• charles bukowski nin kitabı. süperdir. en güzelidir.
  • bukowski'nin akıllara zarar çocukluğunu anlattığı mükemmel kitap.
    intiharla ilgili düşünceleri çok matraktır...........................................................................: "üç beş yıllığına ölmek istiyordum ama izin vermezlerdi. intihar? çaba gerektiriyordu.orada oturmuş intihar olasılığını düşünürken birden düşündüm. gideceksen beş, on, hatta yirmi kişiyi beraberinde götür..."
  • charles bukowski'nin acik ara en guzel kitabidir. dunya edebiyatinin da en guzel kitaplarindandir. gercekten de bukowski'nin ilk yazdigi romanlara gore bayagi farklidir. cogu bukowski kitabi gibi "sabah kalktim. iki bira caktim kendime geldim" ya da "i liked her legs, those shining legs" ya da "i really put it in to her" tarzindan uzaktir. kucuk bir cocugun asosyalligini, ergenligin en sarsici ve abartili ayrintilarini, fakirligi, baskiyi, ilk genclik tedirginligini boylesine neseli verebilen bir kitap daha bulmak cok zordur. cocukluk-ergenlik arasi donemi the catcher in the rye'i animsatabilir. kitabi sonuncusu orijinalinden olmak uzere, su ana kadar 4 kere okumus biri olarak soylemeliyim ki, turkce cevirisi olaganustudur. hatta orijinalinde ayni tadi bulamadigmi soyleyebilirim. siradan sokak ve argo sozcukler turkceye cevrildiginde daha renkli ve canli hale gelmis belki de. suphesiz ki kucuk bir cocugun "bok doluydum ve dovusmek zorundaydim" demesi "i was full of shit and i had to fight" demesine gore insanin icine daha cok isler (ya da anadili turkce olan birinin mi demeliyim yoksa??) her neyse cevirisi cok cok iyidir sonuc olarak.

    bu roman 82'de yayinlanmistir. yani butun o women, post office, factotum, notes of a dirty old man turu agresif kitaplarindan cook daha sonra. bukowski'nin hayatinin eski bir doneminden kirintilari sonlarda anlatmasi bu anlamda ilginctir. ustelik de bu roman yayinlandigi yillar sanirim unlenmeye basladigi yillar olmali. yani bukowski'nin iyi bir yasamin iyi bir yazini beraberinde getirdigi tezini de destekler. bukowski kitaplari bilindigi gibi kari kaldirmada bunalim ve sorunlu bir havanin etkili oldugu dusuncesini yaymistir kimi yuzeysel genclerde. iste ekmek arasi (israrla turkce ismini kullanmamin nedeni acik saniyorum) bas karakterin hic bir seks iliskisini icermeyerek de farkli bir yon sergiler. yani bukowski'nin kitaplarinin uzerine oturdugu kadin-icki-umursamazlik ucgeninin umursamazlik kosesinin nasil olustugunu anlatan ve ornekleyen kitaptir.

    evet basladigim gibi bitireyim, kaptan yemege cikti ve tayfalar gemiyi ele gecirdi bukowski'nin en iyi kitabiysa, ekmek arasi da en guzel kitabidir.
  • charles bukowski (=henry chinaski) 'nin türkce'ye tercüme edilen 25 kitabi icinde en sevdigim kitabidir.
  • charles bukowski'nin bu kitapta kendisine takma isim olarak henry chinaski'yi seçmesinin nedenleri şunlardır: "henry", yazarın babasının ismidir. "china", yani çin, onun en muhteşem oluğuna inandığı ülkedir, bu ülke amerika'yı yok edecektir. "ski" ise bukowski'den gelen tek parçadır. böylece çocukluğuyla ilgili herşeyi tek bir isimde birleştiren yazarın en muhteşem kitaplarından biri ekmek arası'dır.
    bu kitaptaki anlatım tarzı, yazarın da kitabında bahsettiği john fante'nin anlatım tarzına inanılmaz benzemekle birlikte ondan çok daha üstündür. başına gelen herşeyin, acılarının, sefaletinin, yaralarının, duygularının bir başkası için(de) de aynen yaşanmakta olduğunu görmek onu çok etkilemiştir.
  • charles bukowski'nin yenilmişliğini kabul ettiği ve çocukluğundan lise yıllarına kadar olan süreci anlattığı kitap. arkasında şunlar yazar:
    "ilgi duymuyordum. hiç bir şeye ilgi duymuyordum. nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu. diğreleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. bende bir eksiklik vardı belki de. mümkündü. sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. onlardan uzak olmak istiyordum. gidecek yerim yoktu ama. intihar? tanrım, çaba gerektiriyordu. beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi."
  • bukowski nin metis yayınlarından çıkan kitabının ismi.kitapta bukowski ailesini,çocukluğunu ve lise yıllarını anlatıyor.
  • bukowskinin ne iyi kitaplarından biri;
    "ilgi duymuyordum.hiçbir şeye ilgi duymuyordum. nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu. diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. benim anlamdığım bir şeyi anlamışlardı sanki. ben de bir eksiklik vardı belki de. onlardan uzak olmak istiyordum. gidecek yerim yoktu ama. intahar?tanrım çaba gerektiriyordu. beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi."
  • bukowski'nin geçmişinde yaşadığı olayları anlattığı garip bir dille anlattığı kitap.okuyunca insanın damağında catcher in the ryeyı hatırlatan bir tat oluşur.
  • bukowski kronolojisinde ekmek arası'ndan sonra bir sonraki adım için: (bkz: factotum)
hesabın var mı? giriş yap