• alman avangard belgeselci. üçü uzun olmak üzere doksana yakın çalışması var. az bilinen bir derya deniz...
    http://www.farocki-film.de/index.html
  • batı almanyadaki hayatı tasviri ile hayatın planlı programlı, düzenli olmasının ne kadar ürkütücü olabileceğini göstermiş olan belgeselci.
  • şifalı ot gibi adamdır. zihin açar. hocam olur. severim sayarım.
  • bu ay yapılacak bir retrospektifi için; http://www.istanbulmodern.org/…alik2010_cizelge.jpg
  • gectigimiz carsamba gunu 70 yasinda hayatini kaybeden unlu alman belgesel yonetmeni.

    http://news.artnet.com/…-filmmaker-dead-at-70-70455
  • altmışlı yılların sonunda batı berlin'deki arkadaşlarıyla kurduğu futbol takımı hakkında:

    "batı berlin, 1968. akademi'den mezun olan harun farocki, 1968 yılında olup biten her şeyin arasında, iki tiyatrocu arkadaşından geri çeviremeyeceği bir teklif alır. böylece kurulmasına peter werner ve wolfgang neussun önayak olduğu yarı-amatör bir futbol takımında her hafta maçlara çıkmaya başlar. altmışların ortasında, siyasi bir oldu bittiyle birinci lige çıkarılan ve bundesliga tarihinin en başarısız takımı olma özelliğini halen koruyan tasmania berlin takımından mülhem bir isimle hayatına başlar tasmania bühne & sport. seksenli yılların sonuna kadar, kimlerin bu takıma davet edileceğine karar veren kişininse, farocki olduğu rivayet edilir.

    2017 yazında, bu takıma dair anlatılan hikayeler beni yola düşürdüğünde, bir dizi tesadüf sonucunda farocki’nin dffbdeki öğrencilerinden stefan pethke'yle karşılaşmıştım. socrates magazin için hazırladığımız sözlü tarih çalışmasında, farocki'nin kimi zaman filmlerinden bile fazla kafa yorduğu bu takımdaki rolünü şöyle özetlemişti pethke: 'harun, otuz yılı aşkın bir süre boyunca, tas bühne & sport takımının sol bek oyuncusuydu; belki de dünya görüşüyle kafiye yapacak şekilde. ne ki, genel itibarıyla, demode bir futbol oynadığı söylenebilirdi. aksiyon rakip yarı sahaya taşındığında bile, pozisyonunu terk etmez ve orta saha çizgisinin gerisinden olup biteni seyre koyulmakla yetinirdi. belgesellerindeki gözlemci konumunu futbol sahasında da korumaya karar vermişti anlaşılan. (…) futbolun, harun için toplumla doğrudan temas kurmanın yollarından biri olduğunu düşünüyorum. bu yüzden olsa gerek, takımı oluştururken daima kendi sosyal tabakasından uzaklara bakmaya çalışır, oyuncu kadrosu içinde batı berlin'deki tüm toplumsal tiplerin temsil edilmesine özen gösterirdi. bunun sanat meftunu bohemlerin ve genç sinemacıların bir hafta sonu eğlencesine dönüşmesi fikrinden rahatsız olduğu aşikârdı. (…) öğrencileriyle ve alternatif-solcu arkadaşlarıyla da, wilmersdorf'taki arsada düzenli olarak maç yapardı ama onları tasmania’dan bilinçli olarak uzak tutmayı doksanlı yıllara kadar sürdürdü.'"

    kaynak: https://t24.com.tr/k24/yazi/melegin-selami,2247
  • bugün çek cumhuriyeti sınırlarında yer alan novy jicin bölgesinde 1944 yılında doğmuştur. 1966-1968 yılları arasında berlin film akademisi’ne gitti. yüzlerce film, medya, belgesel özellikler taşıyan yüzlerce video görsel hazırlamış ve yönetmiştir. başlıca çalışmaları arasında ınextinguishhable fire, between two wars, an ımage, the appeareance, eye machine, war at distance, parallel ı,ıı,ııı,ıv yer almaktadır.
  • (bkz: yort kitap)'tan çıkan imajlarla düşünmek kitabından bir maddeleme beni fazlasıyla etkiledi: "1. bir şeyden bahsedip ikinci bir şeyle uğraşmak. 2. ilkinden öyle üstünde basarak bahsedilmeli ki ikincisinin esamesi okunmasın. 3. eğer tek bir kelime dile getirilmeye denk düşüyorsa, diğer hiçbir şeyin önemi yoktur. 4. aşırı niyetlenmeyle bir yere varılmaz."
  • zımni kurallar'ı aşağıdaki gibi olan sanatçı.

    1. oyuncunun rolünü fark ettirerek oynamasına asla izin verme.

    2. kurgusal bir filmin belgesel özelliklerinin daima kadrini bil.

    3. eğer birini yemek pişirirken gösteriyorsan, daima sonrasında bulaşıkları yıkamasını da göster.

    4. arvo pärt’ın fratres’ini asla fon müziği olarak kullanma.

    5. toplama kampı imajlarını asla kesin bir tarih belirtmeden kullanma.

    6. eğer erkek bir senaryo yazarıysan ve bir kadın karakter için senaryo yazıyorsan, erkek olduğunu asla unutma.

    7. kameranın gösteremediği şeyleri göstermeyi asla unutma.

    8. ağır çekimi asla şiirsel etki yaratmak için kullanma.

    9. eğer dünyanın yeni bir imaj rejimi varsa onu göstermeyi asla unutma.

    10. konuşan bir yüzün aşırı yakın çekimini asla yapma.

    11. daima liste çıkar.

    çeviren: ege berensel
  • harun farocki, belgesel sinemanın önemini ve gücünü anlayan bir film yapımcısıydı. ona göre belgesel sinema; sadece gerçeği yansıtmakla kalmıyordu, aynı zamanda gerçeği de şekillendirdiğine inanıyordu.

    farocki'nin filmleri çoğunlukla; medya manipülasyonu, işçi sınıfı mücadelesi, savaş ve teknoloji gibi konulara odaklanır. örneğin, inextinguishable fire adlı belgeselinde, napalm üretilen bir fabrikada yangın çıkmasını konu alır. bu filmde, napalmın nasıl üretildiği, bu silahın ne kadar ölümcül olduğu ve savaşın insanlara nasıl acı verdiği gibi konuları ele alır. farocki burada, napalmın sadece öldürmekle kalmayıp aynı zamanda ölüme giden acı dolu bir yolculuğa neden olduğunu da gösterir.

    farocki, belgesel filmlerinde görsel malzemenin manipülasyonunu ve yeniden düzenlenmesini de araştırdı. örneğin, images of the world and the inscription of war adlı filmi, ıı. dünya savaşı sırasında hava fotoğraflarının nasıl kullanıldığını inceler. film, fotoğrafların sadece gerçeği yansıtmak için değil, aynı zamanda savaşın propagandasını yapmak için nasıl kullanıldığını gösterir. bu filmde, gerçekliğin nasıl yeniden düzenlenebileceği ve manipüle edilebileceği de ortaya konulur.

    belgesel sinemada teknolojinin rolünü araştırdığı videograms of a revolution adlı filmi, romanya'daki devrim sırasında çekildi. bu filmde, video teknolojisinin devrimin nasıl kaydedildiği ve nasıl bir araç olarak kullanıldığı konusunda bir çalışma ortaya koyar.
hesabın var mı? giriş yap