• hayvanin dilendirilmesi,
    yaristirilmasi,
    dogal yasam kosullarindan uzaklastirilmasi,
    denek olarak kullanilmasi,
    ses tellerinin alinmasi,
    dislerinin sokulmesi,
    dovusturulmesi;
    hayvana onu zorlayarak eglence amacli gosteri yaptirilmasi,
    tecavuz edilmesi,
    bagimlilik yapan madde verilmesi,
    estetik mudahale (kulak kesme, kuyruk kesme).

    aslinda hayvan istismari yerine tamamini baska bicimde kabaca ifade etmek de mumkun. hayvan istismarinin onlenebilmesi icin evvela, hayvana nasil davranilmasi gerektigi, hayvanlarin yasam alanlari, evcil hayvanlar cocuklukta ogretilmeli. aile ve okula bu konuda is dusuyor. ilkogretimde ekoloji dersi yok. hayat bilgisi var; ondan da tek hatirladigim once sola sonra saga sonra tekrar sola bakip karsiya gecmek. bu tip genel gecer bilgileri ve doga konularini ortak noktada bulusturabilirler. ya da o bir turlu mufredattan cikarilmayan, israrla okutulan din kulturu ve ahlak bilgisi dersi icinde sure ogretmek ya da ataturk'un dine bakis acisi yerine dinlerin hayvanlara ve diger canlilara saygisina yer verilebilir. hani bunu dusunemeyen birileri var ya tepemizde; o can sikici.

    yetiskin bireyler icin de bilissel ogelerle hayvanin "mal, esya" olarak gorulme algisi degistirilebilir. bu her ne kadar kurumlar ya da markalar icin sosyal sorumluluk olsa da hicbiri umursamaz. marka etiginden hic haz etmedigim benetton, oliviero toscani ile calistigi sosyal sorumluluk baglamli reklamlarinda kimi zaman hayvanlara da yer vermisti. esas cikisi yine insan faydasi idi. genel olarak degismesi gereken "once insan" dusuncesi. once bitki de degil, hayvan da insan da. hepsi ayni uretim carkinin islerini ve devamliligini saglayan unsurlar. o sebeple birine oncelik vermek animal farm'daki "all animals are equal but some animals are more equal than others."* anlayisina esittir. bunu yuzumuze en yalin haliyle carptigi icin george orwell sayginlik kazanmistir.

    cevrenizdeki insanlara bir bakin; birileri eger cocuklari gonul eglendirsin diye bir evcil hayvan satin aliyorsa ve cocugun hevesi gecince hayvani terk ediyorsa, kopekler sokaklarda basi bos dolasmasin diye kopegi kisirlastirip sokakta beslenmesine yardim etmek yerine kopegi belediye barinaklarina tikmak istiyorsa, igrenc kahkalar esliginde kopege icki iciriyorsa, kedi sesini gurultu olarak gorup kedinin ses tellerini aldiriyorsa tamami hayvan istismari yapiyor demektir. toplumsal vicdani bir yana koyarsak bircok ulkenin yasalarina gore de suc isliyor demektir. kabahatte bulunmuyor yani. ha peki o yasalar, o ulkelerdeki hayvanlari korumaya yeterli mi diye de sorgulamak lazim.

    http://i56.tinypic.com/2q36slx.jpg
    kimi zaman eliniz kolunuz bagli kaliyorsunuz hayvan istismarina, o daha cok uzuyor. fotograftaki kopekle ilgilenen adami polise sikayet ederseniz kopek elinden aliniyor ve devletin barinagina gonderiliyor. eger 8 gun icinde yeni bir yuva bulamazsa olduruluyor. yasalar da kopegi dilendiren adamin yaptigini suc olarak degil kabahat oluyor goruyor yasadiklari ulkede. yani boyle bir durumda ya duruma ve hayvanin her gun huzunlu gozlerle kipirdamadan dilendirilmesine goz yumacaksiniz ya da olumune sebep olacaksiniz. tum bunlarin farkinda olmak insani deli ediyor. o yuzden imbecile heureux diye bosuna dememisler.
  • dilde başlar.

    et ürünleri :yaşayan, duyguları olan, katledilen hayvan.

    beyaz et :tavuk, hindi gibi tutsak edilen finalde katledilen hayvan.

    kırmızı et :mezbahalarda, çiftliklerde katledilen hayvan.

    dana eti :bir canlının yavrusu.

    kuzu eti :bir canlının yavrusu.

    yumurta :tutsak edilip zorla bir tavuğun regli sonucunu gasp etme.

    süt :tecavüz.

    peynir :tecavüz sonucu elde edilen etik dışı sözde gıda.
  • özellikle sosyal medya ve tiktok videolarında gördüğüm üzücü durum.
hesabın var mı? giriş yap