• ürünlerin islami şartlara uygun olup olmadığının denetlendiğini gösteren belge.şöyle bir şey.
  • ne yediğine dikkat etmesi gereken müslümanın alacağı ürünlerde araması gereken özellik.
  • gıdaların islam dinince uygun olduğunu belgeleme amacı taşıyan sertifika.
    yediğimiz içtiğimiz şeylerin belli standartlarının olmasını istiyoruz. dini inançlara göre yaşayan kişiler de kendi açılarından ayrı bir standardizasyon istiyor haklı olarak. iyi ama kim veriyor bu sertifikayı? helal sertifikası, gıdanın helal olduğunun kanıtı mıdır?
    ticari çıkar ilişkisine dayanan durumların dine bulaşmaması daha iyi olur kanımca.
    mesela din faiz haram diyor. ama dindar bilinen tüccarlar, bankacılık yapmak istiyor. ne oluyor bu durumda? yıllardır televizyonlara çıkarılmış, meşhur edilmiş bir ilahiyatçı, danışman olarak seçiliyor. "maaşını al, fetvanı ver" durumu. faizsiz bankacılık adı altında, aslında faizden mantık farkı olmayan ama evelenip gevelenen tabirlerle helalleştirilen bir bankacılık düzeni çıkıyor ortaya. faizsiz bankacılık denilen şey helaldir diye fetva veriliyor.
    şimdi bu durumun dinle bir alakası var mı? din ticarete mi uyduruluyor yoksa ticaret dine göre mi düzenleniyor?
    bence dini ticarete bulaştırmayın, çok kirletiyorsunuz.
  • son zamanlarda market raflarında ürünler üzerinde sık sık görmeye başladığımız şey.

    şimdi markette bakıyorum, adam yıllardır aldığımız yediğimiz tavuğun üzerine kafam kadar helal sertifikasını yapıştırmış. yav arkadaş tavuk diyoruz lan tavuk....zaten helal. ha şimdi diyeceksin ki o sertifika o tavuğun islami usullere göre kesildiğini belgeliyor. hadi ordan. sen tavuk reyonundaki envai çeşit tavuğun arasından helal sertifikası olanını seçen arkadaşım, gerçekten o eline butlarını aldığın tavuk kesilirken başında sertifika kuruluşundan bir yetkilinin durduğuna inanıyor musun? veya hadi herkes iyi niyetli de her tavuğun tek tek kesilişine nezaret ediyorlar diyelim, sen dini bütün kardeşim, 2012 yılında o tavukların nur yüzlü bir kasap amca tarafından tek tek besmele çekilerek kesilip sana sunulduğuna inanıyor musun?

    o yüzden ben eğer seçme şansım varsa, helal sertifikalı ürün almıyorum. dini bütün vatandaşı sömürüp ceplerini dolduran tatlısu kurnazlarının ekmeğine yağ sürmemek adına almıyorum.

    hem ayrıca o sertifika yokken bunca yıldır aynı tavukları yediniz zaten. olan olmuş, koyverin gitsin.

    şunu da eklemek isterim ki, söz konusu ürün salam sosis falansa, onda sertifika olması mantıklı olabilir zira içine her türlü malzemeyi karıştırabileceğin ürünler onlar. ha ben yine bakmam da ille de sertfika arıyorum diyorsanız bunlarda arayın derim.
  • gdo içeren ürün olması sorun olmazken helal olması çok önemli olan ürünlerdir.

    kanserden ölürken de artık hakkınızı helal edersiniz. helal gıda üreticisi firmalara ve gdo yasasını destekleyenlere.
  • üzerinde allahuekber yazan isviçre yapımı bıçaklarla alınabilecek sertifika. maşallah hocam, inşallah

    (bkz: bismillahi allahuekber yazan isviçre yapımı bıçak)
  • dini bilgiyi paraya dönüştürmenin zamane yoludur.

    dini bilginin kıt ya da ortamın çok heterojen, gıdaların pek egzotik olduğu yerlerde size bir fikir veren damgadır. örneğin, tayland'da aldığınız et paketinin içinden sürpriz çıkmayacağını bilirsiniz, yöre domuzlarının kokusundan rahatsız oluyorsanız ve domuz eti yediğinizde -bazılarının keçi etiyle yaşadığı gibi- tuvalette bir etki oluyorsa. ancak, gıda kodeksi çoğunluğun din ve mezhebine göre şekillenmiş, çoğunluk din-mezhebinde mekruh** olanın bile -etiket/satıcı hilesi olmadan- satın alınmasının çok güç olduğu bir ülkede pazarlama cinliğinden başka birşey değildir.

    bıldırcın yumurtası gibi herkesin hergün görmediği yemediği ürünlere konması, bir pazarlama taktiği olsa da çeşitli hava ve yol koşullarına göre evrim süreci geçirmiş islami inanış altkümelerine uymayabilir bu damganın konabilmesi ya da konamaması. neticede ülkemiz bir mozayik:
    - tavşan etini pek severim, içinden çıkan saçmalar haricinde. ancak, bazı mezheplerde yenmiyormuş diyorlar.
    - denizden babam çıksa yerim, bazı mezheplere göre doğru*, bazılarına göre de yanlış* bir söylemdir.
    - ha bir de şöyle ayrıntı bir durum var, örneğin (bkz: #25340383)

    ha diğer taraftan bizim dinde ruhban sınıf yoktur denmiyor muydu ya? ne yiyip ne yiyemediğime 3-5 yaş grubu çocuğu gibi -belki de benim mezhebimi dikkate almadan- yemek seçen bir imam'fendi mi karar verecek? mide benim günahı da benim. öte yandan, rabbim herkese beyin vermiş, çalıştırmak-yorum yapmak da helal diye biliyorum.

    sene 1994. ben yatılı okuldayım, refahyol da ankara'da. yatılı okul öyle hogwarts falan gibi fantazi bir yer değil, yatılı okul işte. arada tavuk yemeği oluyor, arada da kadayıf veriyorlar. belli bir öğretmenimiz de -nedense- tavuk veya şerbetli tatlı çıkan günlerde yemekhane nöbetçisi oluyor. besmelesiz kesilen tavukları ya da margarinli* tatlıları kim yiyor diye bakıyor arada... öyle işte, aklıma da geldiydi böyle bir anı.

    son bir ekleme: bu durumun kendince parodisini yapmak isteyen laikçi kardeşimiz, helal çekirge veya sırtlan* işine girebilir, türk gıda kodeksine uyar mı uymaz mı onu ben bilemeyeceğim.
  • dinlerin sorgulamayan insanlara attırdığı anlamsız taklalardan son yıllarda çıkanı.
  • temiz, güzel güvenli ve ahlaklı bir sertifika olacakken her türk muhafazakarı işi gibi sapkın bir iştir. islamla müslümanlıkla falan alakası kalmamıştır. sertifikayı alan firmalara ertesi hafta gidip "hadi şimdi bir de şirket içinde bir mescid kurun" derler. zorlarlar. hemen yanda bir cami olmasına rağmen.
hesabın var mı? giriş yap