• --- spoiler ---

    bir kalbi yoksa, insan nereye gidebilir?
    --- spoiler ---
  • her gün gazete okuyanların elbet varacağı kanıdır.
  • ben sadece baslangiclari ozetliyorum. ayni miymis, degil miymis okuyan karar versin:

    matrix
    morpheus neo'ya bilgisayar ekrani araciligi ile mesaj gonderir, "beyaz tavsani izle!" neo gittigi gece kulubunde trinity tarafindan tehlikelere karsi uyarilir. ertesi gun isyerinde patronu gec kalan neo'ya artik bir secim yapmanin zamaninin geldigini soyler. neo telefonda kendisine rehberlik yapan morpheus araciligi ile tehlikeden uzaklasirken cesaretini kaybeder ve cam silme iskelesine cikamaz, "bunu yapamam" der.

    star wars
    luke skywalker, prenses leia tarafindan iki droid araciligi ile gonderilmis mesaji dinler, "yardim et obi van kenobi! sen benim tek umudumsun." daha sonra, obi van kenobi luke skywalker'dan kendisi ile birlikte aldreaan'a gitmesini ister. luke skywalker obi van kenobi’nin prenses leia’ı kurtarmak için yolculuğa çıkma çağrısını, sorumluluklari oldugunu ve eve gitmesi gerektigini soyleyerek reddeder.

    ıslam
    cebrail hz. muhammed'e hira dagi'nda gorunur. kendini tanittiktan sonra ilk emri bildirir, "oku!" hz. muhammed ise, "ben okuma bilmem" diyerek cevaplar. cebrail uc kez ayni emri tekrar eder, uc kez ayni cevabi alir. hz. muhammed ucuncu seferden sonra "ne okuyayim?" diye sorar. cebrail alak suresi'nin ilk bes ayetini bildirir, "oku, yaratan rabb'inin adıyla. o, insanı pıhtılaşmış kandan yarattı. oku, rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. ki o kalemle öğretendir. insana bilmediğini öğretmiştir." hz. muhammed korkuyla eve kacar ve saklanmak amaciyla karisindan ustunu ortmesini ister.
  • ömer faruk dönmez'in hikaye kitabı.
    bi'takım spoilerlar:

    içinde güzel hikayeler ve kötü espriler var. siz düşünmeye başlamışken, sizden önce kötü olduklarını belirtiyor yazar. tabi bu onun iyi bir kitap olduğu gerçeğini değiştirmiyor. örnek verelim: "evet varyant'ta bir gece yarısı denize bakarken karar verdim bu işi yapmaya... sevgili sartre, kendimi söke söke alacaktım insanlardan. (sonra da aydın-söke'ye gidip yerleşecektim. kötü espriydi tamam kabul ediyorum.) "

    otobüs durağında yaşayan adamın hikayesi çok güzeldi. ev hanımları ve yaptıkları günlerle ilgili bi' bölüm var:
    "örneğin haftada bir gün, bir araya gelen kadınlar... asla sanattan, felsefeden, siyasetten konuşamazlar. hepsi bu konuda son derece aptal olduğunun gizli gizli bilincindedir ve bu eksikliği tatlılarla, çöreklerle kapatmaya çalışırlar. bu bir tür günah çıkarmadır aslında: evet hiçbir şeyden anlamayan zavallı yaratıklarız ama ne güzel tatlılar yapıyoruz öyle değil mi, demek isterler."

    bi' de misafir odası ile ilgili olan kısım var ki o da şurada: (bkz: misafir odası/@mary morrissey)
  • gecer'in girisi, sarkinin en guzel cumlesi.

    hep ayni hikaye, gonlum dusunce aska.
    her ayrilik ayni yalniz kisiler baska.
  • mümin sarıkaya'nın beni alıp uzaklara götüren sözleri ve tınısı olan büyüleyici bir şarkı.

    sonu hep aynı, aynı hikaye
    yanıyor insan ömrüne
    sonu hep aynı, aynı hikaye
  • ne zaman duysam ya da okusam 'duydum', 'okudum' ya da 'yaşadım' hissi uyandıran anlatı.
    bir örnek:

    --- spoiler ---

    1976'da dış borç sekiz milyar dolardı. diktatörlüğün sona erdiği 1983 yılırda bu rakam 43 milyar doları aşmıştı. bu aşırı borç yükü yüzünden, giderek daha çok bütçe kaynağı borç ödemeye ayrılmaya başlandı. zamanla devlet başka konularla ilgilenemez hale geldi. bu ağır borç yükünün altından kalkmak olanaksız olduğu için, ülke her paketle birlikte yeni kemer sıkma önlemleri dayatan uluslararası kredi kuruluşlarının reçetelerine bağımlı oldu. kemer sıkma önlemleri de eski borçları ödemek için yeni borçlar almak dışında bir işe yaramadı.
    --- spoiler ---

    tanıdık geldi mi?
hesabın var mı? giriş yap