..

    toplam 60.000 tl, ilk üçe kalan filmlere dağıtılacak. umarım bu paralar yine kısa filme dönecek şekilde harcanır. bu yarışma ile bir çok amatör sinemacı güzel bir başlangıç yapmış oldu, umarım devamı gelir... ve antalya yıllardır hakettiği gibi, gerçekten de filmlerin çekildiği, sinemanın sektör olduğu bir şehir olur ve bizler de ölmeden görebiliriz...
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap