• (bkz: yaran yanlış okumalar)

    hayat kadınlarının güzel olması olarak algıladığım başlık. rabbim sen affet.
  • belki doğrudur ama türkiye gibi tacizcilerin, tecavüzcülerin korunduğu,
    kadınların gece sokağa çıkarken bile korktuğu,
    2. sınıf insan muamelesi gördüğü,
    yaşama hakkının dahi olmadığı,
    1 yılda 409 kadının öldürüldüğü bir ülkede yaşıyorsanız hayat pek de güzel değildir hatta hiç güzel değildir.

    edit: erkekler de öldürülüyor onları niye hiç konuşmuyoruz diyen arkadaşlar olayı hiç anlayamamışlar. erkekler de öldürülüyor ama yine erkekler tarafından. karısından ayrılmak istiyor diye sokak ortasında kurşuna dizilen bir erkek ya da sevgilisinden ayrılmak istediği için yüzüne kezzap atılan bir erkeğin haberini hiç görmedim ben ya da namus cinayetine kurban giden bir erkeğin haberini hiç okumadım ben. elbet vardır da binde birdir ama böyle çok kadın haberi okudum. bu yüzden erkek cinayetlerini değil de kadın cinayetlerini konuşuyoruz.
    bir de kadın cinayetleri sayısını az bulanlar var. onlardan umudumu keseli çok oldu. cevap vermeye dahi gerek yok.

    edit2: arkadaşlar başlık "hayatın kadınlara güzel olması" yani bu başlık altında gelip erkeklerin yaşadığı zorlukları anlatmayı mantıklı buluyor musunuz? ben bulmuyorum.
    insana cinsiyetinden önce insan olduğu için saygı duyuyorum ve zulme uğrayan her kimse onu korurum cinsiyetinden bağımsız olarak. erkeklerin de kadın zulmüne uğradığı durumlar tabii ki var, gerçeklere gözlerim kapalı değil ama sizden de aynı şeyi rica ediyorum. kadınların erkek zulmüne maruz kaldığını görün artık kadınların bir eli yağda bir eli balda zihniyetinden çıkın da realist olun.
  • (bkz: kadın ırkı)
  • istediğin karşı cinsi elde edebilmek mi rahatlık? inan insanların daha büyük hedefleri var.
  • bu başlığı açan arkadaşın hangi dünyada yaşadığını gerçekten merak ediyorum. işte yolda orda burda tacize uğrayan kadınlar, iş yerinde tacize uğradığında sesini çıkarttığı için işinden olan kadınlar, bir erkekle aynı pozisyonda çalıştığı halde daha düşük miktar maaş alan kadınlar, giydiği kıyafet yüzünden hiç tanımadığı bir adam tarafından dayak yiyen kadınlar, sözlü tacize uğrayan kadınlar, evlendiğinde sanki zorunluluğuymuş gibi hem çalışıp hem evin temizliğini, yemeğini, kocasının hizmetçiliğini yapan kadınlar... ben pozitif bi ayrımcılık göremedim gören varsa bi aydınlatsın.
  • guzel bi kız, marketten eve poşetlerini bile taşımaz. isterse istediğine istediği seyi ısmarlatır. istediği hayati bi gram calismadan elde edebilir. hepimiz bundan bahsediyoruz degil mi? bizim gelir seviyemizde dogru. mckinsey de senior partner olan bengi korkmaz, kadın hakları women in work diye diye kadın normalde hayatta gelemeyeceği yerlere geldi. bizim dubaideki şirketin direktörü ilk konusmasinda kadın olduğu icin nasıl ezildiğinden new york ta genc göründüğü icin çektiklerinden bahsetti. bu 2 insan da bunları dile getirmeyi kendini tekil olduğu bi yere pozisyonlamak icin günlük aliskanlik haline getirmis insanlar. aynisi mesela amerikada su an oluyor. transexual bi kisiyle tenistim, harvardda okumuş olan transexual oldugunu da acikca bildirmiş olan tek kisi, startup kurmus ve çok da saçma bi projesi var. ama transexuelleri finanse ediyoruz onları fonluyoruz insan ayırmıyoruz demek icin butun venture capital ler yatırım yapıyor. kizin her sunuma baslangic cümlesi transexual oldugum icin çok cektimden geciyor. bu ornekler aslanda acı çeken ekipte olup bunu nasıl avantaja ceviririmi basarmış olan gruplar. ister poset taşıma olsun ister is hayatında yükselme.

    ama biraz daha asagilara inelim, guzel olmanın gereği su an para sahibi olmak ve dogru kozmetik ve estetik, spor yatirimlarini yapabilmek. su an bundan oldukça uzakta olan da bi ekip var. onlar da eşya olmaktan ileri gidemiyo. bi 90% acı çekmeli ki kalan 10% onlardan rant yapabilsin. onlar dayak yerken gelir durumu iyi olan ailelerde kadın olmak ise yarasın.
  • istheisare adlı yazarın entarisine cevap:

    istemediği adamdan ölüm korkusuyla ayrılamayan kadın bir zahmet beynini kullanıp öyle adamlardan uzak dursun. eğer söz konusu olan şey zorla evlendirilmekse aileleri tarafından zorla ağır işlerde çalıştırılan ve sünnet ettirilen çocukların varlığını da es geçmeyelim.

    gece sokağa çıkarken ' başıma bir şey gelecek korkusu ' sadece kadınlara özgü bir şey değil. erkekler bu gibi durumlarda ekstra tetikte oluyorlar. bir kadın, yanında erkek olduğunda bir nebze rahat olabiliyorken; bir erkek, yanında bir kadın varsa çok daha sıkıntı içinde oluyor.

    dünyada sadece kız çocuklarına değil; büyük oranda erkek çocuklarına da tecavüz ediliyor. sadece erkek çocuklarına yapılan taciz ve tecavüzlerin üstü kapatılıyor. tecavüz etmek de sadece erkeğe özgü bir davranış değil. hatta (bkz: ensar vakfı)

    iş yaşamında ve sosyal ilişkilerde görülen tutumlar kesinlikle karakterle alakalıdır. cinsiyetle alakalı olduğunu düşünmek fevkalade yanlıştır çünkü kadınların kadınlara yaptığı mobbing'i hitler bile yahudilere yapmamıştır.

    iki parmağın bile zor girdiği delikten (ki bunu söylemek için sadece çinlilerle birlikte olmak lazım) bir insan çıkmasıyla iş bitmiyor. psikolojik, sosyolojik ve biyolojik bir sürü etken devreye giriyor. doğum sonrasında bazı babaların intihar ediyor ya da psikolojik tedavi görüyor olmaları küçümsenmemesi gereken bir durum. eğer olayı sadece bir delikten bir şeyler çıkartmaya indirgeyecek olursak, bebeğini çöpe atan (ya da benzer şeyler yapan) annelerin sayısının oldukça fazla olduğunu söylemeden edemeyiz.

    bakınız dostlar; teknolojinin bu denli hızla geliştiği, görselliğe dayalı, tüketim odaklı ve yalnızlığa elverişli günümüz dünyasında kadınların gerçekten de büyük avantajlara sahip olduklarını kabul etmemiz lazım. zaten sistem tamamen bunun üzerine kurulu; giydiği kıyafetlerle, makyajla, cicili bicili filtrelerle, çıplaklığa olan toleransla, esnetikle, botoksla bir kadın mükemmel görülmeli ve erkek de öylesine sıradan olmalı ki köpek gibi çalışmalı.. böylelikle her iki cinste de psikolojik problemler ortaya çıkabilir (aşırı hırs, tecavüz, maddi bağımlılığı, narsisizm, depresyon vb. ) hem ilaç sanayisi kazanır hem de büyük kapitalistler. bu sırada insanlar birbirini keserse nüfuz da azalmış olur.

    özetle.. bilhassa bu devirde hayatın kadınlara güzel olması çok doğru bir söylemdir. şakayla karışık söylemek isterim; ne zaman ki erkekler daracık slip mayoları giymeye ve penislerini daha uzun ve belirgin gösteren kıyafetlerle sokağa çıkmaya başlar.. işte o zaman pek çok şey çözülür.
  • biz kadınlar arasında bir söz vardır '' zaten bende şans olsaydı anam beni erkek doğururdu '' diye.

    hadi avrupa ülkelerini geçtim ( ki kadın olmanın öyle bile olsa doğuştan gelen özellikler sebebiyle zorlukları evrenseldir , sadece avrupa size daha esnek davranır ) gerçekten özellikle ortadoğuda bir kadın olarak dünyaya gelmeyi ister miydiniz ? türkiye de buna dahil. bu sorunun cevabı evetse eğer tebrikler gizli gaysiniz !

    edit : imla
hesabın var mı? giriş yap