• kel kafali disiplin saglamak icin sesini yukseltip sinifa sertce bakmanin yeterli olacagini sanan insan*. bilgisayar bilgisine diyecek sozu olan yoktur.

    (bkz: linux sucks)
  • kurallara saygılı, ailesinden gelen sanat asiliğini yüreğinde taşıyan ama bunu pek riskli alanlara yöneltmeden işini yapan itü bilgisayar mühendisliği öğretim görevlisi. yine de bölümde sevilen insanlardan biridir. çünkü işini sever.
  • istanbul teknik üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünü öğretim görevlisi.çok çok saygıdeğer hocadır, açık kaynak neferi, phyton sevdalısı, c ,assembly üstadı.
    1. sınıfta alınan derslerden itibaren linux aşkı aşılar damarlara.
    ayrıca şair turgut uyar ın oğlu olur kendisi.
  • istanbul teknik universitesi bilgisayar muhendisligi bolumunde asistan. linuxun turkce surumleri olan tekir ve turkuaz surumlerinde fazlasiyla emegi gecmis, ilahi varlik
  • insani kendine, bilgisine ve konulara hakimiyetine hayran birakan itu bilgisayar muhendisligi hocasi. iel mezunudur. hitchhiker's guide to the galaxy'ye sayfasinda link verdigi gorulmustur. sozluk yazari cikarsa hic sasirmamak lazimdir. bir diger tapilasi hoca icin: (bkz: feza buzluca)
  • ayni zamanda oyku yazari ve cevirmen tomris uyar in da ogludur. sadece turgut uyar in ogludur seklinde tanimlanmak biraz haksizcadir.
  • feci şekilde john malkovich'e benzer. ayrıca pek bi ürkütücü gelir gözüme, agresif bi mizacı var. koridorda görünce önünden kaçarım, inşallah farketmemiştir ondan kaçtığımı.
  • biraz sert ve mesafeli bir mizaca sahip olsa da ve bu durumu notlandırmaya yansısa da verdiği dersleri kesinlikle hakkıyla anlatır. en güzeli de bir soru sorulduğunda bilmiyorsa açıkça bilmiyorum der. bildiği şeyleri de ziyadesiyle bilir ve aktarır.
  • babası turgut uyar'ın kendisi için yazdığı yapı adlı şiirden bir kısım

    bir çocuk -adı hayri'ydi onun
    bir çocuk için hayli büyük bir ad
    ama büyüyecekti nasılsa
    severdi adını ayrıca
    -görmediği dedesinin adıymış-
    hayri çocuk
    bir apartmanın yapılışını izliyordu
    evlerinin karşısındaki arsayı iyice
    kazdılar önce
    bir sürü adamlar gelip
    bir kamyonun üstünde
    sarı bir kamyonun
    sonra kocaman bir araç getirdiler
    kazmaya adamların gücü yetmeyince
    bir adam ölçtü biçti arsayı
    bir başkası imli bir sırık tutuyordu elinde
    birden aklına geldi hayri'nin
    bir atın artık acıkmış olabileceği
    örneğin
    geçen yaz yağmurların yağdığı dönemde
    kınalar köyünde gördüğü ıslanmış atın derisinden buğular çıkan atın
    -bir keresinde kendi de
    yağmurda ıslanıp çok acıkmıştı
    birinde de annesiyle babası
    uzak bir yere gittiklerinde
    ama ne kadar uzak kimbilir
    ama sonra ne sevnmişti
    akşam olmadan döndüklerinde
    babannesini hatırlamıştı o zaman
    hiç görmediği babannesini
    ama yine de çok sevinirdi
    ondan söz edilince-

    hemen evine koştu hayri
    atın acıkmasını düşleyip
    kendi açlığını duydu belki
    kendi vücudunun ülkesinde
    tıpkı atın acıktığı gibi

    ...........
hesabın var mı? giriş yap