• belirtisi homofobik görünce altına kaçırmaktır(birazcık).
  • (bkz: gap projesi)
  • "eşcinsellerden korkmuyorum ama 'canım benim yerim ben seni' diye de yaklaşmıyorum, yaşasınlar istedikleri gibi, onlara da hakları verilsin. onlar mutlu ben mutlu" denerek kurtulunabilir bu fobiden zannedersem.
  • aşağı tükürsen sakal yuarı tükürsen bıyık durumu... eşcinsellerden korkuyorum desen homofobik derker, korkmuyorum seviyorum onları dersen ibne derler... ne olacağımızı şaşırdık afedersiniz.
  • homofobiklik muessesesinden daha iyi degildir.
  • seçeneksiz seçeneklere karşı duyulan korkunun adıdır.
    çocuğunuz homofobik olsa ne yapardınız? filan diye anketlerle yürüyen bir hasrtalıktır. moda olmasına az kaldı bu dünya halinde.
  • eşcinselliği ve eşcinselleri doğal süreçlerin bir parçası olarak gören insanların yakalanabileceği bir hastalıktır.

    eşcinselleri bir pazar olarak gören sistem eşcinsel olmayan herkesle çatışmaya girebilir. sistemin ürünü pazarlayabilmesi için eşcinselleri biraraya getirmeye, onlardan bir pazar yaratmaya ihtiyacı vardır. sistem üretilen değeri gruplara pazarlamak ister. bunun için sistem pazar olabilecek her gurubu hedefler. kadınları, katolikleri, türbanlıları, almanya'daki türkleri, türkiye'deki ermenileri, hatta ve hatta o sisteme karşı olan solcuları ve dahası herhangi bir sisteme karşı olan anarşistleri bile ürünlerini sunabilmek için biraraya getirmeye çalışır. bunun için en iyi yolu hedef kitle ile diğerleri arasında bir çatışma bulmaktır. sistem müşterilerini biraraya toplarmak için ya hayatta zaten mevcut olan çatışmaları kullanabilir; ya da yeni çatışmalar çıkarabilir. bütün bu süreçlerin belirleyicisi optimizasyondur. karı maksimize etmenin yolu daha az girdi ile daha çok çıktı almaktır. sistemin doğası bundan ibarettir. kendi davranışlarını dahi sürekli olarak optimize etmeye çalışır.

    sistemin çatışmalara, içine girip kendisine fayda sağlamak için ihtiyacı vardır. kazandığı faydanın da sürekli olarak olabilecek en yüksek seviyede olmasını bekler. bunun için her yolu kullanır, optimizasyon o yolları seçmenin ve yollarda ilerlemenin mühendisliğidir. bu sistem için kazanılacak ya da kaybedilecek bir oyundur. oyunda kaynak harcayan her parçayı kendisine sağladığı yararlar açısından değerlendirir. fayda maliyet hesaplarını tutmayan her oyuncuyu oyun dışına çıkarmaya çalışır. bu amaçla çatışmanın sınırlarını çizer. pazarın kendisi dahi müşteri olmayanları içeri almayarak optimize edilecektir. dışarıda kalanlar için de ayrı bir pazar kurulur.

    sistemin ürünü pazarlayabilmesi için eşcinsellere hayatın parçalarından biri olarak değil, bir pazarın tamamı olarak ihtiyacı vardır. bu amaçla varolan çatışmanın sınırları yeniden yeniden çizilir. sürekli fayda sağlamak çatışmanın hep var olmasına ihtiyaç vardır. böyle bir durumda sistemin homofobik olarak tanımladıkları pazarın dışına üstelik pazarı agresyonuyla besleyen bir oyuncu olarak çıkması kolaydır. onlar da başka bir pazar yaratarak o pazar da yerlerini alırlar. oysa, oyunda (bu kadar büyük bir oyunda oyuncular tüm hayatı paylaşanlardır) eşcinsel olmadığı halde homofobik olmayan bir kısım oyuncu da vardır.

    işte onlardan sınırları çizilebilen bir pazar şimdilik yaratılamadığı için bir süre daha homofobiklere karşı kurulan pazarda "ibne", ibnelere karşı kurulan pazarda da "homofobik" olacaklar.

    (bkz: hasta yaşıyorken ambulansın öldü deyip gitmesi)
  • homofobinin ciddi bir kisim insanda[baskilanmaya ali$ik olanlar] homoseksuel durtulerden ileri geldigi savini pek mantikli buldugumdan, ve bastilirmi$ her turlu hissiyatin ileride uygun ortami bulunca patlamasini daha anormal boyutlarda yapacagini du$undugumden bunyemde bir miktar hayat bulan korku. kendini taniyosan homoseksuelden korkmanin ne alemi var arkada$im..
  • (bkz: homofili)
hesabın var mı? giriş yap