• ilkokulda tam 4 yil bu kolun 'baskanligini' basariyla yapmis bulunmaktayim. dolayisiyla hava gozlem kolu'nun tum artilarini eksilerini, bana kattiklarini, sefalarini, cefalarini iyi bilirim.
    *
    oncelikle hava gozlem kolu dogunmaz olunur diyerekten bilgileri aktarmaya, sizi bilgi manyagi yapmaya ve hatta size "keske ben ilkokuldayken temizlik kolu yerine hava gozlem kolunu secseymisim" dedirtmeye baslayacak data*'lari vermeye basliyorum.
    *
    soyleki benim gururla* ustlendigim soz konusu gorevde yapilmasi gereken sadece 2***** adet islem vardi ve bu islemler sanirim milli egitim bakanligi tarafindan "nasi yapsak-etsek de bu cocuklara dogmatik egitimi her yerde benimsetsek" mantigiyla hazirlanmisti. sıkı durun o iki adet gorevi tum * turk halkina acikliyorum.
    *
    1- gunun sicakligi. isleyis olarak soz konusu gunde termometre araciligiyle santigrat cinsinden sicakligin olculup, sinif duvarindaki cizelgeye yazilmasi islemi olmasi gerekirken. 4 sene boyunca serefle yaptigim hava gozlem kolu baskanligimda ne yazikki yaptigim tum girisimlere ragmen (ogretmenimizle**, araç gereç koruma kolu'yla ortaklaşa girişimlerde bile bulunduk çünkü böylece onlarin sevgiyle ve ozenle koruyabilecekleri bir adet arac ya da gereçleri olabilecekti envanterlerinde) kol'umuza bir adet termometre denilen cihazdan aldiramadim, bunun nedenini "bizim çocuk olmamizin ve koşup oynarken gül gibi* termometreyi mutlaka kiracagimizin gosterilmesiydi. "neyse" dedim ben de ve ogretmenimizin* onerisi uzerine aksam yatmadan once* tv'deki hava durumu programinda sonraki gunun sicakligini defterime yazip sinifta cizelgemize gecirecektim. bu bana ilk başlarda çok salakça* gelmişti ama şimdi şimdi anliyorumki çok yararli bir aktiviteymiş çünkü bu sayede biz çocuklar hem iletişim araclarini kullanmayi ogrenecek hem de dogmatik olarak sicakligi kabullenecektik yani milli sicakligi olcme teskilati televizyondan ogrendigi sicakligi defterlerine yanlis olarak yazarlarsa haliyle ben de siniftaki cizelgemize yanlis olarak kaydedecektim sicakligi. boylecene bize sorgulamama islemini tekrar ogretmis olacaklardi.
    *
    2- ruzgarin hangi mevkiden estigi. kismen de olsa onceki goreve gore daha eylenceli ve az dogmatiktir. soyleki, her gun ayni tenefuste sinifin penceresi marsa ilk ayak basacak insan edasiyla açılır. münasip bir parmak* iyice yalanır ve pencereden dışarıya dogru çıkartılır. işte tam o anda her hangi bir yönden esen deli bir rüzgar** parmaginizin ucunda bir sogukluk hissettirir siz de hangi yönden estigini algilar yine ayni edayla* cizelgenizi doldurursunuz. artik kendinizi bir rock star ya da bi movie god gibi hissetmeniz olagan olsa da aslinda kimse sizinle ilgilenmiyordur.
    ruzgarin hangi yonden estigini kesfettikten sonra cizelgeye yonu belli eden bi ok cizerdim. ama kimi gunler hakkaten ama hakkaten ruzgar esmezdi işte o gunlerde bi kotu hissederdim kendimi cünkü cizilecek ok olmazdi. o gunler de bir x işareti cizerdim ben.
    *
    (bkz: egitsel kollar)
    (bkz: hayvan entry kastim hayvan miyim)
  • cok severek tekrar tekrar ustlendigim is..dersten en az on dakika kazandirir. sınıf listesindeki numaralara gore her gun yanina bi misafir ogrenci alirsin..geyik yaparsin.bizim is de zor , yagmurda soukta boole elimizde termometre takiliyoruz diye.bu misafir ogrenci uygulamasi sinifin genelde muhabbet etmedigin kismiyla tanismana da yarar..cunku utangac bi cocuksundur..ama daha sonra kooperatif kolu olarak daha cok dersten kaytarıp , bi de bedava simit yiyebileceini ogrenince gorev degistirebilirsin de ..
  • 5 sne boyunca yaptigim garip bir uygulama... ne ise yarardi, kim bakardi bilmiyorum. saniyorum kucuklere sorumluluk asilamak icin yapilan uygulamalardan biri bu da.

    benim icin iyi mi oldu yoksa kotu mu??
    bu saatte hala isteyim ve calisiyorum. sanirim ise yaramis.
  • "89-90 hava gozlem kolu baskanligi" satirlari ile cvmin en karizmatik satirini olusturmama sebep olan egitsel kollarin gulu. okulumuzun da bu kola gerekli onemi vermesi sayesinde kolumuzun envanterinde termometreden barometreye, tukuruklu parmaklarimizi camdan uzatip ruzgar yonunu belirleme amacinda cama tirmanirken en buyuk yardimcimiz olan tahta sandalyeye kadar bircok edevat bulunmaktaydi. hergun hulya ugurun fotografi onunde and icer, sonra gorevimize baslardik. kimimiz barometre ile hava basincini olcer; kimimiz sicakligi kontrol eder; kimimiz de ruzgarin yonunu bildirirdi. ardindan da ben "sinif ogretmeninin bana verdigi yetkiye dayanarak"* panodaki cizelgeye bu bilgileri yazardim; sayemizde tum sinif aydinlanirdi hava durumu hakkinda.

    guzel gunlerdi netekim..
  • sabah sıradan sonraki ilk işim havanın durumunu tespit etmekti. milet sınfıta öğretmeni beklerken ben dereceyi alır dışarı çıkardım. bu arada ne alaksı varsa öğretmen bana masa örtüsünü silkme görevi de vermişti. heralde kolun bi boka yaramadığını anlamış olacak ki o da aradan çıksın istedi. çıkarır dereceyi duvarın üstüne koyar masa örtüsünü silkerdim. sonra dereceyi öğrenir. bulut durumuna bakar içeri girerdim. o parmak yalama ve rüzgarın yönü olayı da tamamen sallama olurdu.
  • gayet gereksiz bir koldu kendileri aslında. sabah sınıfa gelinir, havaya ait yoldaki izlenimlerden ve anlık gözlemlerden yararlanarak genel hava tahmini yapılır, mevsimler köşesindeki günlük çizelgede tahmin işaretlenir ve güneş açacak, bulut çıkacak, havanın götü kararacak gibi yorumlar da eklenerek görev tamamlanır. ha bu sınıftaki diğer bebelerin umurunda mı? tabiki değil. heriflerle beraber geliyoruz okula zaten. birazcık akıl varsa anlar güneşi, bulutu, havanın götünü.
  • ilkokulda özellikle seçtiğim görevlerden biriydi. ilk ders dışarı çıktıktan sonra parmağımı ıslatıp rüzgarın nerden estiğini öğrenmek çok keyifli geliyordu bana. sonra ne mi oldu? balkanlardan gelen soğuk hava dalgası çarptı beni. daha da toparlayamadım. rüzgar kafasına göre esti, ben de kendisine sormadım.
  • bir takım hava gözlemleri yaptıkları için bu çocuklar bir şeyler yapacak havası estirirdi. ilkokulda bizim sınıf haftalık hava gözlem toplantılarının yapıldığı toplantı odası olarak kullanıldığından gelen profili incelemiş ancak yüzlerinde sadece günün bezginligini tespit edebilmistim. bu bakımdan gözlemci kişiliğimin öğretmenlerimin zamanında da böyle uygun görmesinden hareketle bu kola yeterli olmadığına inancım pekismistir.

    (bkz: yeşilay kolu)
hesabın var mı? giriş yap