• her majesty's ship hood. ingilizlerin bismarck a karsi surup husrana ugradiklari kruvazor. bismarck la basedebilmesi icin agir toplarla donatilip (ki bu boyutlarda toplar ancak zirhlilarda gorulebilir.) ayni zamanda bir kruvazorun hiz ve manevra kabiliyetine sahip olabilmesi icin zirhindan odun verilen bu yuzden bismarck icin 8 dakikalik bir eglence kaynagi olmaktan oteye gidemeyen bahtsiz gemi. (bkz: bismarck)
  • tamamen $ovalyelerin duellosu gibi gecen bir sava$tan sonra batmi$tir. hood, ya$li ve eski bir $ovalye, yaninda squire'i prince of wales zirhlisi ile genc, guclu ve acimasiz teutonic $ovalye bismarck ve onun squire gemisi prinz eugen ile kar$ila$mi$tir. bismarck'in 38'lik toplari, 3 ati$ta hood'un govde zirhini tepeden delip altindaki cephaneligi patlatmi$, 1300 kadar denizcinin olumune yol acmi$tir. sadece 2 gemici kurtulmu$tur. bu sirada hood'u halleden teutonic duo, ardindan prince of wales'i de agir yaralami$tir.

    bu sava$in en aci olayi, hood dunyaca taninan bir gemi oldugu icin iki alman gemisi de butun salvolarini hood'a yoneltmi$tir. bu sirada ingiliz gemileri bismarck'i secememi$, prinz eugen'e ate$ etmi$, yine aci tarafi hic bir mermi iki alman gemisine de isabet edememi$tir.
  • (bkz: robert hood)
  • 24 mayıs 1941 günü danimarka boğazında almanların ünlü savaş gemisi bismarck ve ağır kruvazör prinz eugenin karşına yanında henüz denize indirilmiş yeni savaş gemisiprince of wales ile çıkan ingilizlerin dünyaca ünlü savaş kruvazörüdür.

    savaş kruvazörlerinin temel mantığı olan hafif zırh - ağır top kombinasyonuna sahip olan bu gemi ilerlemiş yaşına rağmen bu çarpışmaya girdiğinde halen home fleet in gözbebeği ve amiral gemisidir.

    bismarck karşısında bu kadar çabuk tahrip olmasının nedeni onu ne pahasına olursa olsun batırmak veya hasara uğratmak istemesidir, bunun sebebi bismarckın çarpışma gerçekleştiği zamanki pozisyonunun atlanik konvoy rotalarından sadece birkaç yüzmil uzak olmasıdır, kendisine ve görev gücüne komuta eden amiral holland sisli bir havada iyi eğitilmiş ve donatılmış bir düşmana karşı cesurca bir girişim yapmış almanları şaşırtmayı başarmıştır, ancak bismarckın kalın zırhı öldürücü bir darbeye izin vermemiş alman zırlısı ancak taktik açıdan hafif hasarlarla bu saldırıdan kurtulmuştur, tecrubesiz bir mürettebata sahip prince of wales hood a yeterli korumayı sağlayamazken prinz eugen ve bismarck bu saldırıya birlikte ustaca cevap vermiş, hood u kısa sürede batırmışlardır, bu faciada sadece hms electra destroyerinin kurtardığı 3 denizci sağ kalmıştır..

    ne varki bismarck, hoodun lanetini üzerinden atamamıştır; aldığı isabetin yedek yakıt deposunu delmesi sadece uzun ve verimli bir atlantik seferini önlememiş arkasında bıraktığı yakıt izi birkaç gün sonra hms ark royalın swordfish uçaklarının onun yerini bulmasına ve kendisini sakatlayan torpido isabetine sebep olmuştur.

    taktik ve propaganda açılarından bakıldığında hms hoodun tahribi almanlar için jutland savaşından daha büyük bir zaferdir, meseleye stratejik açıdan bakıldığında ise ingilizler verdikleri ağır kayba rağmen galiplerdir; bismarck ingilterenin kendisinden birkaç yüzmil ilerde akmakta olan candamarına hiçbirzaman ulaşamamış, dahası şansın da yardımıyla tahrib edilebilmiştir.

    bu kadar ünlü olmasa da çok benzer bir olay için (bkz: jervis bay)
  • ingiliz prensibi battlecruiserlerin temel sorununu göz önüne sermiş bir gemidir. bunların ağır top/ince zırh kombinasyonu her ne kadar kruvazör ve konvoy karşılaşmalarında işe yarasa da harp hattında (bismarck ile dalaşmasında olduğu gibi) papazı bulmalarıyla sonuçlanmıştır. alman prensibinde ise (zırhlı ayarında zırh, kruvazör ayarında ama daha fazla sayıda top) gemiler en azından zırhlı karşılaşmalarında ortamdan kaçabilecek kadar süre sağ kalabilmektedirler. kruvazörlere karşı ise üstün başarı sergilemektedirler
  • bu geminin batırılması, almanların büyük umutlar beslediği bismarc'ın tek dişe dokunur başarısıdır.
  • 2001'de bulunan enkazı ingilizler'de inanılmaz bir hayal kırıklığı yaratmıştır. şöyle ki, kurtulan 3 kişiden biri olan ted briggs'in anlattığına göre geminin 3. taret cephaneliği bismarck'ın 5. salvosundan gelen tek bir zırh delici top mermisiyle havaya uçtuğunda gemi ortadan kırılıp batmış ve dolayısıyla da yıllarca herkesin aklında gemi enkazının tıpkı titanic gibi 2 parça halinde deniz dibinde yatmakta düşüncesi ve beklentisi vardı.

    oysa ki enkaz keşfedilince gerçek oldukça vahim çıktı. gemiden geriye büyük parça olarak sadece gözetim kulesinin olduğu orta kısım kalmış, o da yüzüstü yatıyor. patlama o kadar şiddetli olmuş ki o büyük parçanın patlama tarafındaki kamaralarin hepsi içten dışa doğru katlanmış(ınside out). burun ve kıç güvertelerinin sadece uçları var, gerisi yok. kıç güvertesinde dümenlerin sola 20 derece dönüşe kilitli olduğu, dolayısıyla geminin tam da dönüş manevrasını yaparken vurulduğu ortaya çıkmış. debris alanı muazzam derecede geniş, binlerce küçük parçadan oluşuyor; parçaların hemen hiç biri tanımlanabilecek halde değil. enkazı keşfedenlerde bu şok ile karışık şaşkınlık yaşanırken bir soru herkesin aklında belirmiş: geminin ön tarafı nerde? burun var, tamam. ama ya devamı?

    bismarck'tan kurtulan 4 subaydan biri olan 4. topçu subayı burkard von müllenheim, "bismarck, a survivor's story" adlı kitabında hms hood'un patlaması ve batışı anındaki yaşadığı şoku anlatırken net bir şekilde şunu belirtmişti: "bu ünlü geminin böyle acı ve korkunç bir sonla suya gömülmesini şok ile karışık izlerken o an hayatımda asla unutamayacağım bir şey gördüm. geminin 90 derece havaya dikilmiş ve hızla suya gömülmekte olan ön güvertesinden yükselen simsiyah dumanların arasından 2 adet turuncu ışık belirdi. bunlar top mermisiydi ve hood, kanının sonuna kadar mücadele ediyordu." yine ted briggs de bunu röportajlarında hep belirtmişti çünkü geminin ön güvertesi 90 derece havaya dikilmiş batarken o da tam yanında ve o anda birden su yüzüne çıkmıştı.

    enkazda yapılan incelemede ön güvertenin burun ile a taretinin arkasına denk gelen nokta arasındaki yapının tamamen yok olduğu ortaya çıktı. yani ön güvertede bulunan a tareti havaya uçmuştu. bu da hood'un sadece 1 değil, 2 volkanik patlama yaşadığını, 3. taret cephaneliğinde meydana gelen ilk volkanik patlamanın ardından büyük ihtimalle o ünlü son top atışının yapıldığı ön tarette cephanelik kapısı açık kaldığından su altında barınç ve ters dönme etkisiyle ön cephaneliğin de havaya uçmuş olduğu anlaşıldı.

    hms hood'un askeri olarak tek başarısı 3 temmuz 1940'ta o zamanki fransız cezayiri'nde üslenmiş olan ve dunqerque ile richelieu gibi birkaç güçlü gemisi bulunan, ingilizlerin kendilerine gördüğü tek rakip olan fransız donanmasını demirlendiği yerde top atışları ile etkisiz hale getirmek oldu. ömrünün geri kalanı tamamen ingiliz devlet erkanı için uluslararası diplomatik taksi olarak geçti. üretildiği 1919 tarihi için bile teknoloji olmasa da tasarım olarak antika kalmış olan bu gemi, tarihin en şanslı mermisine kurban gitmesiyle kalmamış, tuz buz olmuştur.

    belki o 20 derecelik dönüşü biraz daha geç yapsa, bismarck'ın mermilerine karşı koyabilecek zırhlı yan panelleri sayesinde böyle vahim bir son ile yüzleşmeyecek ve en azından gerçek bir mücadele verebilecekti.
  • bismarck tarafından 20 km öteden batırılan, zamanının ingiliz donanması sancak gemisi.
  • suradaki 2. dunya savasi gemileri arasinda kendisini de gorebilirsiniz.

    zoom sart!
  • "mighty" hood. 262 metre uzunluğunda ve ful deplasmanı 48 bin ton olan, kraliyet donanmasının bayrak gemisi. sınıflandırması elbette zırhlı değil, savaş kruvazörüdür fakat yine de kemer zırhı iddia edildiği ölçüde kağıt gibi değildir. 38.1 cm/381 mm toplar taşır.

    zırh problemi jutland savaşının da gösterdiği üzere, zırhlılar gibi hat gemisi olarak kullanıldıklarında battlecruiser konseptinin temel sorunudur.

    buna rağmen hood'un kayda değer bir kemer zırhı olduğunu söyleyebiliriz. asıl problem geminin güverte zırhının çok ince olmasıdır ki bu henüz donanma havacılığının ve atış kontrol sistemlerinin gelişmemiş olduğu birinci dünya savaşı dönemi gemilerinin çoğunda görülür. sebebi o dönemde gemilerin genelde yakın denebilecek mesafeden birbirlerini dövmesidir. dolayısıyla yan zırh koruması daha önemlidir.

    fakat atış kontrol sistemlerinin gelişmesi sonucu salvo atışmaları uzak mesafelerden başlar hale gelince, ince güverte koruması hood gibi old guardlar için daha da büyük bir sorun haline gelmiştir.

    bu doğrultuda 1920'lerin sonlarında geminin özellikle güvertesi için ek zırh planlaması yapılmış, fakat kaynak sıkıntıları nedeniyle hayata geçirilememiştir.

    zaten amiral holland da güvertesinin bismarck'ın uzak mesafeden yapacağı atışlara karşı (plunging fire - uzak mesafeden ateşlendiğinden hedefi düşüşe geçerek güvertesinden vuran mermi) savunmasız olduğunu bildiğinden sert bir manevra ile dönerek bismarck'a olabildiğince yaklaşmaya çalışmış ve bu sayede daha kalın olan kemer zırhını kullanabileceğini düşünmüştür. hatta o kadar ki bu manevrayı kendi kendisini t pozisyonuna düşürmek uğruna yapmış ve bu esnada yalnızca ön taretleri ile ateş açabilmiştir. güvertesini koruyabilmek için mesafeyi kapatmak uğruna ateş gücünün yarısını kullanamamayı göze alması durumu özetler.

    lakin holland başarılı olamadan ölümcül darbe geldi. zırh delici mermi hood'un kıç tarafına doğru tepesinden gömüldü ve 1-2 saniye sonra yüzlerce metre yükseğe çıkan ateş sütunu ve devamındaki korkunç patlama dev gemiyi ikiye ayırdı. öyle şiddetli bir andı ki hood'un ön tarafı bir süre daha ilerlemeye devam etti.

    yakın mesafeye girebilse ibre yine bismarck'tan yana olacaktı muhtemelen. zırh yerleşimi yakın mesafe darbeleri için mühendislik harikasıydı ve hood'un 381 mm'lik toplarının namlu çıkış hızı, bismarck'ın 380 mm'lik toplarına nazaran çok yavaştı. bismarck'ın silahlarının zırh delme kapasitesi çok daha üstündü. yine atış kontrol sistemi ve optiklerde alman tarafı kusursuzdu. yine de her zaman hood'a zaferi getirebilecek bir "şanslı atış" ihtimali vardı.

    ek olarak prinz eugen ağır kruvazörü 203 mm'lik küçük silahları ile prince of wales'e göre daha zayıf bir yancı gibi görünse de, prince of wales'in mürettebatının tecrübesiz olması, ayrıca her ful salvodan sonra arıza veren problemli quadruple (dörtlü) taretleri durumu eşitledi. yine de prinz eugen'in en büyük hizmeti, holland tarafından uzun süre bismarck sanılması ve ateşi üzerine çekmesidir. buna almanların klasik seyir düzenini terk etmesi ve prinz eugen'in bismarck'ın önünde seyretmesi sebep olmuştur.

    altta 48. saniyeden itibaren güzeller güzeli silüetiyle hood görülebilir.

    hms hood
hesabın var mı? giriş yap