• guzel, sevimli gorunen..
  • bir dobermana ho$t demeye cali$an birinin son sozu..
  • "hoş" şeklinde yazılmış hali gerçi kelimesi ile ikame durumu doğurabilen kelime...
    hoş ben de bu hoşu kullanmaktan hoşlanıyorum.. ya neyse!
  • (bkz: nice)
  • söyle böyle diyoruz ama biz de az degiliz manasinda kullanilan bi laftir hos. onun boklugundan bahsettim birazda kendi bokluguma degineyim durumlarinda gecis lafidir hos. yasli amcalar falan kullandiginda siritmazda genceceik yasiyla hos dediginde bi insan cok salak durur bu laf agizda dümbük olur bi anda anlatan kisi. "abi herif de cok siskoydu ya. hos bende az sisko sayilmam ama..." eee o da siskoymus sen de siskoymussun. nesi hos simdi bunun. ironisi mi hos. sokayim öyle ironiye.
  • (bkz: hoşdere)
  • beklemediğiniz anda yalnız olduğunuzu düşündüğünüz iş ortamınızda elinde browni ile gelen arkadaş.
  • felsefede hoş,bir şeyden alınan anlık haz duygusudur.
  • farsça'dan türkçe'ye geçen bu sıfata ferit devellioğlu şu karşılıkları veriyor:
    1. güzel, iyi. 2. tatlı.

    tdk'nın türkçe sözlük'ü ise şu karşılıkları:

    1. beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren.
    2. (bağlaç) bununla birlikte:
    "hoş, benim de evlenmeye pek niyetim yok ya."- halide edip adıvar.
    3. (zarf) beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde.

    atasözü, deyim ve birleşik fiiller:

    (bkz: hoşa gitmek);
    (bkz: hoş bulduk) ya da (bkz: hoş gördük);
    (bkz: hoş geldiniz);
    (bkz: hoş görmek) ya da (bkz: hoş karşılamak);
    (birini) (bkz: hoş tutmak);
    (birinin) (bkz: hoşuna gitmek).

    birleşik sözler:

    (bkz: hoşbeş);
    (bkz: hoşgörü);
    (bkz: hoş koku);
    (bkz: hoşkuran)
    (bkz: hoşsohbet);
    (bkz: bir hoş) olmak;
    (bkz: gönlü hoş);
    (bkz: helalühoş)

    benim ilgimi hoşlanmak vesilesiyle çekti.
  • güzelden farklıdır ya da iyiden. güzel güzeldir, sizce güzeldir, göze güzel gelendir, değer yargıları ile ilgilidir, bakış açıları ya da kalıplaşmış önyargılar ile. iyi bellidir, hatları iyi çizilmiştir; size iyi gelen sizin karakterinizle, sizin ihtiyaçlarınızla ilgilidir.

    hoşun içinde beklenmeyen vardır, kendinize yakınlık, bir sıcaklık bir sevimlilik vardır. bir an gözünüz takılır, güzel olmasa da, size iyi gelmese de; kimi zaman sizi şaşırtan bir bakış açısı, açılan bir pencere, baktığınıza size baktığınız yere oturmuş bir sevimlilik vardır. mütevazidir hoş ama aslında başka hiç bir sıfata benzemeyen.

    başına çoku aldığında; hayret duygusu ile karışık beslenen sevgi vardır. hoştur, hoş.
hesabın var mı? giriş yap