• the fountainhead romanındaki efsanevi kisilik.

    (bkz: ayn rand)
  • kesinlikle çok "uç" bir karakter. diyaloglarındaki kısa cümleler, basit cevaplar, umursamazmış gibi gözüken tavırlar bana hep çok karizmatik biriymiş izlenimini verdi.
  • titiz, mükemmeliyetçi bir karakter ve kesinlikle sağlam bir pabuçtur. kafasında bir pınar gibi sonsuza kadar akabilecek projeler taşıyan "the fountainhead" baş karakteri.
  • howard roark, hayatınızı şekillendirmekten çok, kendi kişiliği ile size ışık tutmaya çalışan, sizin nasıl olmanız gerektiğini ve hayatınızın size nasıl ayak uyduracagını anlatmaya çalışan bir karakterdir. ayn rand, kitabında howard roark ile karşılaştırabilelim diye bir yersiz karakter olan peter keating'i de yaratmıştır.
  • eserleri ve felsefesi bakimindan bana le corbusier'i animsatan kisi
  • kitabin etkisinden cikamayip mesleksel oykunmeyle*okul koridorlarinda karsilasmayi umabileceginiz imkansiz karakter.
  • (bkz: mimar)
  • ayn rand'ın yaratmış olduğu, düşüncede objektivizm akımının, kendi yazdığı roman içinde bulunan, pratiğe dökülmüş hali, objektivist insan. gündelik hayat içinde örnek alınması tavsiye edilmez. yaşamımı devam ettirmemi sağlayan hayal kahramanı.
  • saf bir bağımsızlığı vardır bu elemanın, kendi hayatını tamamen kendi yaratıcılığı üzerine kurmuştur ve bunu kullanır, kendi özgür iradesinden başka hiç bir yerden gelen hiç bir gücü kabul etmez.

    karakterin bence en önemli özelliği, öyleymiş gibi yapmaması, hakikaten öyle olmasıdır. sokaklarda yürürken kendisine yönelen bakışlara 'aldırmayan' bir adam değildir o, gerçekten de o bakışları 'farketmeyen' bir adamdır. hayatı boyunca öğretilen sunulan, dayatılan hiç bir şeyden zerre etkilenmemiş, çünkü onları en başından hiç kafasına yerleştirmemiştir. kitapta howard roark'un kafasının çalışma şeklini son derece net ortaya koyan bi diyalog vardır. ellsworth m toohey yazdığı makale sonrası kendisi hakkındaki görüşlerini öğrenmek ister roark'un.

    + mr roark, we're alone here, why don't you tell me what you think of me, in any words you wish, noone will hear us.

    roark'un cevabı, kısa, basit ve gerçektir:

    - but, i don't think of you?

    budur. ötesine gerek yoktur.
hesabın var mı? giriş yap