• 1820 yılı itibariyle 28 yaşında, selanikli bir din adamıdır. yunan yanlısı olduğu gerekçesiyle yunan isyanı sırasında görevden alınıp hapsedilmiştir. istanbul'a döndükten sonra yazdığı hatıraları muslüman bir din adamının ağzından, gerçekleştirilen katliamları çarpıcı bir biçimde anlatması açısından çok önemlidir.

    hatıraları yıllarca topkapı sarayının raflarında beklemiş, 1940 yılında yunan bir akademisyen tarafından gün yüzüne çıkarılmıştır.

    hayrullah efendi selanik'e eylül 1820'de (8 cemaizülevvel) ayak basıyor. hatıralarının başında şehrin görkemini, modasını, zenginliğine anlata anlata bitiremiyor.

    şehirde garipsediği bir diğer durum ise:

    "şehirdeki yunanlar çan çalabiliyor, at sırtında sokaklarda gezebiliyor, iyi giyecekler giyebiliyorlar ve bir müslümanla karşılaştıkları vakit, kaldırımdan inmiyorlar." hayrullah efendi, istanbul'a göre buradaki hristiyanlar son derece cüretkar davrandıklarını zira bu gibi davranışlar istanbul'da hoşgörüyle karşılanmayıp, fermanla yasaklandığını belirtiyor.
hesabın var mı? giriş yap