• psikoloji dünyasına hediye etmek istediğim yeni bir kavramdır. daha çok 20-50 yaş arası kadınlarda görülen bir problem. hayvanları -ki nedense genellikle kedi ve köpeği- canlılar piramidinin en üstüne koyma eğilimi ile baş gösterir. öyle ki herhangi bir insanoğlu, kundaktaki bir bebek dahi kedi ve köpeğin ardında kendine yer bulabilir ancak. hayvanseverlik ile karıştırılmaması gereken ciddi bir kişilik bozukluğudur.

    edit: son cümlemi anlamayacak kadar hasta manyaklar aşağıya üşüşmüş yine.
  • (bkz: sen bilirkişi misin sen uzman mısın sen kimsin lan)
  • insanoğlunun kötüleşmesiyle oluşmuştur.. benim gözümde de herhangi bir kedi köpek insanların yüzde 70 80 inden değerlidir..
  • herhalde bir adet kişilik bozukluğu seçsem bu olurdu.

    bir çocuktan kastınız aşkımızın meyvesi aytek tadında ise ben oyuncak faresiyle oynayan kediyi, topu getiren köpeği tercih ederim.

    hayvan diye küçük gördüğünüz canlı daha 7 aylıkken hasta anneannemin yanından ayrılmadı ki 2-3 kez görmüş kadını. evin küçük kızı gibi gelenle gidenle ilgilenmekle kalmıyor tüm kasvetli havayı dağıtıyor.

    bu "bozukluğu" kadınlara yükleyince onları aşağılamış değil yüceltmiş oluyorsunuz. kadınların limbik sistemi daha gelişmiştir ve daha iyi empati kurar. kadınlar diğer canlılarla daha iyi anlaşıp onlara bakıyorsa, bundan rahatsız olmadan önce, başka kişilik bozukluğuna dayanıp küfür, taciz ve öfke üçlüsünde insanların hayatını çekilmez kılan 20-50 yaş arası erkeklere göre değerlendirmenizi tavsiye ederim.

    insanlara hangisinin daha çok zarar verdiğine kendiniz karar verin.

    aşağıdaki yarım nietzsche kitabı okuyup onu da bir yerinden anlamasına rağmen kendini filozof ilan eden arkadaşa armağan editi: kedi köpeklerin doğal yaşam ortamı betonla kaplı şehir ortamı değil sevgili ordinaryus. kediler de köpekler gibi insanların evcilleştirdiği hayvanlar arasına girmeseydi bugün böyle büyük bir popülasyona sahip olmazdı. evrimsel anlamda türün devamı açısından iyi bir çözüm. zira köpekler 30.000 kediler 10.000 yıldır homo sapiens sapiens ile birlikte yaşam sürdürüyor ve türünün devamını etinden sütünden vermeden sağlamayı beceriyor. "doğal ortamlarında" denilen yerler çayır çimen olmadığı için dışarıda hastalık veya kaza sebebiyle bir sokak kedisinin ortalama yaşı 1.5 yıl. ama hayır, tabii ki kesinlikle insanlık değil bu. empati de değil. analık.

    --- seviyeyi indirdim spoiler ---

    "sorumsuz ve vasıfsız bir insan olduğum için" "hayvanlar daha uzun yaşamalı" diye üzülmek yerine içimdeki analık dürtüsü üzerinden tatmin yaşıyorum evet. bu aslında freud'un savunma mekanizmalarından yansıtmayı deneyimlemenden değil. senin dışındaki tüm insanların bencil olduğuna inandığından ve hayvanlara yardım eden insanları anlamlandıramayışından da değil. sonuç olarak bu kadınlar senden üstün bir algı durumuna asla ulaşamaz çünkü kimler ki onlar, vasıfsız anne olmak isteyen zavallı mahluklar.

    ben de içimdeki analık güdüsü sebebiyle kendimi ananın yerine koydum ve üzüldüm. yazık valla kimin çocuğuysan.

    --- seviyeyi indirdim spoiler ---
  • gözlem ve bilgi uyuşmazlığının sonucu olarak uydurulan yazar beyanı.

    hayvanlara karşı fedakarca yaklaşım bir yansıtma durumudur. bu denli yani taparcasına, hassas bir yaklaşım sergileyen insanlar mevcut çerçevede benzer hassasiyeti kendileri görmek istemektedirler. buradaki yansıtma unsuru, kendi içsel beklentilerini çaresiz ve korunmasız olarak görülen hayvanlara göstererek kendi beklentilerini karşılama ve tatmin etme eğilimi söz konusudur.

    tabi sadece bununla sınırlamak doğru değil. detaylı incelenebilir ancak bunun kişilik bozukluğu olarak değerlendirilmesi söz konusu olamaz.
  • insan olarak elimizde sen varsın ne yapalım.

    tanım: çomarlarla bir arada yaşaya yaşaya gelişen bozukluk.
  • sokak köpeklerinin öldürülmesini isteyen ‘normal’ yavşaklardan olacağınıza bu bozukluğa sahip olun daha iyi.
  • insanlardan ne gördüyse artık hayvanları insanlardan üstün görüyor çoğu insan. haklı mı bence haklı ama her zman değil
  • var aslanım böyle birşey. niye inkar etmeye çalışıyorsunuz.

    belirtiler

    - köpekle aynı yatağa yatmak
    - köpeğin yemek kabını yemek masasına koyup birlikte yemek yemek.
    - kedinin kumunu uzun süre değiştirmeyince meydana gelen kokudan rahatsız olmamak.
    - sosyal medyada isminin arkasına " haysev" eklemek
    - hayvanlara mesafeli olan insanları kendilerinin uygun gördükleri her türlü sıfatla yaftalamak
    - durumları hakkında en ufak bir eleştiriyi dahi " insanlık suçları " kategorisine sokmak

    tedavi

    - tedavisi henüz yok.

    o nedenle bu rahatsızlıktan muzdarip olan kişilere karşı koruyucu önlemler önerilir. tamamının karakteristik olarak seslerinin çok çıktığı ve kavgaya meyyal oldukları bilinmektedir ( eskiden bir panter emel vardı ondan tırsardık. kısa sürede mitoz bölünerek çoğaldılar. bu şarkı serdar ortaçtan hepimize gelsin. " binlerce panteeerr varrr" ). onlardan çok bağırıp, kavgaya hazır olduğunuzu hissettirirseniz tırsabilirler. bunlar besledikleri hayvanla uzun yıllar geçirmişlerse tipleri ve huyları o hayvanla benzeşmeye başlar. pitbull tabiatlı olanlarından tabana kuvvet kaçılması şiddetle tavsiye olunur.
  • (bkz: narsistik yücelik)
    (bkz: ekşi sözlük kişilik bozuklukları veritabanı)

    vahşi doğadan birhaber gerizekalıların, kendi kendilerine yalanlar söyleyip, topluma zarar veren davranışlar yapmalarına neden olan kişilik bozukluğu.

    muhtemelen bu yavşaklar kendi hayatlarında oldukça kötü duygular-ağır psikoljik problemler yaşamakta ve bunlarla başedememekte.

    ardından çeşitli hayvanlarla ilgili negatif duygular, kendi problemlerini çağrıştırdığı için bunlara karşı sahte savunma mekanizlamarını kullanmakta.

    genellikler sorunları para toplamadıkları zamanlarda inkar edip, hayvanları kutsallaştırırlar.

    (örnek hayvan)köpek
    -köpekler saldırmaz! bir saldırı olduysa insan başlatmıştır (he amk adam gidip köpeğe ananı sikeyim demiş,köpek de saldırmamış, adama birazcık demokrasi getirmiş)
    -köpekler yalnızca sevgi isteyen meleklerdir.(bence de, et tadını çok sevmekteler, dişlerini sevgi amaçlı ete sokmaya çalışıyorlar)
    -vahşi köpek yoktur, kötü eğitilmiş köpek vardır. (çok mantıklı, vahşi doğa yoktur, iyi eğitilmemiş doğa vardır, siz aslana ot yemeyi öğrettiniz de aslan mı yemedi?)

    eğer inkar kullanılmıyorsa karşı taraf canavarlaştırılır:
    sokakta yürürken kendisine köpeklerin saldırdığı kişiye öfke yöneltilir.
    -sen ne biçim insansın, sen sadistsin, köpekleri öldürmek istiyorsun.
    -köpek sadece bacağından bir parça aldı ama sen cani bir seri katil olduğun için o zavallıyı öldürmek istiyorsun.
hesabın var mı? giriş yap