• insanı düşününce, hayretten hayrete koşturan bir akciğer mucizesi!

    hohlamada da püflemede de akciğere giren havanın, hohlarken ısınıyor olmasını mantık hafzala alırken, üfelerken nasıl oluyor da o hava ısınmıyor muazzam bişey!

    bu entrimle asrın tespitini bile yapmış olabilirim. tarihe not düşülsün.

    (bkz: ameliyatlı yerime çok vurmazsanız müteşekkir olurum)
  • (bkz: volume pump)
    (bkz: pressure pump)
    hoh derken cigerdeki sicak havayi disari atiyoruz puf derken de daha cigere gitmemis solunum bosluklarindoa kalan + cigerdeki havayi yuksek basincla cikariyoruz. yuksek basinc ve hiz deriye temas edince sogukluk hissi yaratiyor.
    bakin dikkat edin hohlarken agzimiz olabildigince acik cunku hacmi pompaliyor cigerler yani icerideki isinmis havayi. puflarken durum farkli agzimizi olabildigince kucultup yanaklari sisirip basinc yaratiyoruz haliyle kucuk delikten siddetli ve hizli hava cikiyor. hizla hareket eden molekuller degdigi yerde sogumaya neden oluyor. aynen ruzgarli havada camasirin daha cabuk kurumasi gibi.
  • hoh derken ağzın şeklinin puf derkenki ağız şeklinde farklı olmasından kaynaklanan durumdur.

    birinde ağız boşluğu geniş tutulur bu nedenle ciğerlerinden gelip dışarı akan havanın debisi düşüktür sonuç itibari ile hızı da yavaştır, hızı yavaş olan zaten ciğerde ısınmış hava ise boğazda ve ağız içinde daha da ısınır. diğerinde ise ağız boşluğu dar tutulur, akan havanın debisi hızlıdır, bu nedenle boğaz ve ağızda ısınmaya vakit bulamadan dışarı atılır haliyle daha serindir. biliyorum partilerde hiç de eğlenceli bi' insan değilim.
  • simdi soyle oluyor. uflerken daha hızlı hava gonderildigi icin uzak mesafeden de uflemenin etkisi hissediliyor ve o noktaya varana kadar uflenen hava soguyor... hohlama daha dusuk hızlı ve nefesin sogumasina yetecek kadar mesafeden hissedilemedigi icin henuz sicakken temas edilebiliyor ancak...

    enteresan degildir...

    ha kompresor gibi hohlayabileniniz varsa bir test ederse gorecektir.
  • cahilleri etrafında toplamış gözlem.

    biri de dememiş ki: p.v = t.r.n

    sabit kısımlarını atalım, geriye kabaca şu kalır: p.v ~ t

    basınç düşer, hacim sabit kalırsa, sıcaklık düşer, üflerken havanın basıncı ağızda fazla dışarı çıktığında düşüktür, basınç düşünce sıcaklık da düşer. (bkz: buzdolabının çalışma prensibi)

    hohlarken ise basınç ağız içinde ve dışında aynıdır. o yüzden sıcaklık değişimi olmaz. bu havayı sıcak hissederiz.

    edit:
    profesyonel görüşüme bir takım seviyeli itirazlar gelmiş. siz değerli okuyucularım için zahmete girdim ve bu görüşümü destekleyen bir kaynağa ulaştım. malum, birşey ingilizce ise taşaklıdır, dikkate alınır.

    genç bilimseverlere bir önerim olacak: olaylara mümkün olduğu kadar farklı açılardan bakmaya çalışın, ortodoks yollar yeterli olabilir, ama diğeri daha eğlenceli. bu kaynak var olmayabilirdi de, bu önemli değil, ancak bir olayı açıklamanın, bir problemi çözmenin birden çok yolu olabilir. esen kalın.
  • (bkz: höh diyince ılık hava gelmesi)

    ikisinin ortalaması arkadaşlar, şu an icat ettim %100 çalışıyor.
  • kesin adyabatik bi şeyler dönüyor.
  • (bkz: holosko)
hesabın var mı? giriş yap