• hayra kılavuzlayan.
    allah rastlatsın.
  • dini terminolojide gerçek dostun ünvanıdır.

    hayırhah, sizin yanlışlarınızı size söyleyen kişidir. bunu siz gönüllü olarak istersiniz zaten ve dolayısıyla "dostun attığı taş acıtmaz" kaidesince, onun söyledikleri sinenize ok gibi de saplansa sesinizi çıkarmazsınız. neticede bunu gönüllü istemişsinizdir.

    hayırhahlık, nefsi acıtan bir müessesedir. bazen kabuk bağlayan bir yarayı yeniden deşmek, bazen de bizzat canını acıtmaktır. ama sabır lazımdır. ancak öylesidir arayı tedavi edecek olan.

    hep bir hayırhahım olsun istemişimdir. ensemde göremediğim akrebin varlığını bana fısıldayıp beni o akrepten kurtaracak. bir mürşit, bir kılavuz... adına ne derseniz deyin, bir yol gösterici.

    nefsin dikenli yolunda önden gidip dikenlerini bana batırıp, beni o yoldan çekip çıkaracak birisi.

    varsa aranızda bir gönüllü, seve seve dizimi kırar otururum karşısında...
  • hükmün başüstüne diyebileceğinizdir. özellikle aile kuran günün insanlarının bir hayırhah'ı olmalıdır. olası bir ikilemde yoluna baş konulmalıdır.
  • iyilik isteyen.
  • hikayeyi okuyunca aklıma gelen; herkese gerçek dost dilerim, en çok da insanın kendine hayırhah olmasını dilerim...

    -"bir zamanlar iki arkadaş çölde yolculuk yapıyorlardı. yolun bir yerinde arlarında tartışma çıktı ve arkadaşlardan birisi diğerinin yüzüne tokat attı. tokat yiyen arkadaşın canı yanmış. kalbi kırılmıştı; ama hiçbir şey demedi. sadece eğilip kuma şunları yazdı:

    "bugün en iyi arkadaşım yüzüme tokat attı."

    yürümeye devam ettiler. suları bitmek üzereydi. neyse ki. sonunda bir vahaya ulaştılar. doya doya su içtiler. mataralarını doldurdular. sonra. suda yıkanmaya karar verdiler. tokat yemiş olan arkadaş. suyun balçıklı kısmına takıldı. git gide batıyordu. ama arkadaşı hemen atılıp onu kurtardı. suda boğulmanın eşiğinden kurtulan arkadaş. biraz ötedeki bir kayanın yanına gitti ve kayanın üzerine şu yazıyı kazıdı:

    "bugün en iyi arkadaşım hayatımı kurtardı."

    diğeri sordu:

    senin canını yaktıktan sonra kumun üstüne yazmıştın. şimdi ise bir kayanın üstüne yazıyorsun. neden?"

    arkadaşı ona şöyle cevap verdi:

    "birisi bizi incittiğinde. bunu kumun üstüne yazmalıyız. ta ki affedicilik rüzgarları onu kolayca silebilsin. fakat. birisi bize iyilik yaptığında onu kayanın üstüne nakşetmeliyiz ki. ne öfke ne intikam rüzgarları onu oradan silemesin."-
  • hayırsever, iyilik dileyen
  • modern anlamda yaşam koçu. kız damla, bu sene taba renk moda, çıkar o morları diyecek bir hayırhahım olsa keşke.

    ayrıca fetöcü bir kelimedir kendisi, cıstır. onu da belirtelim, kullanmayalım, kullananları uyaralım.
hesabın var mı? giriş yap