*

  • dünyanın en kötü hislerinden biri. hele hele bu halinizi önemseyen insanlarla aranızda kilometreler varsa hastalığı falan bi köşeye bırakıp şöyle en güzelinden bi ağlamanıza sebebiyet verir. vücudunuzda sabah yediğiniz iğnenin acısı midenizde pis bir bulantı gözünüzde tonla yaşla öylece kalakalırsınız. neden böyle çok hatalar yaptım diye kedinize dönüp sorarsınız bir meoow karşılığıyla apartmanı yıkarak ağlamaya devam edersiniz.

    çok kötüdür, tüm düşmanlarımın başına bin misli ile gelmesini dilediğimdir.
  • çok manevi bir atmosfer oluşur, o an ölsen cennete gidecekmişsin gibi hissedersin. iyileştin mi eser kalmaz şeytanilik geri gelir. hastalığa şükürle sabredenlerin ve bu şekilde ölenlerin günahlarının bağışlanacağına dair hz. muhammed'in bir sözü mü ne vardı sanki.
  • anne kapıda portakal suyu dolu bir bardakla kapıda duruken '' bana kimsey bakmıyor yaaaaa'' diye ağlamaktır.
  • ihtiyarlayınca insana çöken imana benzeyen samimiyetsiz duygusallıktır.
  • sağlıklıyken hissediliyor gibi gösterilen bir çok sahte, yapmacık, menfaat duygudan daha gerçek olan duygudur.
  • şu an yaşadığım şey. vasiyetimi yazmaya başlayacağım birazdan. bizimkilerden biri meyve suyu getirdiğinde önce onlara iciriyorum içine zehir koymadıklarından emin olmak için. çünkü evin içinde sürekli yatalak gibi yerimden kalkmamam ve etrafımdakilere emirler yağdırmamdan bıktılar.
  • onun gelesi vardır hastalık bahane
  • (bkz: pms)
  • ballı limonlu sıcak suyla tedavi edilebilir. boğazınız yumuşar.
  • bu ara yine yaşadığımdır.
    sanki başka biri oluyorum.
    dokunsalar ağlayacağım denir ya dokunmasalar da ağlıyorum ben.bugün öyle üşüyordumki montumu hiç çıkarmadım üstümden ve bir öğrencim dediki hocam bu montun aynısı annemde vardı,ona öyle benzemişsiniz ki onu çok özledim.iyi dedim gülerek iki ders daha sabret koşa koşa git evine o zaman.hocam dedi o öldü,kanserdi bir süredir.gözlerim doldu önce sonra o anlatmaya devam ettikçe başladım ağlamaya.o ağladı ben daha çok ağladım..sarıldım sımsıkı..ne zor bişey dedim 15 yaşında annesiz kalmak..evlatlarım geldi aklıma biraz da..hasta olunca böyle oluyorum işte.kimsenin yanında ağlayamayan,gözüme bişey kaçtı ya ağlamıyorum diyen ben koridorun ortasında salya sümük ağlayabiliyorum.
    kendi halinde beklentisiz bir hastayımdır aslında.
    ıhlamurum gelsin,çorba yapılsın beklentisi olan
    nazlı niyazlı biri değilim ben..dertsiz tasasız
    battaniyenin altına girer kendi kendime iyi olmayı beklerim.
    bu süreçte tek beklentim bana sabredilmesi belki de.öyle alıngan öyle kırılgan oluyorum ki..çok zor sinirlenen ben hiç olmadığım kadar agresif oluyorum.
    öğrencilerim çıt çıkaramıyor o gün şayet işe gitmek zorunda kaldıysam..
    bilinçaltımda bastırdığım ve biriktirdiğim öfkem bir volkan gibi fışkırıyor hasta olunca.
    sulugözlü ve buluttan nem kapan ve sinirli biri...iyki hep böyle biri değilim diye şükrediyorum,kendimden nefret ederdim heralde..yarına iyi olmayı ve sinir bozucu halimden kurtulmayı umut ederken ateşler içinde yanıyorum.anladığım kadarıyla çevremdekilerin birkaç gün daha benden çekeceği var.
hesabın var mı? giriş yap