• "bunu nasil calistiriyorsun" anlamina gelen ingilizce kelime obegi.
  • age of empires 2'de rakibinizi yenemeyeceğinizi anladığınızda başvurulan hile. öyle etkilidir ki 5 arabayla koca koca orduları yokedebilir. cümle kale, sur vs yapıları altüst edebilir. mutlak zaferin habercisidir.
  • (bkz: shelby cobra)
  • age of empires 2'nin mavili beyazlı, üstü açık, ufacık mıcır-çakıl gibi garip bi taşlar atan arabanın şifresi..
    bu şifreyle çıkan arabanın bir de akıllara zarar iki sesi var; bir gaz sesi, bir de taş atma sesi.. ikisi de tekdüze bir tonun iki kez tekrarından oluşuyor.. zamanında çok hilekar bir çocuk olduğum için çok kullandım bu şifreyi, cezasını çekiyorum şimdi; hala zaman zaman kulağımda uğulduyor o sesler..
  • öncelikle evet, hala age of empires 2 oynarım. bu şifreyi ne zaman girsem inspector gadget'taki doktor pençe kahkahası gibi bir şey yapıyorum. canım sıkılınca feudal rush'ın kralı gelse bu sikindirik ses efektli arkadaş çatır çatır alıyor.

    vroom vroom pıtı pıtı pıtı pıtı vroom vroom pıtı pıtı
  • (bkz: işte o araba)
  • attığı şeye dikkat edilirse mıcır-çakıl değil, normal tüfekli askerlerin attığı partikülün aynını(oyundaki mermi-saçma herneyse) attığı görülür.
  • abimle aynı odada multiplayer age of 2 oynuyoruz. o dönemin bir başka strateji oyunu olan cossacks'daki ilk yarım saat kimse kimseye dalamasın, bi götü toparlayalım stratejisinin age of'da olmamasından yakınıyoruz. bu kuralı kendimiz manuel koyuyoruz. ilk bir saat karşı tarafa geçmeyelim, madenlere dadanmayalım, gelişmeye izin verelim. sonra hazır, başla diyerekten oyunun startını verelim diyoruz. netekim benden çok daha iyi bir age of oyuncusu olan abim bir saatin sonunda sınırdaki askerlerini üzerime salıyor. ben daha ne olduğunu anlayamadan beni duman ediyor. tabi ben de yine boş değilim. teslim bayrağını hemen çekmiyorum. dayanıyorum, geri çekiliyorum. abim de orgazmdan orgazm beğeniyor, havada kara gördü mü affetmiyor. benim de o an aklıma bir hinlik geliyor. bir tane köylüyü gizlice kaçırıyorum. tee haritanın en sağ, en üst, sote bir yerine konuşlandırıyorum. başlıyorum orada yeni bir hayat kurmaya. şansıma da bölge üç tarafı denizlerle çevrili filan korunaklı bir bölge. başlıyorum önce bir set duvar örmeye. sonra arkasına bomb tower. arkasına bir set daha duvar. arkasına okçu kuleleri. bildiğin kulelerden set yapıyorum. böyle böyle 4-5 kat set oluşturuyorum. abim benim ana merkezi dağıtmakla öyle meşgul ki yukarıdaki yapılaşmayı fark edemiyor. ta ki ben wonder kurana kadar. gong sesini duyuyor, bir bakıyor ki ben yukarıda coşmuşum. savunmanın kitabını yazmışım. 16 tane köylüm de deli gibi wonder inşa etmekle meşgul. alıyor ordularını üzerine saldırıyor ama ne mümkün. yaklaşması bile mümkün değil. gelen iniyor, gelen iniyor. zeki adam abim. topçu basıyor geliyor başlıyor yıkmaya. mancınıklarla geliyor. o ara wonder oluyor. ben bir yandan kuleleri tamir edip yeni kuleler kurmaya devam ediyorum. düşününce benim de destansı bir ekonomim varmış demek ki. kumbara gibi biriktirmişim altınları. harca harca bitmiyor. zaman hızla ilerliyor. age of tarihinin en yavşak oyununu kazanmak üzereyim. zevkten dört köşeyim. arkama yaslanmış geri sayımı izliyorum. sonra bir şey oluyor.

    mavi shelby cobra'lar geliyor. kapılarını açıp kapayarak "fıç fıç, fıç fıç" dalıyorlar. laaağn diyorum, ama yapacak bir şey yok. 1500'lerin askeri teknolojik oyuncaklarının yanında 1900'lerin shelby cobra'lari kapılarını açıp kapatarak ateş ediyorlar. savunma duvarlarımı yarıp wondera varmaları ve wonderı 10 sene kala patlatmaları uzun sürmüyor. nasıl bir hırsla basmışsa 40 tane cobra oradan oraya gazlayarak balık tutan köylümü bile toprağa gömüyor. oyunu daha büyük bir yavşaklık kazanıyor.
hesabın var mı? giriş yap