• mesele dergisi'nin ekim sayısında behzat ç.'den bir tabu yaratan ekşi sözlük'çülerin de arasında olduğu fanboy/girllere şükel bir yazıyla meramı anlatmış yazar, akademisyen ve televizyoncu. ilgili yazısı bir amme hizmeti olarak bugün internete düşürüldü fakfukfon.wordpress.com tarafından.
    http://fakfukfon.wordpress.com/…in-dogru-kahramani/

    halavut'un mesele dergisi'ndeki edebiyat eleştirileri de dadından yinmez. takip etmekte fayda var. dost tavsiyesi.
  • toplum ve kuram dergisi'nin "duvarlar çoğalırken: cezaevi rejimleri ve kürtler" sayisi icin nefis bir makale kaleme almisti. "gözaltında tecavüz: devletin arzusu, hazzın iktidarı ve dilin sınırları" baslikli makaleden tadimlik surada: http://www.facebook.com/…0930815726940&notif_t=like
  • bianet, express, mesele, toplum ve kuram, feminist politika ve amargi gibi çok sayıda dergide yazıları yayımlanan, nerede ne yazsa bulup okuyacağım kadın.
  • woody allen hakkinda bilmek istemeyecegimiz her seyi yazmis. yazi ozellikle taciz/cocuk istismari/tecavuz gibi konularda suclunun unlu (tanidik, arkadas, su bu da...) olmasi durumunda takinilan ikiyuzlu ve kurbani daha da kurbanlastiran tavra dair tokat gibi. hazal halavut yine hepimize su gunlerde lazim olan sorulari sormus, birlikte dusunmeye devam ediyor;

    "inanmak ya da inanmamak, işte bütün mesele. peki, kim olarak? izleyici mi? tanık mı? neden bir taciz/tecavüz/istismar haberi düşer düşmez, görevi iki taraftan kime inanılacağı konusunda kanaat bildirmek olan tecavüz müdürleri sarıyor dört bir yanı? kendi pozisyonunu kime inanılacağı yönünde kanaat bildirecek muktedirliğe sabitlemek, olayla yalnızca kanaat önderliği ekseninde ilgilenmek, kendine tecavüzden kumaş biçmek… pardon, nasıl gelmiştik bu noktaya? müdürü olacak başka hiçbir şey kalmamış mıydı? bu çok mu eğlenceli yoksa?

    dylan farrow, mektubunda tecavüzün bir anla sınırlı olmadığını, o anda olup bitmediğini, izleyiciler, destekleyiciler, aklayıcılar, şüpheciler, kimin doğru kimin yalan söylediğini ölçüp tartan terazi akıllılar, sessizler, unutuverenler yüzünden bir ömre yayılan sürekli bir şiddet olduğunu anlatıyor tane tane. babasının kendisine, çocukluğuna, hayatına yaptıklarını açıkladığı mektubuna, “bize” soru yönelterek başlaması bu yüzden… babasını, dünyaca ünlü sinemacı woody allen’ı değil, “bizi” muhatap alması bu yüzden; biz “izleyicileri”…"

    mutlaka okunmasi gereken yazinin tamami surada
hesabın var mı? giriş yap