hem evrim teorisine hem yaratıcıya inanmak
-
semavi dinler ve ateizm arasında biryerde konumlanarak kendi inanç sistemini tanımlayanların varlığı ile mümkün olan durumdur.
bir başka görüşe göre ise semavi dinlerle uyumlu olan durumdur ancak bunu diğer yazarlara bırakalım ve olaya ilk bahsettiğimiz açıdan yaklaşalım:
kişinin inanç seçenekleri "ateizm" ve "islamiyet" ile sınırlı değildir. yaygın olarak yapılan hata, islamiyete inanmak ile yaratıcıya inanmanın aynı şey olduğunu zannetmektir. dolayısıyla tek tanrılı herhangi bir dinin "evrim" kavramını reddetmesi, bir yaratıcıya inanan herkesin evrimi reddetmesini gerektirmez.
her alanda olduğu gibi dinde de "ya hep ya hiç" kavramı fanteziden ibarettir. arada gri tonlar tabii ki de vardır. inanç kavramını 0 ile 100 arasında tanımlanabilen bir fonksiyon olarak düşünelim. sıfır noktasına ateizm' i, 100 noktasına ise semavi din leri koyalım. bu iki uç nokta olabildiğine göre bunların arası da mümkündür. mesela 90 noktası 5 vakit namaz kılan, oruç tutan veya hafta sonları kiliseye gidip düzenli olarak ayinlere katılan kişilere denk düşerken 75 noktası tanrıya inanan, peygamberleri ve kitapları kabul eden ancak karıya kıza sarkmak da beis görmeyen, kafası dumanlanınca birkaç şişe şarabı deviren, rakı sofrası görünce atlayan, hafta sonları lotosunu oynayan "vatandaş mehmet amca" ya denk düşer. 20 noktasında tanıdık bir isme, salman rüşdi ye rastlamak bizi şaşırtmaz. belki dan brown da oradadır. yani efendim bu geçiş bölgesinde de değişik inanç sistemleri mevcuttur. bu "ara sistem" lerin semavi dinlerce reddedilmesi bunların varolmadığını göstermez. eğer "günah" kabul edilen şeyler "namevcut" olsa idi ateizm diye de birşey olamazdı. ya da vatandaş mehmet amca rakısını içmek için berat kandili nin geçmesini, karaköy'e gitmek için ramazan ayı'nın bitmesini beklemezdi. (bkz: ya evrim vardır ya da mehmet amca yoktur)
|__________________|__________________|
0(ateizm)....................50(geçiş bölgesi).........100 (semavi dinler)
ayrıca semavi bir dine inanmak, bir yaratıcıya inanmanın bir alt kümesidir. islamiyet'e inanmak ise semavi bir dine inanmanın bir alt kümesidir. yani bir yaratıcıya inanan kişi illa semavi bir dine veya islamiyete inanmak zorunda değildir.
yaratıcıya inanmak > tek yaratıcıya inanmak > semavi dinlere inanmak > islamiyete inanmak (> : alt kümesidir işareti)
(yaratıcıya inanmak) eşit değildir (sadece islamiyete inanmak)
(bkz: tek tanrılı dinler)
(bkz: akhenaton)
(bkz: semavi dinler)
(bkz: islamiyet)
(bkz: deizm)
(bkz: agnosticism)
not:
1997 yılı itibarıyla dinlerin nüfuslara göre dağılımı:
din______________inanan kişi sayısı________dünya nüfusuna oranı
hristiyan_________1,955,229,000___________% 33.7 (tek tanrı)
müslüman_______1,126,325,000___________% 19.4 (tek tanrı)
hinduizm___________793,076,000___________% 13.7 (çok tanrı)
budist______________325,275,000___________% 5.6
ateist_______________222,195,000__________% 5.5 (yok tanrı)
yahudi______________13,866,000____________% 0.2 (tek tanrı) -
(bkz: çok yönlü)
-
-
-
-
ancak şaduman abinin deva olabileceği sendrom.
-
-
(bkz: zecharia sitchin)
-
akilli tasarim vasitasi ile cogu insanin icine dusmeye basladigi tuzak.
-
bilim ilerledikçe köşeye sıkışan batıl inançların, ileriye dönük değişim hamlelerinden birisi. yıllardan beri taban tabana zıt oldukları evrim teorisine, her fırsatta saldırdıklarını unutmuşçasına, evrim teorisi ile yaratılış teorisi arasında bağ kurma çabalarıdır. zaman ilerledikçe ve teknolojiyi düne nazaran daha verimli kullanmaya başladıkça, teorilerin yavaş yavaş ispata dönmeleri sonucu, insanların duygularını sömürerek geçimini sağlayan din olgusu, ister istemez bilimin kesinkes doğruladığı durumları kabul etmek zorunda kalacaktır.
bu düşünce mantığı da, temel olarak bu adaptasyonu sağlamak amacı ile ortaya atılan görüşlerden biridir. hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumda olan "tanrının olmaması" düşüncesi, gün geçtikçe teoriden ispata dönüşen doğal yoldan evrilme (ve din karşıtı tezlerin/teorilerin çoğu) (açıkçası tezlerin/teorilerin çoğu din karşıtıdır demek yanlış anlaşılabilir. aslında geliştirilen tezlere/teorilere karşı olan dindir. bu tip ispatlar insanların gözünde, kutsal kitapların zaman içerisinde gerçekliğini yitirmesine neden olacaktır.) gerçekliğiyle yüzyüze gelmektedir.
bir düşüncenin geçerliliğini yitirmemesi için yapılması gereken şeyin, düşüncenin zamana adapte edilmesi gerekliliği göz önünde bulundurduğumuzda, bu tip kelamların aslında ileri dönük bir güncelleme* olduğu da aşikardır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap