• cumhuriyetin kurulma dönemi yazarlarımızdan bir kişi
  • tbmm ' nin ilk maarif vekili*
  • tdk nın türkçe sözlüğünde 4 örneği olan yazar
  • 1885 yılında istanbul'da aksaray'da, horhordaki abdüllatif suphi paşa konağında dünyaya geldi. babası maarif nazırlarından abdüllatif suphi paşa, annesi ise ülfet hanımdır. ilk tahsilini kısıklı, altunizade ve numune-i terakki mekteplerinde yapan tanrıöver, 2. abdülhamid'in iradesiyle parasız ve yatılı olarak orta tahsilini galatasaray lisesinde tamamlar. 1905 yılında reji idaresinde tercüme servisinde ilk görevine başlar. daha sonra muhtelif okullarda öğretmenlik yapar. edebiyat fakültesinde ders verir. profesör olur. 1913'te edirne'deki bulgur zulümün-dünyaya anlatmak için seçilen heyetin içindedir.
    fecri ati grubu içinde şair ve eleştirici yazar olarak türk edebiyatına giren tanrıöver, gerçek yerini ve kişiliğini milli edebiyat cereyanı ve türk ocağı kadrosunda bulmuştur. ayrıca hamdullah suphi tanrıöver, ömer naci'den sonra türk dünyasında büyük bir ün kazanan yeni bir milli hatiptir.

    35 yaşında milli mücadeleye antalya milletvekili olarak katılan tanrıöver'e milletvekilliği uhdesinde kalmak üzere matbuat ve istihbarat umum müdürlüğü görevi verilir.
    daha sonra milli eğitim bakanlığına getirilen h. suphi tanrıöver, bu görevini muayyen zamanlarda iki defa sürdürmüş, mehmet akif ersoy'un yazdığı istiklal marşımızın millet meclisinde kabulü onunu büyük çabaları sonucu gerçekleşmiştir.
    tanrıöver daha sonra bükreş büyükelçiliğine tayin edilmiş, bu görevi 1944'te sonra ermiştir. 1946'da istanbul'dan milletvekili olmuş, bu görevi de 1960'a kadar devam etmiştir.

    hamdullah suphi tanrıöver, 10 haziran 1966 yılında istanbul'da ölmüş, edirne kapı merkezefendi mezarlığına gömülmüştür.
    bu yazar "türk ocağı ve hamdullah ikiz kardeş gibidir. muhakkak biri diğerini hatıra getirir" der. gerçekten türk ocağı dendiği zaman mutlaka h. s. tanrıöver akla geliyor. 1912 yılında 766 sıra numarasıyla türk ocağına üye olmuş, yıllarca başkanlık yapmış, çok canlı çok ateşli hitabeleriyle, bu mukaddes ocakta geliştirilmiş türk milliyetçiliğini gür ve temiz sesi, tipik bir sembolü olmuştur.
    türk ocağına büyük emeği geçen kuruculardan yusuf akçora şunları söyler:
    "ocağın tarihinde fasıla yoktur. türk ocağı bur fasılasız hayatın en ziyade reisi hamdullah suhi beye borçludur. kendi hayat ve istikbalini ocağa katmış olan hamdullah suphi bey, enerjisi, fikir takibi, ruh aşinalığı ve işi zor bulunur tertipleyiciliği sayesinde türk ocağını milli türk devletinin kuruluşuna kadar getirebildi"

    muhtelif aralıklarla otuz dört yıl gibi uzun bir süre genel başkanlık yaparak kırılması çok zor bir rekorun da sahibidir. genel başkanlık yaptığı dönemler (1912), (1949-1959) ile (1961-1966) yılları arasındadır.

    tanrıöver en büyük hizmetlerinden biri de türk ocağı binası yaptırmasıdır. tamamen ocaklıların ve halkın katkıları ve gayretleri ile meydana getirilen bu bine, daha sonra ocaklılardan alınmış, çeşitli girişimler müspet bir sonuç vermemiştir. bu gün devlet resim ve heykel müzesi olarak açık olan tarihi türk ocağı binası, her ocaklının gerçekleşmesini gönülden istediği hayalidir, arzusudur, isteğidir. tarihi türk ocağı binasının mülkiyeti türk ocaklarına yani asli sahibine geçinceye kadar, bu mücadele devam edecektir.
    hamdullah suphi tanrıöver'in bir çok yazı ve şiirlerinin yanında, "dağ yolu" ve "günebakan" adlı iki de eseri vardır.

    http://www.biyografi.net/

    türk milletinin yetiştirdiği en büyük üç** hatipten birisidir.
  • tanrıover soyadı ataturk tarafından verilmiştir, hamdullah isminin oz turkçe karsılıgıdır,
    taksim anıtında ataturk'un arkasında gorulen gur saclı sahıstır ataturk'un tarihe gecmiş vecizelerinin bir kısmını da yazan kişidir
  • ünlü amerikan zirhlisi missouri'nin 1946'da ikinci dünya savaşı sonrasi ertegün'ün cenazesini getirme bahanesiyle türkiye'yi ziyaret ettiği, hizini almadan egeye açilip boy gösterdiği vakitler. malum o zamanlar türkiye hafiften dümeni amerika tarafina kiriyor, özel missouiri sigaralari çikiyor, amerika özgürlük ülkesi olarak selamlaniyor vs. işte tam o ara büyük türk milliyetçisi içel milletvekili hamdullah suphi tanrıöver tbmm'de kürsüye çikiiyor:
    “aziz arkadaşlarım, bir silah yardımı, onun nereden geldiğini gördük. sonra bir şefkat yardımı, onun da en fazla nereden geldiğini gördük. amerika bize yalnız bunu mu veriyor? harbin silahlı kısmı bitti. arzın üzerinde karanlıklar var, milletler hala ızdırap içinde, hala yarına endişe ile bakıyor. işık nereden geliyor? bu ışığın bir menbaı var. yine amerika. ümit nereden geliyor? amerika’dan." diyor. (t.b.m.m tutanak dergisi, vıı. dönem zabitlari)

    taksim meydaninda, anittaki heykeline bakip "hey gidi missouri sen nelere kadirdin" diye el salliyorum arada.
  • 1930 yılında şöyle yazmış:

    "faşizm bir vatan ideali etrafında iktisadi refahı, siyasi ve içtimai ahengi tesis etmeyi düşünür. bu milliyetçiliğin farikası*, milletin hakim ve mahkûm sınıflara ayırmak değil, her meslek erbabının umumi bir işbölümü içinde çalışma hakkını tanımak ve onun yükselmesini temin etmektir. [...] münevver ve milliyetperver bir gençliğin, italya toprakları üzerinde, sınıf gayz ve kininden doğan hareket karşısında derhal kendini toparlamasını ve büyük vatanperverin* doğru yola gösteren emri altında, arzın medeniyet membalarından biri olan güzel memleketlerini siyanet edebilmelerini, hürmet ve takdir ile görmüşüzdür. biz faşist milliyetperverliğin dünkü galeyanında, hem mazimizi hem istikbalimizi görürüz."

    türk yurdu, mayıs 1930; aktaran: mete tunçay, "türkiye cumhuriyeti'nde tek parti yönetiminin kurulması" (1923-1931), ankara (yurt yay.), 1981; sevan nişanyan, "yanlış cumhuriyet", kırmızı yay., istanbul 2008, s.31
  • 1935 yillarinda romanya`da buyukelcilik yapan yazar.

    romanya dan ;
    bir kisim hiristiyan, saman ve gagvuzlari
    ataturk un kurdugu turk ortodoks patrikhanesi cematini olusturmak uzere,
    70 kadar kizli erkekli ogrenciyi, turkiye ye getirmeyi basaran tanrioverdir.

    1943 yilinda, inonu nun onayladigi bir karara, bu ogrencilerin nufus cuzdanlarina hiristiyan turk ortodoks yazilir. ancak uzun vadede bir kismi patrikhaneyi terk eder bir kismi muslumanligi secer.

    patrik eftim, hamdullah suphi tanriover`e sitemini dile getirdiginde soyledikleri sunlardir:
    " benim 70 kisilik gencime sahip cikamadiniz muslumanligin kitabinda yetmis kisi mi noksandi ?
  • türk ocakları'na üye kabulleri tartışmaları sırasında şöyle demiştir:
    "ocak bir misyoner müessesesidir. ameleyi aldınız mı, ertesi gün ocak sosyalist bir kulüp olur."

    kaynak: füsun üstel.
hesabın var mı? giriş yap