• justin cronin’in epik üçlemesinin ilk kitabı.
    stephen king “epik bir fantezi” olarak tanımlamıştır kitabı.
    farklı dünyalara ait kitaplar okumayı seven, artık felaket yaşanırken olanlardan sıkılıp sonunu merak edenler için yazılmış bir kitap. dili çok sade, okuması oldukça kolay. 780 sayfalık roman ama bir solukta bitiyor.
    vampirlerden ya da zombilerden hoşlanan ve kıyamet senaryoları okumayı seven herkesin okuması gereken kitap.
    ayrıca karakterlerin duyguları hisleri, önceleri ve sonları öyle güzel anlatılıyor ki kafada hiç soru işareti bırakmıyor.
  • jean christophe grange ın son kitabını almak için kitapçıya gittiğimde, bu kitap güzel bunu da oku diye bir teklifiyle karşılaştım kitapçının. aşk, meşk dolu vampir hikayelerinden pek haz etmeyen bir adam olarak, yok abi twilight falan tarzı şeyler pek bana göre değil dedim. sonuçta ısrarına dayanamayıp onu da aldım, şu an sonlarına yaklaştım ve gayet güzel olduğunu söyleyebilirim. öncelikle olay cheesy vampir hikayesi değil. post apokaliptik bir dünyada geçen, bilimadamlarının güney amerikada buldukları bir virüsle uğraşıp dünyanın amına koymalarından sonra başlayan bir roman. kimi zaman stephen king den (ki kendisi kitabı çok beğenmiş, hatta arayıp yazarına teşekkür etmiş kitap için) yer yer michael crichton dan ve hatta cormac mccarthy nin the road undan esintiler buldum ben bu romanda. boş vaktiniz varsa ve korku/gerilim/gizem/macera seviyorsanız okuyunuz efendim.
  • gerilim, korku türlerinin azılı bir fanatiği olarak hastası olduğum kitap. uzun süredir tüm hikayeler bayık ve klişe gelmeye başlamıştı. bu kitap da bir çeşit vampir hikayesi olarak klişe gibi duruyor ama karakterlerin analizine, derinliğine hayran kalıyorsunuz.
    wolgast'in amy'ye olan sevgisi, erkeksi karakter alicia, sıfır denilen viral babcock.. orjinal ismi the passage.

    korku ve bilimkurgu denen genre'da okuyucuyu ikna etmek zordur. boş beleş işler hemen dikkat çeker ve kısıtlı ama son derece sadık bir okuyucu kitlesi olan bu türün sevenleri tarafından hemen yerin dibine batırılır.

    pek patlamadı şimdilik ama ilerde ses getirmesi muhtemel bu üçlemenin. ikinci kitap the twelve ülkemizde henüz basılmamış. olsun. e book formatında buldum kitabı netten, ve çocuklar gibi sevindim bulduğuma.

    bu arada yazar şu aralar üçüncü kitabı yazmakla meşgul.
  • serinin ikinci kitabı 'on iki' yi, bitmesin diye gıdım gıdım okuduğum lakin kaçınılmaz sona ulaştığım kitap.

    --- spoiler ---

    kitabın sonuna doğru stephen king'in kara kule'de yaptığı gibi en heyecanlı yerde kitabı bitirmesini bekledim yazarın. eğer öyle olsaydı, diğer kitap çıkana kadar meraktan kudururdum büyük ihtimal. fakat sevgili justin cronin, o stadyumun sonunu yazmış; diyorsun ki on iki öldü, onlarla beraber podlarda, amy gitti, şimdi eve dönüş var, şu saatten sonra ne olabilir? heyecanla diğer kitabı bekliyoruz efendim

    --- spoiler ---
  • ilk kitabı 784 sayfa olan ve ilk denememde yarım bıraktığım kitaptır.

    daha sonra ise tekrar baştan başladım. yazarın anlatım biçimi farklı her karakterin ağzından kısa kısa anlatmış.en heyecanlı yerinde diğer karaktere geçmiş. bu anlatım biçimi kendine bağladığı kadarda yarım bırakmanıza neden oluyor. alıştığınız ve merak ettiğiniz karakter aniden değişip başkasına geçtiğinde tekrardan adapte olmak sıkıntı olabiliyor.

    ilk seferimde bırakma nedenim olan bu durum ikinci denememde soluksuz okumamı sağladı.

    yazar daha sonra yarım bıraktığı her karaktere
    dönmüş ve aklınızda oluşmuş olabilecek tüm soruları yanıtlamış.

    devam kitabı olan on ikiyi de aynı şekilde soluksuz okudum ve sabırsızlıkla üçüncü kitabını bekliyorum.

    kitap ne yazık ki henüz çok duyulmadı. üçüncünün çevirilmeme ihtimalinden son derece endişeleniyorum.
  • muazzam ötesi fevkaladenin fevkinde bir kitap. orjinal adı "the passage" iken bizde "hiçlikten gelen kız" yapmışlar ama kitabı okuyunca türkçe adı daha güzel geliyor ben beğendim. ayrıca dizisi de çıkmış su sıralar öğrendim hazır sınavlar bitmişken izlemeye başlayacağım. kitabın bu kadar güzel olmasını sağlayan şey ise her karakteri o kadar güzel anlatmış ki yolda görseniz işte bu der sarılırsınız o derece güzel ve ayrıntılı işlenmiş karakterler hemde mükemmel bir dille.eksileri yokmu bu kitabın derseniz de var tabiki; onları da şöyle sayabilirim , kitap baştan ortasına kadar klişelerden ibaret gibi yok deneyler yok tek kişi kıyametten kurtarır dünyayı falan ama işleniş muazzam olduğundan mütevellit karşımıza efsane bir kitap çıkıyor acil okuyunuz.
  • henüz 80. sayfasında olduğum, yukarıda ve stephen king'in kitap kapağında yazdığı gibi 15-20 sayfadan sonra öykü sizi için alıyor. karakterler ve olay son derece detaylı ama bir o kadar sürekleyici bir şekilde anlatılıyor.

    kitabın arkasındaki özeti okumadan başlamanızı tavsiye eder, kitabın ve sonradan gelen 2 destekleyici eseri de tamamladıktan sonra işbu entrynin güncelleneceğinin sözünü veririm.
  • okumuş olduğum en müthiş romanlardandır. kurgu kalitesinde ilk beşe oynar. birinci cildi üç defa bitirdim. her satırını sindire sindire okudum. bilim-kurgu, salgın, gerilim, korku karışımı olan bu eseri hala okumadıysanız kaçırmayın. ama devamı olan iki kitap için maalesef aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. yazar resmen olağanüstü bir eseri mahvetmiş. zaten diziside bir şeye benzememişti. şöyle iyi bir yönetmen dizisini çekse de doya doya seyretsek. filmi çıkmasın çünkü filmi çabuk biter ve ayrıntılar atlanmak zorunda kalır. bilgisayar oyunu bile yapılabilir. o derece yani.
hesabın var mı? giriş yap