• insanların gerçekten de eşit olmadığını; bazılarının kendilerine tanınan imkanları nasıl harcadıklarını ve bazılarının ise imkansızlıktan nasıl harcandığını gördüğüm zamanlar...
  • önemli -sağlık problemleri gibi- şeylerin dışında, belkide görece bile kabul etmeyecek kadar ufacık şeyleri (örn: şu gömleğin lacivetini bulamıyorum) kafaya takan enayilere verdiğim kinayeli cevap...
  • aileden bağımsız eve alışveriş yapıldığı zamanlar, ilişkilerin bittiği zamanlar, ev kirasının geldiği zamanlar, anne olunduğu zamanlar, baba olunduğu zamanlar...
  • kısaca pazartesi sabahı
  • gazze'de yaşanan soykırımı görünce zorluğun da nasıl olabileceğini anlarsın..

    öbür türlü, herkesin kendi dünyasında illaki bir zorluğu vardır.
  • bazen sadece bir uykudan uyanırsın ve yaşadıkların sana ağır gelir.

    bunun aslında pek karşılaştırılacak bir durumu da yoktur. insan bu, alışıyor her şeye bir şekilde... bazen bir savaş içinde bulur kendini, karşı binaya gidebilmek ve vurulmamak için koşması gerekir; bazen ise sadece bir kpss sınavıdır derdi... hatta bazen mağazaların bahar indirimini kaçırdığında, dünyalar başına yıkılır... ne ilginç değil mi? ben internetteki hayvan katliamlarını görüp de, günlerce ağlayıp kendine gelemeyeni biliyorum**

    zor... zor... hayat harbiden zor... birbirine ve diğer yaşamsal faaliyetleri gösterebilen canlılara saçma sapan sebeplerle zarar verebilen varlıklarız... hani bir martı, koala, alg yada ıspanak gibi bişi olaydık pek bi sorun yoktu da, bize her şey müstahak...
  • şu an ülkece içinde bulunduğumuz anlar...
  • yemek yerken, ev temizlerken, çocuklarla ilgilenirken, alış veriş yaparken, iş yerinde çalışırken, sokakta yürürken, gördüğüm her insanın gözlerine bakarkan farkettiğim tek şey, evet hayat çok zor. eskisi gibi değil teknoloji ilerlemiş biz daha da mutsuzuz, daha da üzgün, çok kırgın. hayat içinde insanlarla beraber bir cehennem gibi. keşke bana hayata gelmek için sorsalardı. asla ve asla istemezdim..
hesabın var mı? giriş yap