hatice özen

• 16 mart katliamında öldürülen dev-genç üyesi hukuk fakültesi öğrencisi.
• bir bacımız öldü
  16 martta
  bin bacımız doğar
  yine bu yolda
• " (1978 yilinda beyazit meydani'nda alti arkadasiyla beraber katledilen ogrencim hatice ozen'in anisina)
  
  yillar ne cabuk geciyor. dile kolay, tam 29 yil olmus. tabii bu yillarin nasil gectigini olenlerin yakinlari ve sevenleri bilir ancak. orta ucuncu sinifta okutmustum onu. pencere kenarinda, onden ikinci sirada, duvar dibinde otururdu. kumral saclarinin cevreledigi beyaz, yuvarlak ve tombul yuzu yasindan fazla gosterirdi, ama yuzunde en kucuk bir puruz, kirisiklik yoktu. guldugunde (ki surekli gulerdi) yanaklarinda pembe gamzeler olusurdu. sevgi ve mutlulukla bakardi. bir elini cenesine dayar, sirtini duvara verir, oyle dinlerdi dersi. konuyu ilk anlatisimda anlardi. tekrarlarimda artik dinlemez, onundeki deftere kucuk kucuk kareler, dikdortgenler ciziktirirdi. parmak kaldirmazdi pek, ancak sinifta parmak kaldiran yoksa ya da cok azsa oyle kaldirirdi. sinifin ebesi gibiydi. yazili sinav yaparken kagidi ya da kalemi olmayanlar icin mutlaka bir iki tane yedegi vardi. bir arkadasi suc islese de cezalandirmaya kalksam, kalkar bir seyler soylerdi, bagislayayim diye. teneffuslerde hep etrafinda dort-bes arkadasi olurdu; onlari guldurur dururdu. acikli bir olay karsisinda gozleri bulutlanir, gozyaslari yanaklarindan inci taneleri gibi dokulurdu.
  
  o universiteye basladiginda ulke karanlik bir girdaba dogru hizla suruklenmeye baslamisti. bunu acikca goruyorduk. duydugumuz fasizmin ayak sesleriydi, planli bir sekilde rap raplarla geliyordu.
  
  (...)
  
  iste benim guzel kizim boyle, bir planin kurbani oldu. onun oldugunu televizyondan ogrendigimde o zaman bes yasinda olan buyuk oglumla birlikte salonda trencilik oynuyorduk. bilincimi yitirecek gibi olmus, yerlerde tuhaf bir bogurtu cikararak yuvarlanmisim da oglum babama bir seyler oldu diye aglamaya baslamisti. her 16 mart'ta seni hatirliyorum hatice. beyazit meydani'nda her seyden habersiz, arkadaslarinla kol kola cikarken yakaladi olum seni. olumleriniz salt sizin degil yasayan tum gencligin de umutlarini aldi goturdu. katillerini bile bulamadik. bilirsin bizde amiyane bir soz vardir. anani doven kadi, kime ne sikayet ediyorsun diye. o kadilar, 29 yil sonra bile 'guvercinlere dokunmaktan' vazgecmediler.
  
  sen oldukten sonra ortalik daha da karardi. ayni yil ekim ayinda sizin gibi universite ogrencisi, yedi genci alcakca ve canice bogazladilar. gene ayni yil aralik ayinda kahramanmaras'ta alevi yurttaslarimizin uzerine saldirildi, yuzlercesi olduruldu ve binlercesi yaralandi. mayis 1980'de ayni katliam corum'da gerceklestirildi. her gun cogu genc onlarca kisi olduruyordu.
  
  sonra gondermek istedikleri ucuruma yuvarladilar bizleri, ulkede yeni bir vahset, talan ve soygun donemi basladi. yuzlerce kisi idam sehpalarinda, iskencehanelerde, gizli kuytularda katledildi. onbinlercesi sakat birakildi ve hapishanelere curutuldu. bilimsel egitim istediginiz, bir zamanlar dunyanin sayili egitim kurumlarindan olan istanbul universitesi dunyanin ilk 500 universitesi arasina bile giremiyor simdi. onunde toplanip 'bagimsizlik, ozgurluk, adalet' marslari soylediginiz o meydanda yeller esiyor simdi. 12 eylul artigi yok ve onun rektorleri universiteleri kislaya donusturdu. sistemi elestirenler ya okuldan kovuluyor ya da hapishanelere tikiliyor.
  
  ah hatice, bagisla bizi yavrum; kanini yerde koyduk. kizlarimizin yanaginda gullerin acacagi, delikanlilarimizin saclarinin ruzgarda ozgurce dalgalanacagi, alni ak, basi dik bir ulke yaratamadik. bagisla bizi guzel kizim, rahat uyu. sizleri sonsuza kadar unutmayacagiz."
  
  (‘bagisla bizi hatice’, cafer karatepe, radikal2, http://www.radikal.com.tr/…r.php?ek=r2&haberno=6823)
• (bkz: 16 mart katliamı davasının zaman aşımına uğraması)