*

  • kendimi bildim bileli su veya bu sekilde hayvan besledim ve dovdum.

    5 yasinda bir kecim vardi, kurban bayraminda yedik (tadini sevmedim).

    6 yasinda tavsanimiz vardi, balkondan dusunce mundar olmasin diye yedik (begenmedim, tabagin kenarina ayirdigimi hatirliyorum.).

    7 yasinda ayni sirada oturdugum arkadasimla bit besledik, tadi hostu.

    17 sene boyunca canimiz kadar sevdigimiz bir kopegimiz oldu, oldugunde cok yaslanmis ve karta kacmis oldugu icin yiyemedik.

    ara ara eve kedi girdi cikti, 20 seneyi askin bir suredir tenya ve serit yetistiriyorum, ne yersem onlara da veriyorum.

    hayvanlarla olan bu uzun sureli deneyimlerim neticesinde anladim ki: hayvani egitmek icin dayaktan cekinmeyeceksin. oyle gazete ile vurmaktan bahsetmiyorum, "yapma! hayir!" diye bagirip ellerini maymun gibi cirpmaktan bahsetmiyorum. basbayagi dayaktan bahsediyorum. hayvan egitiminde dayak onemlidir, vazgecilmezdir, alternatifsizdir.

    neden?

    cunku "hayvan dayaktan anlar."

    gayet acik bir onerme. hayvan laftan anlamaz demeye de gelmiyor, dikkat isterim. hayvan dayak neticesinde istediginizi ve de istemediginizi yapmaz demeye geliyor. an itibariyle bir kedi sahibi olarak bunun aksi yonunde tenkitler isittim. kedilerin cezalandirma maksatli dayaktan anlamadigi, sahibinden korktugu icin cezalandirma ile iliskilendirdigi fiilleri yapmadigini okudum.

    zoologlar, veterinerler elbette hakli. dayak yiyen bir kedi "hakettim, benim sucum" gibi soyut bir dusunce ile istenmeyen fiilden vazgecmez. caninin yanmasi ile iliskilendirdigi icin o fiilden kacinir. benim de "anlamaktan" kast ettigim bu. akli basinda bir hayvan sahibinin kedisine dogru ve yanlis iliskisini anlatmasi tam olarak bu sebepten beyhude oldugundan, hayvanin yapilmamasi gereken hareket ve davranislardan dayak ile caydirilmasi gerekir. neticede hayvan anlasin veya anlamasin, yeterli oranda dayagi yedikten sonra pisarlar. hatta ilk bir kac denemeniz sirasinda hayvanlar egitim ehidi olabilirler, sakat cikabililer. olsun, sirf olebilir, sakat kalabilir diye elinizi hafif alistirmayin. bu onun ve sizin iyiliginiz icin onemli.

    kanimca hayvan egitimcilerinin aslen karsi ciktiklari da aslen budur. kediye kopege hafifce vurmak, cok tahlikelidir. kediler, kopekler postlu, odun gibi bedene sahip hayvanlar olduklarindan oyle her aciyi hissetmezler. oyun sanabilirler. bu yuzden vurdugunuzda kediyse "vraaaaaae!" sesini duymadan, kopekse "viyyyyk viykkk kayiii kayiii" dedirtmeden gecmeyin. oyun sanirlar, sakalasiyorsunuz sanabilirler. amac hayvanin canini olabildigince acitmaktir. acisin ki o sirada yaptigi aktiviteyle "zarar"i iliskilendirsin. o ayakkabiyi yerken iflahim sikilmisti diyebilsin. cekinmeyin.

    usulde dikkat edilmesi gereken detaylar var: hayvani doverken eziyet etmemeye ozen gosterin. yani cani acisin, ama acidigini gordunuz muydu durun. istege gore "hmmmm zmmmm" diye agzinizdan sesler cikararak da "dayak geliyor" manasina gelen iliskilendirmeye hazir efektler cikarabilirsiniz. bu olasi hareketin tekrarinda dovmeden "hmmmm zimmmm" demenizle dahi hayvanin sinmesine, girisim esnasinda durup yeniden degerlendirmesine sebebiyet verecektir. hmmm zimm demekle kalmayip, iki tane de cakmanizi tavsiye ederim ben. unutmasin.

    hayvani dovdukten sonraki haller:

    cogunlukla psikolojik bir takim sorunlar, vicdani cekinceler bas gosterebilir. yenilmeyin. "hayvanin buna ihtiyaci var. efendi benim. ileride daha buyuk kavgalarin cikmamasi icin yaptim. baris icin uygun kural ve cekinceleri ozetledim." diyin.

    hayvani asla ve katiyen "ayni insan gibi uzuldu" diyerek insanlastirmayin. hayvan, insan gibi uzulemez. aglasada sizlasa da sinir sisteminden gelen mesajlara tepki veriyor demektir. insan gibi "icerleyemez, gonul koyamaz, darilamaz."

    dayagin cekinceleri:

    hayvanin dayaktan sonra sahibinden de korkmasi gorulmemis sey degil. hatta hatali dayak atanlar bu sebeple dayaga karsi uyarirlar, "size dis biler, uykunuzda bogar" diye kurt dusururler. bu iddialara sadece gulerim! hahah bakin guluyorum.

    hayatim boyunca dovdugum hic bir hayvan beni uykumda bogmadi. uyku sirasinda yanimda yaklasan hayvanlari aci verecek sekilde dodugumden korktular, cekindiler. bu yuzden bana guvenin. dayagin olcu ve ataligini iyi ayarlayan bir sahip, hayvanini da bu ihtimallere karsi egitir.

    bu egitimin de yine "dayak"tan gectigini belirtmeme bilmem gerek var mi?

    misal saksiyla oynayan kedinizin, kulagini kanatacak sekilde isirdiniz. ve artik saksinin yanina yaklasmiyorsa da, sizden de kaciyor sevdirmiyor. bunun cozumu cok basittir.

    kedinizi once zorla kucaginiza alin ve sevmeye baslayin. her kacmaya calistiginda diger kulagini, gittikce daha siddetli bir sekilde isirin. bir sure sonra kucaktan kacmanin zararli, sevilmenin yararli oldugunu gorecek, kucaginizin hastasi olacaktir.

    ayni sekilde dayak yiyen kediler elinizi uzattiginizda ilk baslara kambur cikarirlar, hihlar ve gozlerini kirpistirirlar. bu hareketi her tekrar edisinde kedinizi doverseniz zamanla bu hareketleri tekrarlamayacak sizi konu komsuya "dayakci sahip" olarak lanse etmeyecektir.

    sosyal iliski de dayak:

    gelen misafirin kucagindan kacan, kendini sevdirmeyen kedileri ko[pekleri oldum olasi sevmeyiz. "ay aslinda cok sevdirir, neden boyle anlamadim?" diye misafirinin karsisinda ezilip buzulen hayvan sahiplerine icten ice aciriz degil mi?

    oysa ki hayvan sahibi misafirlikten once misafire benzeyen ve onun kokusu olan esyalarla dolu bir mankenin kucagina oturtsa, kalktikca dayagi bassa, kedi bir sure sonra misafirden kacilmamasi gerektigini ogrenecek. put gibi oturacaktir.

    goruldugu uzere aslinda korkunun da, sevginin de, her turlu hayvanla iletisimin de temeli dayaktir. onemli olan dayagin siddeti nerede ve nasil atildigi, atilmadigi hallerde, hayvanin ayni siddetle odullendirilmesidir. dogru hareketleri yaptiginda sevilerek, hayvan piskuvusu ve fellatio ile odullendirilen, yanlis hareketler yaptiginda kirbacla cezalandirilan hayvanlar kisa zamanda yola gelir, ideal dostlara donusurler.

    esen kalin.

    (bu entryi ciddiye bir an icin dahi almamanizi diliyorsam da, ciddiye alanlar ve alacak olanlarla tanismak istegimi yinelemeden de gecemiyorum. gelin kirbacimi gorun, gelin topacim olun. )
  • cok onemli bir yeri vardir. hayvan egitimde dayak kullanma egilimindekileri dovmek acisindan...
  • hayvan eğitimi ki özellikle köpek eğitiminde dayak tamamiyle ters tepkiler ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. dayak yiyen köpek eğer yavruysa büyüdüğünde ya kendine güvensiz korkak bir karaktere sahip olur ya da sahibine güvensiz , ona güvenmeyen , değişik durumlarda kendi kafasına estiği gibi hareket eden başına buyruk bir hayvan olup çıkar. ama şöyle de bir durum vardır . özellikle sert ve güçlü köpeklerin eğitiminde dayakla otorite karıştırılmamalıdır. dayak değil ama köpeğe ondan güçlü olduğunuzu hafiften kulağını çekerek ensesinden tutup sallayarak yavruluğunda gösterirseniz köpek ondan üstün olduğunuzu anlayıp size göstermesi gerek saygıyı gösterecektir.ancak tekrar üstüne basa basa söylüyorum bu yöntem çoğu zaman dayağa kaçar bir hal alabilir ki bu çok tehlikelidir. bu sebepten eğitimde pozitif yönlendirme her zaman daha iyi bir tercihtir.
  • köpekler hakkında bir gerçek vardır ki o tatlı yaratıklar yavruyken cok unutkandırlar ve siz onlari birşey için dövme acımasizligini gösterdiginizde onlar bunun nedenini bile anlamazlar. hem zaten insan nasıl kıyar hayvanlara hiç anlamam, hatta hayvanlara kiyanlara kiyasim gelir...
  • (bkz: döverim)
  • kimi sorular, sualler yukseldi. bir egitim gonullusu olarak tek tek yanitlamak isterim.

    sorun: kedim mutfağı boş bulduğu an atlayıp yemekleri yalıyor.

    cozum: dayak.

    kedinizin mutfagi bos bulmasina engel olun. mutfagi dayakla dolu, hatta dayagin dolu dolu yasandigi bir yere cevirin. oyle ki kedi mutfaga girdiginde yemekten cok dayak yesin, canagi kabi yalayacagina o pembe burnundan akan kani yalasin. mutfaga her girisinde bir kaburgasi kirilan bir kedi, kisa zamanda mutfaga girmemeyi ogrenecektir.

    sorun: kedim ben uyurken habire gelip uyandırıyor.
    cozum: dayak.

    bu egitimde ciddiyetle yogunlasmali, titizlenmelisiniz. kediniz siz uyur uyanik kiciniza attiginiz tokada, "zzzzoohha ya!" lafina dikkat etmeyecek, "kedimi dovdum ama viz geldi, tiris gitti" hatali sonucuna ulasmaniza sebebiyet verecektir. burada uyarmak, uyarmak yeniden tekrardan uyarmak isterim: kedileri hirpalamayin. kedi hirpalamak omur boyunca suren kediye devamli olarak mutedil rahatsizlik veren, asabini bozan bir davranis bicimidir. devamli olarak poposuna bir saplak yiyen kedi uzun yillar sonunda asabi olacak, bu devamli kotu muameleden yilip ic dunyasina kapanacaktir.

    oysa ki burnundan kan sizana kadar dayak yiyen bir kedi?

    uyurken bir kediyi isabetli ve kan getirecek sekilde dovmenin zorlugunu takdir edersiniz. bu sebepten bu egitim icin "uyumamaniz" kediniz sabah saatlerine yakin burnunuzun icine biyiklarini sokana dek uyur taklidi yapmaniz lazim. ne zaman ki kedi ustunuze firlar, burnunuzun icine biyigini sokarak uyandirma calismalarina girer, o vakit ani bir hareketle firlayip biyiklarindan yakalyin. ve olan tum gucunuzle biyiklarini yolun. bir tek biyik bile birakmayacak sekilde bu islemi gerceklestiren birisinin uyandirilma sorunu yasamasi mumkun degildir. cunku hic bir sey olmasa kediniz dengesini kaybeder, yatak ustune cikamaz hale gelir.

    gece yataginiza gelmekten cekinen bir kediyi, evde tek kacacagi yer yatagin ayak ucu olana dek kovalamaniz, arzu ettiginiz noktada sevip oksamaniz halinde (ki egitimde dayak kadar sevgi de onemlidir mesajini veriyorum burada) kediniz durmasi gereken yeri ogrenir.

    sorun: kedim durduk yere miyavlıyor.
    çözüm: kedinizin neden ve hangi sebeple miyavladigi sizi ilgilendirmemeli. onemli olan miyavlamamasi. bunun icin kediniz ile olabildigince yakin bir mesafe icinde olacaginiz bir konumda elinizde bir sis ile bekleyin. kediniz miyavladikca sisi hizli bir sekilde batirin, miyavlamadikca sevin. cok kisa zamanda miyavlamanin aciyla es deger oldugunu idrak edecek sessiz, kadir savun suretinde bir kediye donusecektir. ama siz miyavladikca "ne oldu canim? ne var? hiii hiiii ne diyo$un biy biy?" derseniz kedi aldigi ilgiyle miyavlayacak, susmak bilmeyecektir. kedinin sucu degil sizin disipsizliginiz, ne istedigini bilmemeniz. kediyi adam yerien koyup soru soran kisi her turlu miyavlamayi hak ediyor demektir.

    diger konulara da egilelim.

    soru: hayvan egitimde dayak kullanma egilimindekileri dovmek acisindan dusunceniz nedir?
    cozum: hayvan egitiminde dayak kullanma egilimindekileri dovmek acisindan da dayak faydalidir. hayvan egitiminde dayak kullanma egilimindekileri, hayvan egitiminde dayak kullanma egiliminr girdikleri anda dovmeniz halinde, dovmedikleri zaman sevmeniz neticesinde hayvan egitiminde dayak kullanma egilimi ona erecektir.

    soru: su cumleyi yorumlayiniz: "hayvan insan ise sonuna kadar gereklidir. ozellikle bu du$unceyle entry girenler ba$ta olmak uzere."
    cevap: "hayvan insan"'dan kastedilenin he-man'den tanidiginiz hayvan adam oldugunu tahmin ediyorum. bu konuda uzman bir isim olan iskeletor ile gorustum, email ile cevap verdi:

    "merhaba otis, hayvan adam'in egitiminde dayak bir numarali metodum oldu. ilk geldigi gunlerde kendince arch-evil olmak amaclari olan hayvan adam kisa zamanda kotegi yedikce akillandi, sidekick rolunu kisa zamanda kabullendi. kendisini egitmemde ozellikle ayni donem istihdam ettigimiz kocbas adamin kafasini gozleri onunde koparip asamin tepesine gecirmem de onemli rol oynamistir. bundan sonra ne zaman artistlik etmeye kalksa asayi soyle bir kaldirdim, akli basina geldi.

    ayrica kotu adamlik kariyerimde kisa zamanda gev gev eden kurbaga adamin egitiminde, ve kertenkele gibi yesil bir insan olan ismini vermek istemedigim baska bir arkadasimizin cenesini yuvasindan cikarip, kolunu koparip protez takmam da etkin bir dost cevresi olusturmam da faydali olmustur. hepsinin hayata olumlu bakan, korkusuz, kendine guveni tam ama yerini bilen sidekickler olmasinda faydasi yadsinamaz olan dayagin karsisinda eternia'da mukim baska mihraklara da bakmak faydali olur sanirim.

    hayvanlara sevgiyle yaklasan, fiske dahi atamayan prens edim'in kaplaninin bu konuda dikkat cekici bir ornektir. kendine guveni sifir olan, ucan kustan korkan "titrek" namli kaplanin karsisinda her gun kirbaclayarak adam ettigim panterimin atilganligi cogunuzun dikkatinden kacmamistir. ayni sekilde he-man'in kedisi atilgan'in buna benzer bir sekilde psikolojik bir rahatsizligi oldugu asikardir ( bu acidan birbirini kollayan duzenin iki ismi presn edi ve he-man kedileri dikkat cekicidir. lakin hem-man in kaplani atilgan'in durumu kanimca titrekten bile daha kotudur. zira titrek kaplan oldugu halde kediden bile daha korkaksa da ozu sozu bir, samimiyetle kendini gosterebilen bir simadir. oysa ki atilgan'in bir kaplan oldugu halde yuzune maske takmasi travestisi, anomalisi nasil aciklanabilir? nasil bir kaplan yuzune maske takma noktasina gelecek kadar haysiyetsizlesebilir, sapsallasabilir bilemiyorum.

    hayvanseverlere buradan selam veriyor, sahibinin sozunu dinlemeyen hayvanlara ise kocbas asami salliyorum.

    hayvan ara,

    iskeletor"

    soru: su iddia dogru mudur? "hayvan eğitimi ki özellikle köpek eğitiminde dayak tamamiyle ters tepkiler ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. dayak yiyen köpek eğer yavruysa büyüdüğünde ya kendine güvensiz korkak bir karaktere sahip olur ya da sahibine güvensiz , ona güvenmeyen , değişik durumlarda kendi kafasına estiği gibi hareket eden başına buyruk bir hayvan olup çıkar. ama şöyle de bir durum vardır . özellikle sert ve güçlü köpeklerin eğitiminde dayakla otorite karıştırılmamalıdır. dayak değil ama köpeğe ondan güçlü olduğunuzu hafiften kulağını çekerek ensesinden tutup sallayarak yavruluğunda gösterirseniz köpek ondan üstün olduğunuzu anlayıp size göstermesi gerek saygıyı gösterecektir.ancak tekrar üstüne basa basa söylüyorum bu yöntem çoğu zaman dayağa kaçar bir hal alabilir ki bu çok tehlikelidir. bu sebepten eğitimde pozitif yönlendirme her zaman daha iyi bir tercihtir."

    cevap: hayvani ara sira dovmek ile her kabahatinde dovebilmek arasinda sonuc iliskisi acisindan buyuk bir fark vardir. hayvani her kabahitinde dovecek kadar ilgi, sevgi ve sorumluluk duyan, calisip omrunu vakfeden bir hayvan terbiyecisi ile ara sira kabahat ettikce doven, doverken de etkisiz bir uslup ve usul takip eden temgbel ve hercai tabiatli birisinin hayvaninin ayni sekilde olmasini beklemek de safdillik olur.

    bu iddia o kadar yanlis ki neresinden yaklasmak gerek bilemiyorum. hayvanini dovmek icin bana gelen, hayvanini bana dovduren kisilere defalarca soyledim

    dayak icin hic bir zaman erken degildir. dayak soz konusu oldugunda hic bir hayvan cok kucuk degildir. anasinin karininda dahi dayak faydalidir. dogumuna yardimci oldugum 100 lerce hayvanda gozlemledim ki, ana karninda dayak yemeye baslayan kopekler kisa zamanda dayak yemeyi ogreniyor, ogrenme yetenekleri gelisiyor. boyle bir hayvanin korkak ya da shaibine guvensiz olmasi mumkun mu? kaldi ki korkak bir hayvan'in sakincasi nedir? hayvanin gozupek ve delismen olani makbul degildir ki, emir dinleyeni, efendi olani makbuldur. efendi olmadiktan sonra kopegin cesur olsa ne, olmasa ne? hem sahibinden korkan bir kopek, allahindan korkan bir musluman gibidir. nasil acikliyordu yasar nuri allah korkusunu? bu korku allahin buyuklugu karsisinda saygiyla duyulan bir korkudur, onu uzmemek, canini sikmamak icin yapilan bir korkudur. " diyor. aynisi hayvan insan iliskisinde de gecerli, hayvan sahibini uzmekten, kizdrimaktan korkacak? ama niye korkacak? sevdigi icin, sahibinin kizip hic sevmedigi bir fiil olan dayak atma, burun kanatma, kulagindan kan sizdirma fiilinden uzakl kalmasini istediginden.

    sert ve guclu kopekler biraz otorite gorduklerinden sert ve guclu gorunurken, sirf kanis diye chiahua diye bir kopegi dovmemek onun zavalliligina kat cikmaz mi? ensesinden tutulup sarsilan bir kopek bile kucuklugunden sizin gucunuzu anlayabilecek kadar dayaktan anliyorsa, ensesinden tutup kucuk bir parca kopardiginiz bir kopek size kimbilir ne kadar saygi duyar, dusununuz. bu sebepten dayaga kacmayan egitimden kacinmak gerekir, pozitif yonlendirmenin feristahi olan dayak varken baska yontemlere girilmesi dogru olmaz.

    soru: su kaplumbagalari dayaktan anlar mi?
    cevap: sinir sistemi olan her hayvan gibi su kaplumbagasi da dayaktan anlar. hata yaptigi anda tabasco sosuyla dolu bir kaba atilan su kaplumbagalari kisa zamanda egitilebilirler. kerpetenle kabugunun bir tumsegini koparmak da ikinci tumsege dahi gelmeden sonuc verecek, etkin bir yontemdir.

    soru: yavru kopekler kucukken cok unutkan olduklarindan dayagi unutuyorlar olabilir mi?
    cevap: olabilemez. unutulmaz izler birakan dayaklar, bu ihtimale izin vermez misal her yanlis yere isediginde kuyrugundan bir omur koparilan bir enik, tum hayati boyunca bu hatayi tekrar etmedi. hatta ilk uc omurdan sonra korkusundan 3 ay boyunca cizini dahi tutan bu yavru simdi kuyruksuz da olsa, oraya isemiyor, arada garanti olsun diye isedikten sonra cisini icerek ortadan kaldiriyor.

    yeni sorularinizla gorusmek uzere. hosca kalin.
  • millet olarak;
    dogumdan hemen sonra gote yedigimiz saplak ile baslayan dayak faslimiz..
    mahallede akranlarimiz ile,
    evde anne, baba, abi ve abla ile,
    okulda ogretmen,
    askerde komutan ile devam eden samar, kotek seanslarindan sonra;
    acip gazeteleri okurken, haberleri seyrederken..
    birbirlerine tahamulu olmayan, somurtkan, dort ayakli hayvanlara iskenceler eden, karisi doven, cocugunun bedeninde sigara sonduren, cinnet gecirmeye her an hazir..
    sokaklarda metre kareye onlarcasi dusen, birbirinden kaliteli hayvanlari gordukce..
    - lan yoksa?
  • bizde durum soyle gerceklesiyor. her sabah odasindan ciktiktan sonra bizim kucuk bengal kaplani bizi sira dayagindan gecirdikten sonra mamasini yiyip uykuya yatiyor. enerjisini ve stresini boylece atmis oluyor. bizde cok ise yaradi bu egitim, size tavsiye etmem.
  • her türdeki hayvan açısından farklılıklar gösterebilir tabi. örneğin kedisini döven birine hiç denk gelmedim. bilakis kediler zaten neden dövülmek zorunda kalınır ki?

    ha, doğru. bi' hayvansever demeyelim de, hayvan besleyen bi' birey olarak "hayvanınız" hoşunuza gitmeyen bişi yaptığında çok sinirlenebilirsiniz ve dayanamayıp dövebilirsiniz.

    çok açık söylüyorum, doktora gidin.

    şimdi; sinirlendiğinizde hıncınızı alabileceğiniz şeyin beslediğiniz canlı olmadığının idrakında iseniz, konuyu minimize ederek köpekler hakkında bi'kaç bişi söylemek istiyorum;

    öncelikle değişik cins köpeklerin bakımı ve yetiştirilmesi birbirinden oldukça farklıdır. bazı türler için dışarıda gezdirmek, beslemek ve oynamak dışında başkaca bişi yapmanıza gerek yoktur. eğitim mevzularından çakmıyor bile olsanız beden dili ile köpek sizi çoğu noktada dinler ve gül gibi geçinip gidersiniz...

    ancak bazı köpekler vardır ki, "dominant türler" olarak da sınıflandırabileceğimiz türdeki köpekler açısından durum farklıdır. yumuşak huylu birini düşünelim; bu kişi daha önce hiç köpek bakmamış ve köpek bakmayı sanal bebek mantalitesi ile bir tutan bi' bakış açısına sahipse eline rottweiler verirseniz köpek bir yaşına geldiğinde muhtemelen bu kişiyi yer, euhe.
    dominant köpekler gençlik aşamasına geçtikleri andan itibaren köpek-sahip ilişkisi içerisinde yoğurulmalıdırlar. bu şu demektir; köpek belirli periyotlar halinde kimin komut veren, kimin de komut alan taraf olduğunu sorgular. komutları yerine getiren eğitimli bi' rottweiler dahi özünden gelen bi' kuşkuyla arada sahibini yoklar, verilen komutları yerine getirmez. işte bu gibi durumlarda beden dilinizle üstünlüğü kurmanız gerekir. ancak söylemeliyim ki bundan sonra bi' step daha var, beden diliyle iş bitmiyor yani.
    ses tonunuz, bakışlarınız ve kızgın mizacınızla komutu dinlemeyen köpeğe yüklenip komutu yaptırmanız gerekir ki, sizi dinlediğinde hemen ödülle takviye yapıp doğru davranışın size karşı çıkmak olmadığının farkına varsın...
    diğer aşama ise şöyle bişidir; tehlike sezdiği, hoşlanmadığı bi' ortamda bu tip dominant köpekler dahi bazen kontrolsüzce davranabilirler. eğer ki kontrolün sizden gideceğini farkederseniz, ki köpek bunu size hissettirir, o an geldiğinde köpeğin burnuna bi' tane patlatmazsanız büyük ihtimal başınız belaya girmek üzere demektir...
    demeye çalıştığım şey; dominant köpekler dayak tadında olmasa da kısmi süreler içerisinde hafif şiddet ile bastırılmak zorundadır ve evet; bu otorite kurma eğilimi ve dolayısıyla da sizin dinamiklerinizi hayatının sonuna kadar belirli aralıklarla sorgulamaya ve sınırı her seferinde yoklamaya devam edecektir. köpek dominant karakterli olduğu için döverek eğitmeye kalkarsanız kısa süre içerisinde sonuca ulaşmanız olasıdır. ancak işin kötü tarafı siz köpeği dövdükçe o aksine tölerans kazanacaktır ve siz her defasında şiddete başvurarak dozu biraz daha arttırmak zorunda kalacaksınızdır. bi' kere dövmeye başladığınız andan sonra dönüş çok zordur; dönmeye kalkarsanız da o sizin değil, siz onun köpeği olursunuz.

    o yüzden dominant karakterli köpekleri lütfen dövmeyin, çok zorda kaldığınız anlarda ise burnuna "yalnızca bir kere" sağlam şekilde tokat atmaktan da geri kalmayın...
hesabın var mı? giriş yap