hasan güner

• denizli anadolu lisesi'nin türkçe öğretmenlerinden biriydi. eskiler bilir.
  
  - ..... nedir? .....dir. ..... nedir? .....dir. .. ... .... ... nedir? ....dur. .... .... ... nedir? .....dur. ..... ..... ... nedir? .....dür. .... ^**
• h.g.: bir gün sınavdayım, çocuklardan biri baktım elinde bir cihaz, bir yerlerden bişeyler dinliyor. hemen çaktırmadan pencereden aşağı baktım, elinde kitap ve telsiz birileri cevapları okuyor. koştum hemen laboratuara gittim bir ses yükselticisi yaptım. geldim sınıfa, yükselttim çocuğun cihazın sesini, rezil oldu cümle aleme.
• h.g.: ağrı dağında altın bulmuştum.
• süper konuşkan bir arkadaşımıza çıkıştıktan sonra, "kızım bakışların biraz çok farklı" diyerek bizi bizden almış denizli anadolu lisesi türkçe öğretmeni
• lise bir yıllarında dersleri en eğlenceli (!) geçen güzide edebiyat hocamız. yine bir arkadaşım psikopata bağlayıp derste söylediği nedirleri saymaya kalkmıştı çocuğu zor sakinleştirmiştik.
• bugun taraf gazetesi'nde yazisi sayesinde ismini ogrendigim gazete yazari/produktor. "dijital devrim cagi ve muzik sektoru" adli yazisinda degindigi muhtesem taktikler ise dunyada pesi birakilmaya baslanmis, cagin gerisinde kalmis bir bakis acisini yansitiyor. ustelik topu da kendi deyimiyle "sanal korsanlar"a, "gangster" ve "haydutlar"a atiyor. tum dunyada buyuk plak sirketlerinden ve onlarin uye oldugu birliklerden kacis var ancak hasan canim abimiz bunun aksini iddia ediyor. elbette muzik sektoru hakkinda bilgisi olmayabilir genis yonde ama tanidigi birilerinin gaziyla boyle yazmasaydi daha bir elle tutulur olurdu yazisi. muyap ve benzeri orgutlenmeler dunyada karsilarindaki sosyal yaklasima karsi giderek daha gucsuz kaliyorlar. eger cozumun amerika'daki gibi olacagini dusunuyorsa yaniliyor. amerika'da hala bilenler icin isler cok farkli ilerliyor. fransa'da sadece kanunlar olaya ceki duzen vermeye calisiyor, boyle herhangi bir birligin hicbir yaptirim gucu yok. ingiltere'de ise fransa'dakine benzer kanun yapilanmasi "sacmalik derecesinde masrafli" oldugu icin toptan cope atilacak.
  
  yazi yazmak oyle klavyeye basmakla olmuyor. keske biraz arastirma yapip hazirlansa bu yazilar da insanlar "dezenformasyon"a maruz kalmasalar cok daha iyi olacak.
• denizli anadolu lisesi orta 2. sınıfta bir arkadaşla girdiğimiz "defterleri okuyor mu okumuyor mu?" tartışmasından sonra defterimdeki tüm cevaplara küfürler ekleyerek kendisine teslim ettiğim ve de bana (+) not olarak döndüğü için hakkındaki iddiayı kazandığım türkçe öğretmenimiz.
  yaptığım ultra salaklık bir yana, o küfürlerden yalnızca bir tanesi gözüne çarpsa neler olurdu düşünmek bile istemiyorum.
  
  not: defterin her sayfasında da parafı vardı.