• ikinci dünya savaşından sonra geliştirilen, hava gücünün kara ve denizin üstünde onları kuşatan; bu iki gücün etkisinde olduğu kadar, onları etkisi altına alabilen bir güç olduğu esasına dayanan teoridir. teorinin temel felsefesini "havaya hükmeden bir millet tüm dünyaya hakim olur, bu sebeple havacılıkta daima üstün olmak gerekir" düşüncesi oluşturur.

    hava gücünün gelişmesi savunma politikasında taktik değil, stratejik değişiklik meydana getirmiştir. ikinci dünya savaşı sonrası sscb, mackinder'in kara hakimiyet teorisini dış politikanın esası yaparak doğu avrupaya hakim olmuştur. bu zaman diliminde sscb, kara ve denizlerde batı ülkelerinden üstün duruma geçmiştir. sscb'yi dünya adasına ve dünyaya hakim olmaktan alıkoyacak ve bu devleti bir tehdit olmaktan çıkarılmasını sağlayan güç ise, karşıt hava gücüdür. 1945 sonrası sscb'yi dünya adasını işgal etmekten men eden şeyin özellikle karşıt stratejik hava gücünün, yapılması muhtemel tahribatı* göze alamaması olmuştur.

    hava hakimiyeti üstünlüğü her şey demek değildir. hava kuvveti, gücünü karadan almaktadır. son yüzyıllarda yaşanan bölgesel krizlere ve savaşlara baktığımızda hava hakimiyeti üstünlüğü için silah ve teknolojik üstünlüğün büyük etken olduğunu ancak bunun da her zaman için başarıya uluaştırmayabileceğini, ancak kara ve deniz kuvvetleri ile desteklenen hava kuvveti önemli bir stratejik güçtür.
hesabın var mı? giriş yap