• okuduğum ilk rus klasiklerinin mütercimi. tolstoy ve dostoyevski yi evvela ondan okuduk, diğerlerine elimiz gitmez oldu. gorki, gogol, turgenyev, cehov, puşkin de dahil onlarca eseri çevirmiştir, elleri öpülesi bir insandır. ayrıca haklarını yemek olmaz, (bkz: cem yayınevi)

    "bütün mutlu aileler birbirine benzer. her mutsuz ailenin mutsuzluğu ise kendine göredir."
  • (bkz: eşyaların hikayesi ) isimli kitabı, 58 basımlı annemin çocukluk kitapları arasından yanıma aldığım bir kitaptı.
  • sahaftan altın kitaplar yayınevi tarafından 1990 yılında basılmış dostoyevskinin suç ve cezasını 2 cilt halinde 10 tl'ye almam üzere bu çevirmenle karşılaştım. insan eski ciltli kitaplarla karşılaşınca kaybettiği dostunu bulmuş gibi mutlu oluyor. *
  • türkçe'nin altın çocuklarından. baba çevirmen. rus edebiyatı'nı tanımamız ve sevmemizde başı çekenlerden.
  • bir tezgahta 1946 basımı (2. baskı) gorki tercümesi kitabını alarak tanıdığım yazar ve çevirmen. sanırım 38 de çevrilmiş dil bilgisi farklılıkları göze çarpıyor, misal "ile" bitişik yazılıyor.
  • bilinmesi gereken bir yazar ve çevirmendir. rusça çeviri kitap denilince ilk akla gelen isimmiş zamanında, şimdilerde ismini bilen çok az kişi var ancak nihal yalaza taluy kadar değerli bir çevirmen rus edebiyatı için. çehov'dan yapılmış güzel çevirileri var, tarzı ve dildeki sadeliği aynen türkçeye geçirebilmiş. kısacası okuyun, okutun bu zatın çevirilerini. ve lütfen çeviri kitap alırken çevirmenin ismini önemseyin. emin olun çok şey değişiyor.
  • //hasan âli bey, kavruk ve küçük bir bey adam. güleç. anlatıyor. çevirileri hep yağmalanmış. almışlar, virgülüne, noktasına dokunmadan ben yaptım deyip üstüne kendi adlarını koymuşlar. muzip. gülüşü öyle. gözlerini de güldürüyor. herkesle mahkemelik. her rusça çevirmenle. diyor ki, ben rusça çevirilerimde mutlaka kasıtlı bir yanlış yaparım; bakalım derim, bu yanlışı da kendilerine mal edecekler mi? etmişler. bir çeviride, bir çehov çevirisinde "kiraz" demiş, aynen. kasıtlı. oysa, rusya'da, iklim gereği, kiraz yokmuş, vişne varmış.//

    "ben unutmadan" - tarık dursun k. (bilgi yayınevi, 1994, s. 143)
  • başarılı çeviri, çevirmenin kendini unutturduğu çeviridir. yani eserin orijinalinde verilen duygu, üslûp, anlatım vs. ne ise çeviride bunu doğal bir şekilde aksettiriyorsa başarılı bir çeviri vardır karşımızda.

    hasan ali ediz'in çevirileri o kadar yetkindir ki dostoyevski eserini türkçe kaleme alsa böyle yazardı suç ve ceza'yı dersiniz.

    keşke tüm çevirilerine ulaşabilsek.
  • hakkında yazılan mukayeseli bir değerlendirme için: bkz. #68199610
  • bugüne kadar okuduğum en güzel çehov çevirileri hasan ali ediz'e aitti. günümüze kadar farklı yayınevlerinden çıkan "küçük köpekli kadın" isimli derlemeden bahsediyorum:

    https://static.nadirkitap.com/…24215531_46724_5.jpg
    https://static.nadirkitap.com/…1212323_557156_9.jpg

    yordam kitap, ediz'in tüm çehov çevirilerini iki cilt olarak tekrar basarak gönül telimizi bir kez daha titretti: kent hikayeleri, taşra hikayeleri

    keşke diğer çevirilerine de el atsalar da, rus klasiklerinin hepsini hasan ali ediz'in eşsiz türkçesinden okuma fırsatını bulsak.
hesabın var mı? giriş yap