*

  • seksenlerin populer bir genclik ve muzik dergisi..
  • bir ara dolabımın üst tarafında 83 ekimine ait hey dergisi bulmuştum, sanırım ablamındı. duran duran, spandau ballet,breakdance çılgınlığı, culture club, kool and the gang, survivor, billy joel felan konu başlıkları arasındaydı. okudum ve okurken sanki o yılları yaşadım. özledim o yılları be.ikinci yarısına yetişmiş olsam bile.
  • 70'lerin basinda dogan sener yonetiminde cikmaya baslamis turkiye'de turunun ilk ornegi genclik, muzik dergisi. milliyet grubuna bagli idi. ilk turkce pop listeleri, yabanci muzik listeleri bu dergide cikmisti. ben 80'lerin ortalarindan sonlarina kadarki hulusi tunca'li doneme yetisebildim. o zamanlar fena halde eurotrash, synth pop olaylarina takmis, alman bravo dergisinin bir kopyasi haline gelmisti yabanci muzik acisindan..
    turkce muzige [ cogunlukla turkce pop] de epey yer ayirirdi. fikret kizilok, bulent ortacgil gibi o donem kucuk bir cevre disinda esameleri okunmayan pek cok turk grup ve sanatcisini ilk burada gormus, duymustum.. turkce pop'un yani sira, turk sanat muzigi, turk halk muzigi listelerini gormek de mumkundu.
    hulusi tunca sol egilimli oldugu icin ciddi sol icerikli yazilar yazardi bazen, derginin genel havasiyla pek uyusmazdi gerci. yaptiklari yarismalarda da yine sol camiadan cikma kitaplar falan hediye ederlerdi. ciktigi donemde ideolojisinden dolayi, baska hic bir yerde esamesi okunmazken ahmet kaya'ya epey yer vermislerdi. hatta okur mektuplarinda surekli bir "ahmet kaya pop mu, arabesk mi?" tartismalari yasanirdi. ozgun muzik kavrami yoktu daha ortada.
    80'lerin sonunda haftalik dergi formatini bitirip, 2 haftada bir cikmaya baslamisti, sonra hey girl falan cikti, oralarda koptum ben..
  • daha çok alman bravo dergisinin türkçe baskısı gibiydi. bravo alacak parası olmayanlar için ideal bir seçimdi. yokluk içinde varlık gibi birşeydi. posterlerinde falan bravo yazısını örtmek için akla hayale sığmayacak karalamalar falan kullanırlardı.
  • hulusi tunca doneminde: the smiths'in en disli rakibi olarak the housemartins'i lanse etmis (sarkicilarin ses benzerligi yuzunden herhalde**), chris de burgh'un elektronik muzige savas actigini duyurmus*, boy george'un son rezaletlerini turk halkina yetistirmis vs vs bir dergiydi. en guzeli, andy taylor duran duran'dan ayrilinca ikinci sayfada herifin ev telefonunu vermek suretiyle baslayan "haydi gencler, arayalim aralarini yapalim" kampanyasi - ben* de cevirmistim numarayi, dusmemisti herhalde, ne diyecektim ki, "bir dakika endi, annemi veriyorum".
    sonra blue jean cikti, hey silindi. gazete kagidindan kuse kagida; baska seyler de degisti tabii.**
  • eski genc nesle sabretmeyi ögretmi$ bir dergidir. posterleri parca parca verirdi. dü$ünsene 2 metre michael jackson posteri veriyo sen posteri tamamlayana kadar herif imajı degi$tiriyo saclara balyaj attırıyo falan.

    bir de yamulmuyorsam ecnebi $arkıların türkce kar$ılıklarını verirdi. bazılarının ne anlamsız oldugunu bu sayede gösterir ögretirdi.
  • ajda pekkan, durul gence, fikret kizilok, nilüfer, selcuk ural gibi müzisyenlerin fotoromanlarini yayinlayan dergi. yaklasik 60 dergi http://www.heydergileri.com/ adresinden takip edilebilir.
  • heydergileri.com'u ke$fedince sadece annemin sakladigi birkac sararmi$ dergiden ibaret kalmayabiliyor artik.

    ajda pekkan, filiz akin, emel sayin, herkes orda. seviyorum be.
  • kasım 1970'den 1989 ortalarına kadar 19 sene boyunca kesintisiz olarak milliyet gazeteciliğin haftalık olarak yayınladığı en iyi müzik dergisidir. derginin genel yayın müdürlüğünü 1970-1984 arası doğan şener, 1984-1989 arası ise hulusi tunca yapmıştır. hey dergisi, 1994 yılında tekrar yayınlanmaya başlamışsa da eski kalitesi ve okuyucu kitlesini yakalayamadığından bir kaç sayı sonra yayın hayatına son vermiştir. şöyle ki; günümüzde müziğin ve müzisyenin değerinin sıfır olduğu, tamamen şarkıcının imajına, klibine, popüleritesine, paparazilere odaklanıldığı ülkemizde o zamanlar yani müziğe önem verilen dönemlerde bu efsane dergide konser kritikleri yayınlanırdı. örneğin yerli bir grubun, şarkıcının bir sinemada ya da okulda konseri olduğunda; hangi enstrümanist hangi şarkıda hangi marka enstrümanıyla nasıl solo attı ? diğeri ona nasıl karşılık verdi, konserde hangi şarkılar çalındı, seyircilerin yapılan doğaçlamaya ilgileri nasıldı ? gibisinden açıklamalar yayınlanırdı. hey dergisi aynı zamanda türkiye'nin billboard'u gibiydi.
hesabın var mı? giriş yap