*

  • arktik ve cok soguk bolgelerde yetisen frambuaz benzeri sarimsi meyveleri olan bir bitki
  • the cure'un off to sleep . the big hand(ens.) ile birlikte en iyi enstrumantal şarkılarından biri. bir the cure karakteristiği olarak aynı melodinin arka arkaya kullanılması sonucu ortaya çıkmış dinlendiririci bir şarkıdır. alışkın bünyelerde ninni olarak da kullanılabilir.
  • kuzey kutup dairesi civarlarinda bataklik kesimlerde yetisen bögürtlengiller familyasindan (var mi len böyle bi familya) bir cins bitki. meyvelerini toplamak icin bataklik üzerine kurulmus iskelelerden faydalanilir. ayrica salkim halinde degil, her dalin ucunda 1 tane meyve verdiginden toplamasi epey zahmetli olan bu meyve hakkinda sarimtrak rengini onlari toplarken iskeleden düserek bataklikta bogulan insanlarin kanlarindaki plazma sivisindan, tadini da yine o insanlarin ruhlarindan aldigi efsanesi vardir. basindaki "cloud" kelimesinin de zaten icinde hapsolmus bu ruhtan gelmekte oldugunu iddia eden bu efsane su an götümden uydurdugum icin henüz pek yaygin olarak bilinmemekle beraber cok süper bi efsanedir.
  • c vitamini dolu olan, finlandiya başta olmak üzere kuzey ülkelerinde yetişmeye elverişli turuncu-sarı bu meyvenin likörü, reçeli, çayı, şurubu, pastaları, kekleri mevcuttur. resmi fincesi lakka olmakla beraber kuzeye yakın yörelerde hilla olarak da bilinebilmektedir. (bkz: lakkalikööri)
  • sol framede basligi gorunce oha lan norvecindemi bogurtleni var dedigim bogurtlendir. biz turkiyedekini bulamiyoruz elin oglu norvec bogurtlenini yutuyor hıımına.
  • neutrogena tarafından norveç böğürtleni diye türkçeleştirilmiş (norveç böğürtlenli dudak nemlendiricisi falan yapmışlar). öncesinde bildiğim bir türkçe karşılığı yoktu, ben sarı böğürtlen demeyi tercih ediyordum ama bu tamamen kişisel bir kullanımdı.
    tabi çevirinin bu şekilde yapılmasının sebebi serinin orijinal isminin "nordic berry" olması. ama biz onun cloudberry yani norveççe'deki "multe" olduğunu biliyoruz, kasmayın.
    tuhaf bir şey tabi, reçelini falan bulamıyorken vücut losyonunu bulmak falan, enteresan olaylar bunlar.
  • kudurma alışverişlerimin birinde elime yağı geçmiş olan meyve. soğuktan çatlamayı bırak şerit şerit yarılıp kanayan dudaklarımı çabucak toparlayarak dehşet bir nemlendirici olduğunu en azından bana kanıtladı ... blistex med plus bile zor iş görüyo lan bende o kadar beter. yağ şişesine ilanı aşk edince anne yine delibozuk lafını yapıştırdı ama değer.

    (bkz: ay lev ye)
  • birden denk gelince, soğukta battaniyeye sarılma hissi uyandırır. seneler önce de, bulduğumda, bilememiştim beni nerde yakaladığını, sıcakta mı yoksa soğukta mı..gel üstüme, ört beni..
  • isveççe ismi hjortron .
    mükemmel berry ailesinin üyelerinden biri.
  • nam-ı diğer norveç böğürtleni. kendisini ararken hep kozmetik ürünler çıkıyor karşınıza. canlısını bulup yemek kısmet olmadı, nitrucina kremlerinin kokusuyla idare ediyoruz.
hesabın var mı? giriş yap