• "4 sevgilim vardı hepsi terketti, sağım solum önüm arkam ayrılık" demek *
  • her yanım ayrılık, yarım seninle. yarım altın takılan övünçlü bir düğünde tanışmıştık sanki, hani çeyrek altın takanlara, ve üstünde eğik büğük yazılar bulunan zarf sahiplerini kıskandıracak bir gururla , yarım altını gelinin boynunda duran anlamsız kırmızı kurdeleye iliştirmeye çalışırken görmüştüm seni. kırmızı, kuşak kırmızı, kurdele kırmızı, çok mu seviyoruz kana dair şeyleri biz.

    her gelin kızın rüyası, gelin kendiliğinden cinsel çağrışımlı bir kelime değil mi bizim ülkemizde. hangimiz düşünmüyoruz ilk gece olacakları, o gece , o damadın neşesinde, o gelinin tedirginliğinin altında, dudak altından hangimiz gülümsemiyoruz sorarım size. oysa o gece, benim bir şey düşünecek durumum yoktu, sen vardın çünkü. sen bütün pembeliğiyle elbisenin , girmiştin işte renksizliğime.

    sen vardın, her yanımda sen. ılık fanta ve bayat kuruyemiş gecelerime doğan sen, bir düğün gecesinin en güzel ifadesi, kafka'dan beri.

    oysa her yanım ayrılık şimdi. sağım solum gökyüzü. ağzım yüzüm göz izi. ardından o kadar kötü ki şantörün sesi. yarısını şiir gibi okurdu ya ümit abi, ya da ferdi özbeğen. çünkü ümit besen ümit abi olabilecek kadar samimiydi, ferdi özbeğen'i ise o denli sokamamıştım hayatıma. oysa dilek taşında ne güzel de söylerdi değil mi?

    "efkarım birikti sığmaz içime
    bin sitem etsem de azdır kadere
    gülmeyi unutan yaşlı gözlere
    mutluluktan haber ver dilek taşı"

    taş kesildim ardından, şimdi her yanım ayrılık, her yanım hüzün. ve güzün yapraklarını kaç sezondur dökemiyorlar. bunca yılın sonbahar gezginiyim, böyle yapraklı bir ağaç görmedim.

    her yaprakla düştüm ardından. düşlendim, niyet ettim, ferdi özbeğen'e ferdi abi demeye.
    ümit abi , sevgilisinin nikahına kendini zorla davet ettirmeye çalıştı çünkü.

    o gün, o düğün, o yarım altın. duydum sonradan, evlenmişsin, erzincanlı değilmiş üstelik, bir fahriye abla durumu da yok hani. hiç bir şiirselliği yok, evlenip gitmişsin işte . boynundaki kuşakta sıra sıra altınlar, benim yarım kaldı sevdam.

    her yanım ayrılık, eski tarihli olursa iki lira ucuza olur abi diyor kuyumcu. kuyum satan şey. kuyum susuz sensiz. hani şarkı vardı ya, bir istanbul masalı ile ünlenmişti, "beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın"

    her yanım ayrılık, arabanın önünü kesiyorlar bir yerde çocuklar, içi boş zarfların arkasından koşuşturan çocuklar bir umut. sen bir umut, ben yarım altımla kalakaldım, ardından boş bir düğün salonun kapısında.

    her yanım ağlıyor.
  • 2008 yılında çıkan beşinci sonbahar albümünden harika bir göktan şarkısı:

    giden gitti yürek kaldı peşinde
    mevsim döndü hazan düştü çiçeklere
    kalan bilir kalan susar hep sessizce
    son susan söyler son sözü kalbiyle

    her yanım ayrılık her yanım hüzün şimdi
    hep biraz kırık gibi yarım atar yüreğim
    ödül müdür ödünç müdür ağlayan bu yara benim midir
    içimde susmayan çocuk gibi

    her yanım ayrılık her yanım hüzün şimdi
    hep biraz kırık gibi yarım atar yüreğim
    ödül müdür ödünç müdür ayrılığın zehirden iksiri
    bardağımda yudum yudum ölüm müdür

    kurtuldu akıl yürek kaldı peşinde
    yalnızlığın hesabını sorarken gece
    sessizliğimin içimde gizli sözler
    gözyaşı oldu yalnızlığımı sildiler

    klip
hesabın var mı? giriş yap