*

  • hoca paşa, sirkeciden gülhaneye doğru çikarken yol üstünde küçük bir caminin adidir. bu camiye hoca paşa camisi denilmesinin hikayesi şöyledir.
    bir gün ayni zamanda padişahin damadi olan vezir karisina kizip telaki selase ile boşar. tabi kizginliği geçince akli başina gelir ve boşadiği kişinin padişah kizi olduğunu hatirlayip telaş eder. ve tekrar nikah kiymak ister ve bunun için hülle şarti vardir. kadin siradan biri değildir, padişahin kizidir hüllecinin hem güvenilir, hem kari koca ilişkisini fazla uzatmayacak hemde boşanma konusunda sorun çikarmayacak biri olmasi lazimdir. epey bir düşünürler ve öyle birini bulamazlar, en son birinin aklina bu günkü hoca paşa camisinde hocalik yapan zaat gelir. dürüst, sessiz sakin efendi biridir hemde bekardir ve ne dersek onu yapar hiç sorun çikmaz der. akillarina yatar, nikah kiyilir. iş boşanmaya gelir, hoca tamam der ama bir sorun vardir padişahin kizi ben kocamdan memnunum ben boşanmam diye tutturur. bir türlü ikna edemezler. o ufacik bir camide hocadir padişah damadi olmaya layik değildir bir vezir varken hocadan damat olmaz falan derler. kizin tepesi atar ve babasinin huzuruna çikar meseleyi anlatir, padişahta diğerleri gibi düşünmektedir. bu görüşünü kizina söyleyince kizi.
    - sen padişah değil misin? istediğni vezir istediğini paşa yapamaz misin. daha öncekini nasil vezir yaptiysan bunu da yapabilirsin. işte o zaman paşa yada vezir damadin olur. der.
    bunun üzerine bizim hocayi paşa yaparlar ama hoca hocaliğina devam etmek ister ve öylede olur. bu olaydan sonra kendisi hoca paşa, camiside hoca paşa camisi diye anilir.
hesabın var mı? giriş yap