hukukçular

• ya allah bismillah, rastgele: biz hukukçular şövalyeler gibiyiz. hukuk bizim kılıcımız, onunla iyilik de yapabiliriz kötülük de. ama ekmeğimizi onunla kazanırız, onunla kişiliğimizi kurarız. o yüzden de şövalyenin kılıcına duyduğu saygıyı, bizim hukuktan esirgemememiz gerekir. (bir yıllık yazısından alıntı.)
• maalesef bir küfre konu olmuş saygın insanlar.
  (bkz: hukukçular sitesi)
• john milton'a sorarsanız modern ruhban sınıfı.
• ilk cübbeleri ruhban sınıfı, tabibler ve hukukçular giydiğinden ve tabii ki bunlar "yeminli" meslekler olduğundan ruhban sınıfına benzetilmeleri normaldir. ayrıca "ehl-i kitap" ve "ehl-i kanun" terimleri en azından şeklen birbirine benzer niteliktedir. ancak şeklen hukukçu olmakla, madden hukukçu olmak kesinlikle birbiriyle karıştırılmamalıdır (daha once ne alıntılamıştık, "biz hukukçular şövalye gibiyiz...", şeklen olanımız da var, madden (ve ötesinde ruhen) olanımız da.).
• günümüzün paralı askerleri.
• çok affedersiniz ama kullandıkları ağdalı dilin içine etmek istediğim insan yığınıdır bunlar. türkçe olunca neyse de başka başka dillerde sözleşme vs hazırlayınca bu insanlar çözmeye çalışanın ebesine bir haller oluyor. "s.kerim böyle işi" deyip sözlüğe sarıyor insan haliyle. çalışan motivasyonuna zarar.
• (bkz: hukukçular lokantası)
• bu guruh edirnenin ötesinde lego altlığı olmayan diplomalarıyla ego yapıyor ya, lan nasıl gülme geliyor anlatamam. çapsızlık dizboyu yemin ederim.
  
  tanım: çapsız insanların, çomaristanda tıkılıp kalacağını garantileyen mesleki uğraş.
• hukuk fakültesi gibi zor bir eğitimden geçmiş insanlardır.
  
  kimisi rüşvet yer, kimisi iktidarın kölesi olur ama büyük çoğunluğu hak gözetir, adaleti arar.
• birbirimize girdik oh ne güzel! bıçağın altına yatmaya cesareti olmayan herkes konuşuyor. eylem görmek istiyoruz.