*

  • islam'da kadın ve aile adlı kitabının bir yerinde muta nikahı için şöyledir böyledir dedikten sonra "e bugün bir müçtehid çıkar da uygundur` derse bişey diyemeyiz" diyerek beni şaşırtan, kendinden soğutan adam.

    sakal bırakmanın sünnet olduğunu marmara ilahiyat'tan emekli olduktan sonra hatırlamıştır.

    ictihad konusuna çok önem verir. öyle kolaymış gibi anlatır ki biraz heves etseniz müctehit olacağınızı sanırsınız.
    cemaleddin efgani ve onun ekolünü pek sever.
  • aslında türkiye'de hakim olan hanefi sünni ekol ile arası pek de iyi değildir. içtihada gereken önemin verilmediğini vurgulayan ve hatta bu konuda fazlur rahman'ı da değerlendiren (gerçi kendisi pek tutmaz onu orası ayrı) biraz daha modern kaçabilecek bir teolog sayılır. bir ara resmi nikah kıyanların, nikah şartları neticede yerine geldiği için imam nikahı kıymasına gerek olmadığı üzerine yazdığı makaleler özellikle de nakşi kesimin tepkisini çekmişti (açıklamak için belirteyim; malesef hakim görüşe göre resmi nikah meşru sayılmaz, imam nikahı olmadan cima eden (bkz: cima) bir güzel günaha girer. mesele ise imam nikahındaki 'aldım' 'vardım' ifadelerinin olmayışı ve (kendileri ifade etmeseler de) 'türk medeni kanunundan aldığım yetkiyle' ifadesinin bulunmasıdır (burada "hüküm allahındır, elin kafirinin kanunu ile nasıl hüküm veriyorsun!" yaklaşımı sürüyor, ama takiyye diz boyu tabii ki)). ayrıca kendisi christopher lee'ye ikiz derecesinde benzemektedir, tv programında konuşma yaparken "orthanc'ten rahmet ezgileri" gibi bir program izliyor izlenimi verir.
  • iz yayıncılık tarafından hocaların hocası diye lakap takılan kişi
  • "evlilikte problemler" başlıklı yazısı milliyet'e haber olmuş, nefret ve/veya önyargı dolu 4 sayfa yorum almış köşe yazarıdır.
    tabi gazetenin haberi veriş şekli ve hitap ettiği kitleyi göz önüne aldığımızda şaşırmıyoruz.

    "akp'ye yakınlığıyla bilinen yeni şafak gazetesi yazarı prof. karaman, 'imam nikâhı geçerli ve yeterlidir' derken, resmi nikâhla 'boşanma yetkisinin kocadan alınmasının ayetlere aykırı' olduğunu savundu"
    http://www.milliyet.com.tr/…/24/guncel/axgun02.html

    akp'nin araya sokuşturulmuş ve bütün negatif connotation'unun hocayla ilişkilendirilmiş olması hususunu geçiyorum.
    (tabi haberde bahsedilen "yobaz düşünce" de akp ile ilişkilendiriliyor, bir taşla 2 kuş hesabı)

    sanki hoca laik yasaların değişmesini istiyor gibi bir hava verilmiş, ki ilgisi yok.
    hayrettin karaman fıkıh profösörü ve sözü geçen yazıda tek yaptığı fıkıh tartışması, yani "haramlar ve helaller".

    şöyle bir görüş var:
    islam'ın evlilik dediği şey günümüzde "resmi nikah" tır. imam nikahı islam'ın evlilik kriterlerini karşılamaz.
    bu yüzden imam nikahı ile evli olanlar zina etmiş olur.

    hoca bu görüşe karşı çıkıyor: imam nikahı (dinen) geçerli ve (dinen) yeterlidir.

    şöyle bir görüş var:
    erkek resmi nikah esnasında evliliği (dini anlamda) tek taraflı bitirme yetkisini mahkemeye devretmiş olur.
    buna göre, mesela, erkek kadına "boş ol" dese bile, resmi nikah sürdüğünden o gece cinsi münasebette bulunmaları helaldir.

    hoca buna da karşı çıkıyor: hayır, erkek ve kadın birbirlerine artık haram olmuşlardır.
    resmi kayıtla dini helal & haramların bir ilgisi yoktur.

    görüldüğü üzere tüm tartışma haramlar ve helaller hakkında ve hocanın savunduğu görüş laikliğe ters filan değil.
    tam aksine daha uyumlu. çünkü hoca evliliğin helal ve haramlar'dan bahseden dini yönü ile resmi kayıt ve kuralları birbirinden ayırıyor.

    dolayısıyla, hem hocanın görüşlerine katılmak hem de laik evlenme & boşanma yasalarını savunmak son derece mümkün.

    türkiye'de dini kuralları dikkate alan insanlar var.
    hayrettin karaman'ın işi de bu insanların sorularına cevap vermek, problemlerini çözmek.
  • cariyelik müessesesinin kaldırılmasından doğan boşluğun doldurulmasını isteyen hoca. (bkz: kadınların cariye olma özgürlüğü)

    bir de tacizci erkekler için tacize tahrikten ceza indirimi ister mi bilemem. kendisine sormak istiyorum: "muhterem hocam bir kadının kıyafetleri ne zaman tacize tahrik sınıfına sokulabilir?" (bkz: tacize tahrik)
  • alınıp satılacak bir hali yok ancak bir lafı dikkatimi çekti ki inceden aradan kaynatmış asıl lafını.
    açık saçık giyinip gezenleri geleneğimize göre ahlaksız adletmiş bu karaman. benim türbanla bir derdim yok, giyen giysin ancak mini etek, dekolte giyinen için ahlaksız demiş.
    bu hakarettir, bunu diyen yobazdır. bakınız, dikkatinizi çekerim, ortada ne olduğu belirsiz bir gelenek tanımı var. bizim geleneğimiz dediği şeyi ben size söyleyeyim, ta islam öncesi arap milleti var ya, hani utancından kızlarını toprağa gömen araplar, işte o gelenektir bu. utançtan kızlarını toprağa gömen araplar, o zamandan beri, utançtan kızlarını çarşafa katlayıp gezdirirler, ben gene de karışmam, giyen giysin.
    bulandırmayın, bizim geleneğimiz cumhuriyet geleneğidir, her ne kadar mecliste iktidar ya da muhalefet olarak temsil edilmese de geleneğimizi bize anlatacak gazete ya da siyasetçi çıksın ortaya.
    diğerleri de şöyle kenarda dursun, denk gelirse cacık yaparız.
  • sözlükte cümlelerinin tartışılıp "işte geleneksel islam" vurgusu yapılmasına sebep olan bir hoca. aslında powerofattorney, avasas başlığında sormuş; "peki nasıl bir islamı savunuyorsunuz allah aşkına?" diye. doğal olarak "sorgulama" olarak anlaşılmış bu. ancak ben de merak ediyorum, hayreddin karaman'ın cümlelerine bu kadar şaşıran insanların islamdan ne anladığını? yani öyle bir hava estiriliyor ki, islam süper modern bir din. cariyelik yok. kadın erkek eşit. "tarihsellik" sorunsalı yok. savunduğu prensipler, yüzyıllar sonra bile apaçık bir şekilde anlaşılıyor. hiç bir bulanıklık yok. öyle islam kitabından recm çıkaran bir (sayıyla 1) insan dahi olmamış. ama o hayreddin karaman'lar, o feto'lar yok mu, türkiye'de "modern" islam yaşanacakken bunu son anda engellemişler. bize "din istismarcıları"nı, kadınla erkeği eşit görmeyen hadisleri, yahudilerle dost olmayın diyen yorumları, baş açmak günahtır diyen tefsirleri göstermişler. süper modern islamın yaşanmasını bu şekilde gizli bir titizlikle engellemişler. o islam aleminin çoğu tarafından kabul edilen hadis kitaplarının içine "saçma" hadisleri sokmuşlar. vs. buna mı inanıyorsunuz? yok eğer inanmıyorsanız, siz islamdan ne anlıyorsunuz? eğer sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek "modernist" islam alimlerinin yorumlarını kutsuyorsanız, "allah"ın kitabının müslümanların çoğu tarafından "yanlış" anlaşılmasını nasıl açıklıyorsunuz? çünkü bu noktada; "sadece hayreddin karaman yok islam dünyasında, başka islam düşünürleri de var" derseniz, "tüm islam yorumları recmi desteklemiyor ama recmin islam ülkelerinin çoğunda uygulanmış olması islam dinini bağlar" tezine de cevap vermeniz gerekir. yani allah, tüm insanlığa ve tüm zamanlara indirdiği kitabının anlaşılması noktasında başarız mı olmuştur? yani allah, aslında "modern" bir din indirmişken türkiye'deki "din bezirganları" bunu engellemiş mi? o buhari'lerden, o kuran tasvirlerinden ve bizzat kurandan hayreddin karaman'ın "malum" yorumları çıkarması çok mu mucizevi bir olay?

    vurun "din bezirganı"na...

    (bkz: #6205189)
  • bugünkü hürriyet gazetesi tarafından yayımlanan habere göre, yayınladığı anılarında; annesi babası tarafından belirlenen müstakbel eşinin fotoğrafını görmek istediğinde, müstakbel eşin üç yaşındaki bir fotoğrafını gören, bununla tatmin olmayınca, anneannesinin yerde bulduğu gripin kutusunu getirip, üzerindeki başı ağrıyan kadın resminin tıpkı o olduğunu söyleyerek, avuttuğu profesör.
  • laiklige tümden varan yazisi ile yaran eleman. favori alintim, "ülkeyi avrupa birliği'ne sokmak için canla başla çalışan ak parti'yi “şeriat rejimi davasının odağı” olarak suçlamak ise kıyamet alametlerine dahil bir garabettir."
hesabın var mı? giriş yap